ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

TEYAKKUZ FREKANSI/Aforizmalar 8

Ömer Faruk KARATAŞ

07 Haziran 2013 Cuma 16:21
  • A
  • A

Adaletin anlam ve kişiselliği adına…
En yakınlarının hatta kendisinin aleyhine bile olsa doğruyu söylemeyenin, hakkı kendi aleyhine bile olsa savunamayanın, adalet ve hakikatten bahsetmesi hakkı da haddi de değildir. Zira o adalet ve hakikat nazarında suçludur.

Büyük gerçekler ve küçük adamlar…
Fazla ya da büyük gerçekler, frekans ayarı kapalı, alım kabı hazır olmayan ya da çapı yetmeyenler için zararlıdır… Bilginin, karakter ve değerler dünyamızın bu kadar ayağa düşüp laçkalaşması, pespaye ve acemi ellerinde pazara düşmesi biraz da büyük gerçeklerin alelade her yerde tartılıp ölçülmeden insanlara boca edilmesinden kaynaklanıyor.

Objektiflik…
Adil ve sahici olma kaygısında olmayan söylemler ve eylemler değerli, anlamlı ve ikna edici olmaktan uzaktır.

Özgürlüğün değeri neye bağlıdır…
İnsan her istediğini her yer ve zamanda yapabildiği kadar özgür değildir ama yapılması gerekenleri doğru yer ve zamanda özgürce yapabildiği ölçüde değerlidir.

İnsan mukallitleri…
Bazı insanlar normal insaniyet ölçüleriyle tanımlanamayacak, anlamaya çalışıldığında kişiyi insanlığından utandırıp rahatsız edebilecek kadar insaniyetten, medeniyetten yoksun olabiliyor.

Görev sadece kişiyi mi bağlar…
Herkes kendi üzerine düşeni yapsa fazla sorun kalmazdı veya en azından çok daha az sorun olurdu; birileri diğerlerini sömürüp üzerinden nemalanmaz, terinden yararlanmaz, kanına girmez, hak ve hürriyetlerine dokunamazdı. Kişi kendine insan, kendine müslüman olursa sonuç: Kendisinin de kurtulamadığı bir kaos, rezalet yarışı, kargaşa ve zorlu fiyaskolar.

Konuşmak…
Marifet çok konuşmak değil, az da olsa mantıklı, tutarlı, özlü, anlaşılır, samimi, ciddi ve gayeli konuşmaktır.

Denge ve gerisi…
İnsanlık tarihi tam dengeli enderlerin ve çok dengesiz çoğunlukların, yani ekseriyetçe hep bir türlü dengeyi tutturamayanların tarihidir. Denge hem başlı başına bir değer, hem de diğer değerlerin anlamlı ve değerli olmalarının ve öyle kalmalarının teminatıdır. Yoksa değerli olanlar da anlamsız, değersiz, yararsız ve hatta riskli, tehlikeli ve zararlı hale gelebilir…

Zihni hazırlık…
Zihnen ve ruhen hazır değilsen, bedenen hiç hazır değilsindir!

Neye rağbet yaraşır…
Doğru, iyi, güzel, gerçek ve yararlıya rağbet, fıtratı bozulmamış insanların doğal levazımatı, varlık sermayeleri ve insani referanslarıdır.

Cemil Meriç:
Çalkantılı, zor ve kor zamanların erişilmesi güç ufuklarından… Sağ-sol kısır döngüsünde taraf olmayan insanların pek ciddiye alınmadığı, teorik derinlik ve ufuktan çok sesi fazla çıkanların, kuru slogancı ve devrimci görüntülerin taraftarlarını başarıya ulaştıracağının zannedildiği, kimin ne zaman, nerede, niçin ve nasıl durduğunun kestirilemediği, aceleci ve dışı müzeyyen ama içi boş ve havada birçok alternatif yol-yöntem denemelerinin bir yanıp bir söndüğü ve memleket insanının deneme tahtasına çevrildiği, değerler dünyasının sadece adının tekrarlanıp üzerinden nemalanılan bir malzeme olarak algılandığı, velhasıl ‘İllüzyonların ve illüzyonistlerin’ cirit attığı dönemlerde yaşayan bir çilekeş. Milletin tarihsel, psikolojik, dini, ahlaki, sosyolojik, kültürel, medeni nabzını, tarihin değişmezlerinden bahseden yerli-yabancı ustalara dair okumaları ve kendine has fikriyatı eşliğinde tutan yalnız adam. Seviyesinde örneği ender bulunan, okunmaya değer derinliği az sayıdaki güzide mütefekkirlerden. Deruni tefekkürüne, kendine has harmanlama ustalığına, ansiklopedik birikimine ve bunları yoğuruş tarzına, yorum ve anlamlandırma dünyasının ihtişamına, biri diğerinden heyecanlandırıcı ve mest edici eserlerin ufkuna hayran kalınan bir fikir sanatkarı, bir ayaklı kütüphane. Zor ve az yetişenlerden, etraflı bir kültür ve medeniyet mütehassısı, aşılması çok güç bir usta. Referans kaynakları çok geniş bir fikir ve ideolocya mimarı, tarih, fikir ve kültür mühendisi. Gıpta edilmeye değer müthiş ufuk. Sonraki nesilleri, hangi zümreden olursa olsun etkileyen bir sima, tefekkür dünyamızın kayan yıldızı. Koskoca milletin başlıca geçmiş ve gelecek köprülerinden, ayna, ibre, ışık, işaret levhası ve projeksiyonlarından, hocaların hocası. Aydın ve entelektüel deyince, hele de namuslu olanlarından söz edilince ilk akla gelenlerden bir fikir dahisi. Rahmet olsun. Ruhu şad olsun ve karileri bol olsun.

