Sabotaj sözcüğü cuk oturdu...
İlginç olan sabotaj girişimi dışarıdan gelmedi, hükümetin içinden geldi..
Önce ortamın haline bakalım..
Millet hassas.. Ortalık provokasyona açık..
Çünkü belirsizlik çok fazla, soru işareti diz boyu.. MİT ile Öcalan ne konuştu? PKK silahlı veya silahsız çekilme karşılığında ne istedi? İktidar ne vaat etti? İmralı mektubunda ne yazdı, Kandil ne cevap verdi?
Bilmiyoruz..
Memleketin dört bucağına dağılan ‘Akil İnsanlar’a sorsan; onlar da bilmiyor..
Muhalefet bihaber!. Kılıçdaroğlu, ‘destek verelim vermesine de neye vereceğimizi bilmiyoruz, söylemiyorlar’ diyor..
Bir sır perdesi var..
-
Hadi normal diyelim.. Bu işin zamanlaması var diyelim.. PKK tam ikna olana kadar derinden gitmek, çok konuşmamak lazım diyelim..
Diyelim de, şunu da kabul edelim.. Böyle durumlar dedikoduya açık durumlardır.. Her kafadan bir ses çıkar..
Kimi bölünüyoruz der..
Kimi Apo’ya Bodrum’da villa verdiklerini iddia eder..
Kimi militan başına milyon dolarlardan söz eder..
Dilin kemiği yoktur..
-
Gelelim ‘barış sürecini’ sabote etme girişimine.. Hal böyleyken Sağlık Bakanlığı hastanelerin başında yer alan T.C. rumuzunu kaldırdı..
T.C. yani Türkiye Cumhuriyeti’nin kısaltması..
Hastaneler bir günde T.C.’siz oldu.. Ortalık gerildi.. Nasıl gerilmesin ki; T.C.’yi Apo attırdı söylentisi yayıldı..
Niye mi?
Çünkü ‘T.C.’nin PKK jargonunda önemli bir yeri var.. O tabanda, Güneydoğu’da kendilerinden olmayan, kendilerine ait olmayan devleti anlatmak için kullanılıyor..
Ötekileştirmek için..
Orada Türkiye Cumhuriyeti hiç demezler..
Ne derler?
T.C..
İfadeler şöyledir; T.C.’nin askeri, T.C.’nin öğretmeni, T.C.’nin valisi, T.C.’nin doktoru..
-
Siz bu ortamda T.C. kelimesini hastanelerin önünden atarsanız millet ne oluyor der..
Tabelalar değiştiğine göre; T.C.’ye son mu veriliyor..
Bunun T.C. fetişizmiyle ilgisi yoktur..
Sağlık Bakanı panikledi; ülke huzurunu bozmamak için T.C. rumuzunu yeniden koyacaklarını açıkladı..
-
Birisinin işgüzarlığı deyip geçelim diyeceğim ama iş biraz organize, planlı gibi duruyor.. Balıkesir Valisi de T.C. Balıkesir Valiliği tabelasındaki T.C. ibaresini atmış..
Valilik yazılı tabela asmış..
Nerenin valiliği?
-
Birisi hassasiyetleri kaşıyalım, ortamı gerelim, huzursuzluğu alevlendirelim deseydi daha iyi yöntem bulamazdı..
KÜRT MESELESİNDE BAŞA DÖNDÜK
Akil heyetlerden ikisi çalışmaya başladı.. Biri ilk toplantısını Malatya’da öteki Diyarbakır’da yapmış..
İl il dolaşacaklarmış..
Gittikleri illerde o ilin akil insanlarını dinliyorlar, sivil toplum kuruluşlarıyla görüşüyorlar, halkla sohbet ediyorlar..
Barışın önemini anlatıyorlar.. Ama en çok önerileri dinliyorlar..
Sonra oturup rapor yazacaklar..
-
Üç yıl önce daha kapsamlısı yapılmıştı...
Açılım sürecini hatırlayın..
İlk toplantıyı Başbakan Yardımcısı Polis Koleji’nde Kürt meselesine kafa yoran yazarlarla, çizerlerle yapmıştı..
Açılım böyle başladı..
İktidar, 81 ilde açılım toplantıları düzenledi.. İktidar milletvekilleri o illere gitti.. 25’ine bakanlar, grup başkan vekilleri konuşmacı olarak katıldı..
Başbakan, ülkenin ileri gelen yazarlarını, şairlerini, sinema ve tiyatro sanatçılarını, sporcularını, ses sanatçılarını, STK’lardaki kadın önderleri ayrı ayrı toplayıp görüş alış verişinde bulunmuştu..
Toplantılar saatlerce sürmüştü..
Türkiye aylarca açılım toplantılarıyla yattı açılım toplantılarıyla kalktı..
Söylenecek ne kadar laf varsa hepsi söylendi..
Üç yıl sonra aynısını akil heyetler yapıyor.. Hala ne öneri toplanıyor, neyin raporu yazılacak anlamadım..
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.