Dünyalık makam, mevki, şan ve şöhret için bunca yalan ve dolana ne gerek var?

Hangisi baki kalacak?

Kabir’de ve ahirette faydası olmayacak bu geçici zevklere takılıp dünya hayatını da zehir etmeye hakkımız var mıdır?

Çocukluk hayatımızdan ihtiyarlığa kadar devam eden ve kabirle son bulan dünya hayatımız bazıları için uzun gibi gözükse de geriye dönüp baktığımızda çok kısa olduğunu anlayıp ''ne çabuk geçti'' dediğimiz hayat serüveni içinde nice sevinçler, neşeler, üzüntüler ve acılar vardır.

Hay huy içinde geçen zamanın hesabını vermek sanırım çok zor olacaktır. Boş ve anlamsız ,araç ve amaçların peşine takılarak gittiğimiz nice dünyevi işlerin, yaşlandığımızda bize verecek olduğu hiçbir şey yoktur.

Cemiyetimizde en nazik olarak korunması gereken aile hayatımızı bile dünyevi servet, şan, şöhret ve makam için yerle bir ediyoruz.

Siyaset için gösterilen azim ve hırsımızı ebedi hayatımızı kazanmak için gösterebilseydik ne kadar mutlu olurduk.

Önümüzde seçim var.