Son bir yıldan bu yana başlayan ikinci “Çözüm Süreci” tarafların seçim sonrası kararı ile dondurulmuşa benzemektedir. AK Parti, seçimlerden sonra gerek Güneydoğu’dan gerekse de Türkiye’nin diğer illerinden alacağı yüksek oyla “Çözüm Süreci”ni daha bir kararlılıkla sürdürebilme heyecanın da olabilir. BDP ise özellikle Güneydoğu’da seçimlerde yüksek oy oranlarıyla elini kuvvetlendirmek istemektedir. Seçimlere 3 ay civarında bir süre vardır ve “Çözüm Süreci”ni seçime kadar dondurmak, saatli bombayı Mart Ayı’ndan sonraya kurmaya benzemektedir. Şimdi sebeplerine değinmeye çalışalım.
Birincisi: AK Parti seçimlerde Türkiye sathında yüksek oy almak istiyorsa “milliyetçi” söylemlere kısmen de olsa ağırlık vermek zorundadır. Bu ise Güneydoğu’da kendisine oy verecek kitlenin son derece zayıflatacaktır. AK Parti’nin Güneydoğu’da güncel deyimle söylemek gerekirse “oyları konsolide” etmesi mümkün değildir. Buna karşın BDP’nin oylarını pekiştirmesi son derece kolaydır. Buna AK Parti’nin 3 ay içerisindeki devletçi söylemleri de hizmet edecektir.
İkincisi: AK Parti, Güneydoğu’da zayıflarsa veya oylarını arttıramazsa politikalarını kolay kolay kimseye anlatamayacaktır. Kaldı ki bu üç ay içerisinde AK Parti, tüm Türkiye çapında aklına hayaline gelmeyecek değişik komplolarla karşılaşabilir. Yoğun çatışma ve kavga görüntüsü insanlar da sorunların sebebi AK Parti gibi bir izlenime iletebilir. Seçimlerde oylarını arttıracak bir BDP ve amiri PKK, artık Güneydoğu’da idari tarzda talepler isteyebilir. Öyle taleplerde bulunabilir ki, egemenlik hakları tartışılmaya başlanabilir. Egemenlik tartışmalarında Türkiye Cumhuriyeti köşeye sıkışır.
Üçüncüsü: BDP, sokak olaylarıyla seçime girer ve polisin şiddetli tepkileri sonucu seçimlerde önemli başarı kazanırsa sistemden iyice kopar ve halkı da peşinden sürükler. Bütün bu olaylardan sonra Türkiye istese de istemese de “Özerk Yönetim” ve “Bölünme” konularını tartışmak zorundadır.
Peki, ne yapılmalıdır? Kısaca maddeler halinde izah edelim:
Birincisi: BDP, sistemin içine çekilmelidir. AK Parti ile BDP üst düzey görüşmeler yapabilir.
İkincisi: BDP’nin seçim başarısı Türkiye Cumhuriyeti’nin engellemesi sonrası değil yardım etmesi sonrası olduğu imajı verilmelidir.
Üçüncüsü: Hapishanedekilerin çıkması için yasa çıkarılmalı ve “geri dönüşün” kanunları çıkartılmalıdır.
Dördüncüsü: MHP, Söğüt Ruhu işlenerek Çözüm Süreci’ne dâhil edilmelidir. BDP ile MHP arasında yakınlaşmalar sağlanmaya çalışılmalıdır.
Beşincisi: AK Parti, oylarını arttırmak için “milliyetçilik” söylemleri kullanmamalı onun yerine Türk ve Kürtlerin kardeşliği ve geçmişteki birliklerine vurgu yapılmalıdır.
Çözüm Süreci’ni seçimlerden sonraya ertelemek Türkiye’ye kurulan saatli bombadır ve taraflar görülen o ki, saatli bombayı kurmuşlardır.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
mhp o pkkyi destekleyen partiyle deyil yakinlasmak partinin adini agzina bile almaz
Kardeş tespitlerin güzel de bu idari tarzda bir istek, MHP-BDP yakınlaşması ve AKP'nin doğuda oy kaybetmesi çok zor. Hele ki MHP-BDP yakınlaşması ve İdari İstek..