1’in yanındasınız belki. Ama hangi tarafındasınız…
Kişi hangi güce, ne kadar, niçin ve nasıl sahip olursa olsun, kendisini belirleyen bütüncül kişiliğini her zaman korumalı; bozuk, çelişkili, değersiz, problemli ve anlamsız sesler çıkarmamalı. İmkanları ve kabiliyetleri sürekli sağlam ve gelişkin kılmak asla kendiliğinden ve rastgele olmaz, yoksa umulmadık bir anda ve hızda etkinliğini kaybeder.

Kurumlaşmak, bozulmaya hazır hale gelmedikçe güzeldir…
Dini, milli mefhum, mesele ve değerleri, sonradan sistematik hale getirilmiş ideolojik, siyasi sıfatlarla tanımlamak suretiyle savunmak ve benimsemek, yanı sıra belirli bir gruba dahil/mensup olmayı lazım ölçü görmek... Değerler kurumlaşınca su-i istimale, ambalaj hastalarınca kullanılmaya açık hale gelir ve ciddiyet, samimiyet ve ikna imkanı azalır…

Artılar, eksiler…
Artılarını artır ve eksilerini eksilt. Tahlil, tahkik, tetkik ve tefrik edemeyen tarif de edemez, etmemeli de… Okuyan, düşünen, bilgi ve fikir üreten, onurlu, özgür, cesur, faruk, sadık ve ciddi Müslümanlar, ancak yarının mimarları olabilecektir.

Hz. Muhammed(s.) çıkagelse…
Hz. Muhammed(s.) gelse önce Müslümanları İslam’a davet ederdi; hem onlar için, hem de diğerleri için… Gerçi milyonlarca salavatlar üflüyor, güzide naatlar diziyor, şatafatlı merasimler düzenliyor, medh-ü senalar sunuyoruz uz ama…

Doğru ve eğri bilgi…
Doğru bilgi ve tecrübeye dayanan eylemin isabeti er veya geç kaçınılmazdır. Eksik ya da yanlış bilgi ve zanna dayanan eylemin ise ıskalaması.

3 farklı meşhur damar ve…
Gelenekçi-orta yolcu-modernist… İsabetler de, ıskalamalar da hepsinde görülüyor ve bu sadece insan olmalarından değil, tercih edilen çizgideki sebat ve aidiyetten de kaynaklanıyor. Sadece siyah-beyazdan anlayan bazı köşeli mantık sahiplerinin kategorileştiren ve her birine ayrı bir çöp sepeti hazırlayan yobazları ve bunların ne dediklerini-ne demek istediklerini kendileri de pek bilmeyen havalı aşırı grupları ve çıkardıkları boş sesleri bir tarafa bırakırsak mezkur 3 gruptan her birinin ayrı değer, derinlik ve güzelliklerinden istifade etmeli. Asla bir tarafa yanlayıp o tarafın kahramanlığını yapanlar gibi trajikomik durumlara düşmemeliyiz.

Abartı…
Söz veya davranışta abartı samimiyetsizliğin ve ciddiyetsizliğin işaretidir, ayrıca tehlike sinyalleridir. Dikkat!

Görüntü cidden aldatıcıdır…
En sıkıntılı zamanlarda dost bildiklerin köstek bile olurken umursamadığın kimseler destekleriyle ilaç olabiliyorlar. Hayat işte...

Çile…
Çilenin değeri, niçin çekildiği ve ondan ne kadar ne alınabildiği ve hayata tecrübe olarak ne yansıtılabildiği orandadır.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.