Hemen hepimiz Mekkeli müşriklerin Peygamberimiz (sav) Efendimize suikast düzenlemek için toplantı yaptığı biliriz. Tarih kitaplarında bu suikast toplantısına Necid’li Şeyh kılığında İblis’in katıldığı haber verilir. Yani demem o ki, şeytanın örgütü vardır ve müşahhas olarak çeşitli toplantılara katılır ve organizasyonlarda bulunur. Şeytanın günümüzdeki en büyük örgütü İlluminati’dir. Texe Marks, İlluminati isimli eserinde İlluminati’nin 10 kişilik elit üyelerinin şeytana taptığı kaydedilmiştir. Temel amaçları da KAOS çıkartmaktır. Ülkelerde darbeler yaptırırlar ve darbe yapanlara karşı yeni güçleri harekete geçirirler. Sürekli kaos, kan ve gözyaşı İlluminati’nin yaşam sebebidir. Zaten şeytanın, Hz. Adem (as)’dan beri insanlığa düşman olduğunu biliyoruz.
Pakistan’da Taliban ile Pakistan Hükümeti arasında görüşmeler yapılıyor. Pakistan ve Taliban görüşmelerindeki yakınlaşma dünyanın bütün dengelerini değiştirecek bir adımın en büyük aşaması. Çünkü nükleer silaha sahip olan Pakistan Devleti’nin İslam’a yaklaşması Müslümanlara dokunulmazlık kazandırabilir. ABD tam bu süreçte görüşmeleri yapan Taliban Üyelerine insansız hava araçlarıyla saldırıyor ve 4 Taliban Üyesi müslüman şehit ediliyor. ABD, Operasyonu Pakistan’da yapılıyor. Pakistan Hükümeti, ABD’ye yüksek sesle karşı çıkmaya karşı çıkıyor. Taliban ise ABD’nin Pakistan’da operasyon yapmasından dolayı Pakistan Hükümeti’ni sorumlu tutuyor. Daha sonra kimliği belirsiz güçler, Pakistan Ordusuna saldırarak onlarca askeri öldürüyor. Pakistan Ordusu ile Taliban arasında çatışma riski büyüyor.
Pakistan’da sık sık Şii Camilerine saldırı yapılıyor. Ülkedeki Şii unsurların İran’a kayması amaçlanıyor. Zaten bu yüzden saldırıları İran el altından destekliyor. Ama öte yandan Şii-Sünni Savaşı’nın tohumları atılıyor.
Irak’ta IŞİD militanları Şii Camii’nde veya pazarda kendini patlatıyor. Amaç Şiileri İran’a yaklaştırmak. İran, Şii’likle kendini koruyacağını zannediyor. İslami çizgiden çoktan çıkmış. Din bir araç… Ulusal hedeflere daha kolay yollardan ulaşmak için. Ama olan İslam Coğrafyası’na ve Müslümanlara oluyor. Müslümanlar arasındaki farklılıklar savaşın meşru sebebi haline getiriliyor.
Suriye, Esed’in Baas İdeolojisi’nin İslam’la alakası yok. Bununla birlikte Esed Rejimi dünyanın en vahşi sistemi. İşte İran, bu sistemi savunuyor. Ama savunurken güya Şii’lik üzerinden hareket ediyor. İslam Coğrafyası’nda sadece Şii-Sünni gerilimi beslenmiyor. Müslümanların tamamı hakkında en ufak farklılıkların savaş sebebi olması için elden gelen yapılıyor. IŞİD, kendisinden başkasına kâfir diyor. İslam Coğrafyası’nda esen İslam rüzgârının kesilmesi için savaşıyor. Ayrıca ırkçı söylemler İslam Coğrafyası’nda yaygınlaştırılmaya çalışılıyor.
Gülen Cemaati, Türkiye’ye saldırıyor. Amaç Türkiye’de kaos oluşturmak. Çözüm Süreci bitsin. Kürt - Türk Savaşı başlasın. Ülke kendi içine gömülsün Suriye ile bağları kesilsin. Türkiye’de Gülen Cemaati, Suriye’de IŞİD aynı hedef için savaşıyor. Allah’tan müslümanlar Gülen Cemaati’nin İslam’la yakından uzaktan bir ilgisinin olmadığını çok iyi biliyor.
Sonuçta İslam Coğrafyası’nda hayatın doğal akışına uygun bir süreç gelişse İslam’ın egemenliğinden başka çıkış yolu yok. Hayatın doğal akışının bozulması ve müslümanların birbirleriyle konuşmasının engellenmesi için İslam Coğrafyası’na büyük saldırı yapılıyor.
(Not: Temel formül şu: Ehl-i Sünnet Ve’l Cemaat, bir mezhep değildir. İslam’ın ta kendisidir. Şii’lik, Haricilik, Mutezile gibi mezhepler, İslam’dan belli oranda kopuşun adıdır. Ama hepsi İslam’ın çatısı altındadır. İslam Coğrafyası’nda Ehl-i Sünnet Ve’l Cemaat, mezhep gibi gösterilmeye çalışıyor ve mezhep savaşının içine çekiliyor. Selefi Hareketler bu işin öncüsüdür.)
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
Kusura bakma ama bayagi bir ucmus sallamissin
ama yazılanların bir bölümü sallama
güzel tespit. bende elim boş oldukça yazıyorum...