"Mısır'ın Darbe böğüren bi buzağısı oldu!..."
Ve istenen oldu.
ABD’nin ve İsrail’in desteklediği Mısır ordusu sonunda darbe yaptı.
Yapılan sadece bir darde değil, Mısır halkının oylarına tecavüzdür.
Verilmiş oyları sümen altı yapmaktır.
\%52’ lik bir oyu yok saymaktır.
Maalesef binlerce yıldır tiranlaraca yönetilen Mısır halkı yağı fazla buldu ve nereye süreceğini şaşırdı. Daha önceleri yolda dahi kalabalık bir halde yürümeleri tehtid olan Mısır halkı, Mübarek’in def edilmesinden sonra her istediğinde Tahrir’e çıkmayı meziyet sandı.
Benim istediğim olmadı, öyleyse kalabalıklarımla meydana çıkarım ve itirazlarımı dile getiririm demek farklı bir şey bu kalabalıklarla istediğini seçilmiş bir yönetime dayatmak farklı bir şey.
Mısır halkı Tahrir’e çıkmayı biraz da keyif adlettiğinden olsa gerek Tahrir’e çıkıp adeta darbecilere kucak açan tavırlarıyla zihinlerinin bekaretini darbecilere bozdurmuş oldular.
Binlerce hadi olmadı yüzlerce hadi o da olmadı onlarca yıldır kemikleşmiş olan bir yapıyı bir defa da değiştirecek selahiyete sahip miydi Mursi?
Mısır’ın Tiranist, Mübarekist, Laik-Seküler kodamanları ve şakşakçıları buna hemencecik müsaade edecekler miydi?
İsrail neden bu darbe sonrasında ellerini ovuşturarak tebessüm etmektedir?
Bu darbeyle Suriye’deki zulüm ne kadar bir süre unutulacaktır? Gibi gibi soruların cevabını bu yazıyı okuyan sizlere bırakıyorum.
Peki şuan da Mısır’ ın durumu ne? Sorusuna ben cevap vereyim.
Bostancılar içmesiyle meşhur Bekri Mustafa' yı bir havuzun içinde oturup içkisini demlenirken görürler. Kendisini alıp götürmek isterler. Bekri birden öfkelenir: " çekin arabanızı be!burası size ait değildir. Kaptan paşa gelsin. Deryaya o karışır ancak."
Konu, komşu bütün mahalleli ve devletin ileri gelenleri Bekri Mustafa’ yı içine düştüğü durumdan kurtarmak amacıyla çare ararlarken akıllarına onu Küçük Ayasofya camii imamlığına getirmek gelir. iyi bir hafız olan ve medrese görüp okuyan ve bu işe yatkın olduğundan şüphe olmayan Bekri Mustafa için bu hiç de yadırganacak bir iş sayılmaz. Hele ortada kendisini içkiden kurtarmak gibi bir de önemli sebep varken.
Bekri Mustafa, Sultan Murat'ın da onayladığı bu görevi kabullenir mecburen. İşe başladığı gün öğle namazından sonra kaldırılan bir cenazenin namazını kıldırdıktan sonra tabuta doğru eğilip bir şeyler söyler.
Bütün cemaatin dikkatini çeker bu davranışı. Birisi dayanamaz sorar:" merakımızı uyandırdı ağa, neler söyledin öyle?" Bekri Mustafa her zamanki gibi kendinden emin bir şekilde konuşur:" öteki dünyadan haber sorarlarsa Bekri Mustafa imam oldu de, anlarlar dünyanın halini dedim."
Darbeciler Mısır’ın başına gelmiş. İşte Mısır’ın hali!...
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.