Bundan tam 11 yıl önce 25 Haziran 2002 tarihinde IMF Başkanı Horst Köhler, Başbakan Bülent Ecevit'e mektup göndererek, Türkiye'nin ekonomik programı başarı ile yürüttüğünü ve 1,1 Milyar Dolar kredi diliminin Türkiye’ye gönderileceğini belirtmişti. Bugüne bakarsak Türkiye borcunu kapatıp İMF’yi ülkeden gönderdi. Üstüne İMF’nin Türkiye’den talep ettiği 5 Milyar Dolarlık kredi talebine de Türkiye olumlu cevap verdi. Ayrıca Meksika 5 Milyar Dolarlık kredi talep ediyor Türkiye'den. Nereden nereye gelmişiz...
10 yıl öncesine kadar ülkemizi canları istediği gibi soyup soğana çeviren ‘Faiz Baron’ları Türkiye’nin içte ve dışta güçlenmesinden hiç memnun değil. O yüzden ülkemizin provokatif eylemlerle kaos ortamına sokularak ekonomimizin ve istikrarımızın bozulması için çırpınmaları sürpriz değil. Türkiye’de eli kulağında bir kesim zaten her daim eyleme hazır ve nazır durumda. Kimisi koltuk sevdası ile kimisi de Müslüman oluşundan ötürü Tayyip Erdoğan’ı sevmeyenler için kaos ortamı bulunmaz nimet. Onlar nazarında Tayyip’in düşmesi için her şey mübah ve bu onlar için vatani bir görev (!). ‘Birkaç tane ölüm olsa keşke daha iyi olurdu’ diye üzülenler bile var. Daha düne kadar ‘AKP PKK ile kol kola ülkeyi bölüyor’ diye kıyametleri kopartıp Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz diyenler, Taksim’de Öcalan’ın resminin bulunduğu bayrakların altında kol kola içki içip ortalığı savaş meydanına çevirdiler. Polis araçlarını, ambulansları, elektrik direklerini, kaldırım taşlarını söküp polisi taşladılar, sokak telefonlarını, belediye otobüslerini ve daha önlerine gelen her yeri yakıp yıktılar. Camiye ayakkabı ile girip içki içtiler. Polis kılığına girmiş provokatörler dükkanlara saldırıp ‘gerçek Polisi’ suçladılar. Kara çarşaf giyerek kadın kılığına girmiş erkekler sözde Tayyip’e destek yürüyüşü yaptılar. Maksat irtica hortluyor izlenimi vermekti. Ama yemedi...
Şimdi bunları yapanlar normal insanmış gibi bizim aramıza karışıp örneğin otobüs ya da metrobüs durağında nerde kaldı bu lanet otobüs diye küfür edecek. Ya da kaldırımda yürürken o söktüğü taşın yerine ayağı takılıp yere kafasını çarptığında 112’yi arayıp ambulansın gecikmesine sinirlenecek… Yardım istemek zorunda kaldığında o taşladığı polisin yüzüne bakabilecek…
Ya topluma kendilerini vatansever olarak takdim eden televizyon dünyasının yüzleri… Mesela televizyon şovunu iptal edip bütün stüdyoyu Taksime eyleme götüren Beyazıt Öztürk kendini tekrardan nasıl sevdirebilecek insanlara? Leyla’nın Mecnun’u, İsmail Abisi, 80’lerin Ergun Plak’ı tekrardan kendilerini nasıl sevdirebilecekler? İnsanları ‘Mesele gezi parkı değil haydi gel’ diye eyleme çağıran bir zamanların ‘Polis Memoli’si, Harem de karı kovalamayı bırakıp Taksim’de en önlerde yer alan çakma Kanuni ve daha yüzlerce sanat için soyunmayı görev bilen sanatçılarımız (!) doğa için olduğunu söyledikleri bu terör eylemlerinde yer almalarını Türkiye’ye ve kendi vicdanlarına izah edebilecekler mi? Namaz kılan öğrencileri teröristmiş gibi gizli kamerayla suçüstünde çekip ‘Ders saatinde bu öğrencilerin cami yerine sınıflarında olmaları gerekmez mi? Yorumu sizin vicdanınıza bırakıyorum’ diye habercilik başarısı (!) göstermiş Uğur Dündar, Ergenekon firarisi Bedrettin Dalan’ın okulundaki öğretmenlerin bütün öğrencileri toplayıp ders saatinde eyleme götürmelerini aynı tarafsızlıkla(!) haber bülteninde ekrana getirebilecek mi?
Şimdi bu eylemlere katılanlar yarın kapılarına ‘kamu malına zarar vermekten’, ‘insanların güvenliğini tehlikeye atmaktan veya terör eylemlerinde yer almaktan’ dolayı davalar açıldığında, zararın tazmini için icra memurları kapılarına dayandığında yanlarında eylem yaptıkları kaç kişiyi bulabilecekler?
Bu eylemlerin Türkiye’ye maliyeti 40 Milyon lira diye açıklama yapıldı. Bu rakam sadece polis araçlarına ve kamu malına verilen zararın tutarıdır. Bölgedeki esnafın işyerlerinin yağmalanması bir tarafa, bir haftadır tek kuruşluk iş yapamadılar. Aylık ortalama 10,000-50,000 dolar kira ödeyen buralardaki esnafın zararını hesap edin. Eylemler dolayısı ile tatilini yarıda bırakıp Türkiye’den kaçan turisti, rezervasyonu iptal edip gelmekten vazgeçen turistin getireceği dövizi hesap edin. Yabancı yatırımcının ülke dışına çıkardığı paraları hesap edin. Faizlerin yükselmesini hesap edin. 40 milyon lirayı en az 40 ile çarpmamız lazım.
İşin acı tarafı 'ağaç dikecez' desen bunlardan 10 kişiyi bir araya toplayamazsın...
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
Arkadaslar beyaz proğramı iptal edip gezi eylemlerine katıldı haberi yalandır
mecnun yine yolu karıştırmış.mecnun burası kırklareli değil taksim
Mecnun dede leyla nerde
dede taksim'de yavrucum
kanuni sonunda haremden çıktı Allah devletimizden razı olsun
ergün plak ı devlete isyandan kenan evren içeri tıksın
en büyük provakatif bu yazıyı yazan ve yöneten tiplerdir saygılarımla