Bu ülkede neden her zaman hükümet aleyhine yapılan protestolar, eylemler 7/24 gündem de kalmakta anlam vermek bazen insanı çok yoruyor. Herkesin bir derdi var 20.yy dan beri. Kimi iş güç derdinde, kimi daha iyi bir yaşam, kimi yapmak istediği mesleğin, kimi okumanın, gezmenin... diyeceğim o ki neden bitmez bu insanların ihtiyaçları, madem insanların ihtiyaçları bitmek bilmiyor ve insanların ihtiyaçlarını karşılamada devlet güçleri var, bu devlet güçleri insanların ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa neden varlar? Neden insanlar hükümet seçerler? Sırf farklı görüşteki insanlardan ayrılmak, kendi fanatizminin daha iyi olduğunu kanıtlamak, ben senden daha iyiyim vurgusunu yapmak için mi siyasi hakları olan oylarını kullanırlar. Bugün AKP ye oy verenler Vatan Haini, şeriatçi, MHP ye oy verenler sahte ülkücü, çakma komünist, CHP ye oy verenler ayyaş, Mustafa Kemal’in askeri, BDP ye oy verenler kürt milliyetçisi, aponun uşağı damgasını yemekte. İnsanlar acaba oy verdikleri bu partilerin vizyonundan ne kadar haberdar bir sormak gerek. Hadi haberdar diyelim seçtiğimiz bu partideki sözde devlet büyükleri bizim ne kadar ihtiyaçlarımızı karşılamakta? Yahu vekil seçiyoruz vekil, bu vekiller senin ihtiyaçlarını ne kadar karşılayabilmekte. Yukarıda da söylediğim gibi herkesin farklı ihtiyaçları var. Kimi bedelli askerlik yapmak, kimi memur olarak atanmak, kimi daha iyi emekli maaşı gibi ihtiyaçlarının karşılanmasını ister. Peki birey olarak bizim bu ihtiyaçlarımızı vekil olarak TBMM de oturttuklarımız neden karşılayamaz, peki onlar orada arada bir kürsüde konuşmak ve oylama da elini kaldırmak dışında başka ne iş yaparlar? Gerçekten ben bunun cevabını bilmiyorum. Bilen varsa lütfen benim vekilimin benim hangi ihtiyaçlarımı karşıladığını sıralasın. Mesela ben atanmak istiyorum, bedelli askerlikten yararlanmak istiyorum, devletin işçiye sahip çıkarken işverenede düşmanca yaklaşmamasını istiyorum. Hadi benim şahsi olarak bu ihtiyacımı görüpte gündeme getirse ya. Ancak kendi masalarında kendi akıllarına gelenleri konuşacaklar öyle konuşacaklar. Neyse ki bu yazımın ana teması bedeline göre/bedelli askerlik olduğu için bu konunun dışına çıkmayacağım.
Sayın devlet büyüklerim askerlik biz gençler için gerçekten büyük sorunlar teşkil etmekte. Ben 2003 öncesindeki türkiyesinden bahsetmiyorum, malum o zamanlar ülke olarak halimiz diğer ülkelere nazaran berbat haldeydi ve insanların bazı ihtiyaçlarını karşılamak, duyurmak, kendilerinden söz ettirmek neredeyse imkansızdı. 2003 sonrası Türkiye için teşekkür ederim. Ancak siz birşeyleri aştıkça bizim ihtiyaçlarımız da paralel olarak artmakta. Haliyle insanlar belki zengin değiller ama ellerine para geçme konusunda bankalara uygulattığınız faiz miktarları sayesinde az da olsa rahat edebilmekte.(?) Dolayısıyla insanların ihtiyaçları bu politika sayesinde az da olsa karşılanabilmekte. Son günlerde basında sıkça yer alan bedelli askerlik konusu biz gençleri fazlasıyla umutlandırmakta. Ancak ortada ne yazık ki parası olan askere gitmez, parası olmayan askere gider. Nerede özgürlük gibi düşünceler var. Bu konuda insanlar gerçekten son derece haklılar. Ancak bu konu üzerinde az da olsa bazı küçük oynamalar yaparak daha az kesimin muhalefet olmasına imkan sağlarız gibi geliyor bana. Şimdi bedelli askerlik konusunda yaş 25 bedel 15 bin, yaş 28 bedel 30 bin gibi saçma sapan ön koşulları kaldırmak gerek, bikere bu koşulları sunmak bile çok komik. Ancak durum şu