Devesiyle birlikte çölde yürümekte olan bir bedevi, güçlükle yürüyen, susuzluktan dudakları kurumuş bir adama rastlamış. Adam bedeviyi görünce su istemiş. Devesinden inmiş ona su vermiş. Suyu içen adam birden bedeviyi iterek deveye atladığı
gibi kaçmaya başlamış.
Bedevi arkasından bağırmış:
“Tamam, deveyi al git ama senden bir ricam var. Sakın bu olayı kimseye anlatma!”
Bu isteği tuhaf bulan hırsız biraz duraklayıp, nedenini sormuş:
“Eğer anlatırsan, demiş bedevi, Bu her yere yayılır ve insanlar bir daha çölde muhtaç birini görünce yardım etmezler.”
Bedevi gibi derdimiz deve değil de, kötülüğün yayılmaması olsaydı, Millet olarak şimdiye dek çok şeyi halletmiş olurduk.
Ama şimdiye kadar her koyun kendi bacağından asılır anlayışı içinde kim napıyorsa yapsın diyerek kendi özümüzü kaybettik.Hoşgörüden uzaklaşmaya başladık.
Herkes sadece kendini düşünür oldu.Eskiden yolda bir yürüyen görsek arabayla gideçeği yere kadar bırakırdık.Şimdi ise ekmek parası için çalışan taksilerimizde bile gasp olayları sık görülür hale geldi.
Ben biliyorum ki bizim özümüzde hoşgörü var, bu hoşgörüyü, sevgiyi, saygıyı, yayılmalı ki kendinden çok başkalarını düşünen bir toplum haline gelelim.
İşte o zaman bakın ne bir kapkaç olayı olacak, ne bir gasp olayı, Ahmet amca bile dolmuşta ayakta kalmayacak, kapınızı kilitleyip hırsız girer mi diye bi yere korku içinde gitmeyeceksiniz.
Önemli olan buna bir yerden başlamak.Sabah katlığınız da bir deneyin yolda gördüğünüz herkese selam verin bakalım hiç almayan olacak mı? Bizim milletimizin özünde var aslında ama dışarı çıkarmaya korkuyor sen cesur davran bugün sadece dene.
İnan bana bişey kaybetmiyeceksin!!!
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.