Gezi olayları şunu bir daha gösterdiki HAKKIN yanında durmak pirim etmiyor. İnsanlar illaki istiyorlar bi taraf olasınız ve ebediyen o tarafa göbeğinizden bağlı kalasınız. Evet taraf olmak arafta kalmaktan her zaman iyidir ve fakat bizde taraftarlık fanatizm boyutunda. İşte gezi eylemlerinde de bunu yine yeniden gördük.
Nasıl mı?
AK Partinin eylemin ilk iki günündeki militarist tutumunu eleştirmemek mümkün değil. İşte bu aşamada polise ve hükümete yapılan tüm eleştirilere AK Parti fanatikleri -taraftarları değil- adeta refleks edasıyla karşı gelip hükümetin ve ona bağlı kolluk güçlerin bu tutumunu bir yandan tevil etmeye çalışırken bir yandan da bu eleştiriyi gündeme getirenlere birtakım suçlamalarda bulunuyorlar.
Öte yandan Gezi Eylemcilerinin ve onları destekleyenlerin de tavrı bundan farklı değil. Ağaçlar için yapmış olduklarınızı anlıyoruz da bu polise uyguladığınız ORANTISIZ TAHRİKE, esnafın dükkanlarını alaşağı etmelere, vatandaşın arabasını yakmaya, belediye otobüslerine zarar vermeye ne demeli diyemeden gericilik, Atatürk düşmanlığı, korkaklıkla vb. suçlamalar başlıyor.
Velhasılı tarafımız HAK. Dolayısıyla HAKKIN yanında yer almak kim tarafından nasıl bir suçlamaya maruz kalır bilmiyorum ama sevdiklerimizi koşulsuz desteklemeyi onların yanlışlarında dahi hikmet aramayı doğruluk sandığımız müddetçe en fazla fanatik oluruz, sevdiklerimizi fetişleştiririz.
Oysa altın kural şu, "Yakınlarınızın dahi haksız olduklarını bilseniz, adaletten yüz çevirmeyin"
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
- - misafir:23 Haziran 2013, Pazar 02:41