şekilde değiştirilirse herkese hitap etmiş olmaz mıyız. Askerlik 18 yaşından itibaren başlamalı, isteyen adaylar bunu keyiflerine göre 20 yaşına kadar tecil ettirebilir. Daha sonra askerlik yaşına gelmiş birey parası kadar askerliğini yapabilir. Nasıl parası kadar? Örneğin bir bedel koyarsınız aylık ödenmesi gereken miktarı. Ben buna 2000 lira demek istiyorum. Askerlik kaç ay? 12 ay. Yani birey hiç askere gitmek istemezse 24000 tl vererek tezkeresini almış olur. Bu ödemeyi isteyen peşin, isteyen 12 ay boyunca 2000 lira ödeyerek yapabilir. Şayet adayımızın maddi durumu çok iyi değilse, elindeki parası kadar askerliğini düşürmüş olur. Bu da demek oluyor ki aday, 5 ay boyunca her ay 2000 lira ödedi ve artık ödeme yapacak durumu kalmadı. 12 aylık askerliğin 5 ayını çıktığımız zaman bu adayın 7 aylık askerlik hizmeti kalmıştır diyebiliriz. Bu durumu üniversite mezunu adaylar için de yapabiliriz. Üniversite mezunu adayların 6 ay kısa dönem askerlikleri toplamda bedeline göre yapacaklarsa 12000 lira olacaktır. Şimdi burada aklımıza şöyle bir soru gelebilir. İnsanlar 24000 lira vermektense üniversite okur 12000 liraya askerliği aradan çıkarmaz mı? İşte tam bu soruyu soracağınız için yukarıda da dedim ki askerlik yaşı lise biter bitmez 18 yaşından itibaren başlasın. Bu bireye de kısa dönem bedeline göre askerlik yapabilmesi için üniversiteyi kazanmasında en fazla 2 sene şans verilsin. 20 yaşından sonra üniversiteyi kazanan adaylar askerliğini ya kısa dönem zorunlu hizmet olarak yapacaklar ve kısa dönemli bedeline göre askerlikten yararlanamayacaklar ya da üniversite okumuş olsa dahil 12 ay üzerinden 24000 lira bedeliyle askerliğini yapacaklar. Peki ama açıköğretim fakülteleri ne olacak? Herkes elini kolunu sallaya sallaya bu fakültelere girebiliyor şeklindeki soruyu ise şu şekilde önlem verici cevapla halletmiş oluyoruz. Bu fakültelerden mezun olmak askerliği kısa dönem yapma avantajını verir kısa dönem bedeliyle askerlik yapma avantajını vermez, şeklinde bir ibare koyarsanız bu durumuda bu şekilde halletmiş oluyoruz. Aslında askerlik konusunda yapılması gereken en güzel ve tatmin edici durum bu olacaktır diye düşünüyorum, kısacası askerliği bedelliden ziyade bedeline göre aradan çıkarmak sanırım her aday için daha güzel bir seçenek olacaktır.
(bu öneri, sırf askerliği daha az bedelle aradan çıkarayım ya da daha kısa sürede askerlik yapayım diye düşünen adaylar için istemedikleri bölümde okuma ve ileride okuduğu bölümden ötürü sevmediği bir işi yapma zorunluluğu gibi bir dezavantaj verebilir. Ancak bu önerimin değil devlet politikasının hatasıdır. 5-10-20 yıllık kalkınma planları yapıyorsanız, şuanda üniversitelerin bazı bölümlerinin çok gereksiz olduğunu da çok iyi biliyorsunuzdur. Sırf insanlar okulda olsunda işsizlik oranımız düşük çıksın diye insanları oyalamanın bir mantığı yok. Sizin yüzünüzden insanlar sırf üniversite mezunu olayım diye saçma sapan, gereksiz, iş sahası neredeyse hiç olmayan bölümleri okuyorlar ve sonra bu adamlar sizden masa başı iş bekliyorlar. Bu adamlar eleman olarak, işçi olarak çalışmak istemiyorlar. Her yıl on binlerce iibf, mühendislik, öğretmenlik mezun verip yüzlerce memur alacaksan, bu bölümleri kapatıp, gerekli olan bölümlere insanları teşvik edip ve insanlara da üniversiteden sonra iş garantisi sunabileceğin bir imkan yaratki, insanlar atanma uğruna kpss ye girmesin, bu okuldan çıktıktan sonra kesin olarak işe başlayacağım düşüncesiyle üniversite sınavlarına girsin.)