ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Aydınoğlu Gazi Umur Bey

Önder Eryılmaz

17 Temmuz 2013 Çarşamba 06:14
  • A
  • A

Aydın oğlu oldurur Gazi Umur
Hazret-i Paşa ki çok görmüş umur
Enveri/ Düsturname

Bugün ismi hafızalarımızdan silinmiş olsa da 14. yy’a damgasını vuran en önemli devlet adamlarından birisi Aydınoğlu Gazi Umur Bey’dir.Denizcilikteki başarıları,Haçlılarla mücadelesi Akdeniz’den Avrupa’ya korku salması, Bizans’ın iç işlerine etkisi,tecrübesi,zekası bir tarafa, ahlaki faziletleriyle de gönüllerde taht kurmuştur.Heybetli görünmesine rağmen son derece kibar, her zaman güler yüzlü,cana yakın,alçak gönüllü,tevazu sahibi,oldukça cömert bir lider olarak tanınır Umur Paşa.Şatafattan,debdeben uzak son derece sade bir yaşantısı vardı.İzmirliler “Biz Umurca Oğlanlarıyız” diye övünürlerdi onunla.Sadece Aydınoğulları’nın değil herkesin sevdiği, saygı duyduğu maneviyatı kuvvetli bir liderdi.Gaziler yemin edeceği zaman Umur Bey’in başı için diye yemin ederlerdi.
Umur Bey’in babası beyliğin kurucusu olan Mübarizüddin Mehmet Bey’dir.Babası gençliğinde Umur Bey’i de gazalara götürürdü.Daha o zamanlar Umur Bey’in büyük bir cengaver olduğunu,ilerde büyük işler başaracağını fark etmişti. 1334 yılında Aydınoğlu Mehmet Bey’in ölümü üzerine Gazi Umur Bey kardeşleri tarafından hükümdar olarak seçildi. Mehmet Bey İzmir’in Kadifekale denen bölgesini feth etmişti.Buraları Türkleştirip İslamlaştırmış Müslüman İzmir adını vermişti.Sahil tarafında ise Hristiyan halk yaşadığı için bu bölgeye de Gavur İzmir denilmekteydi. (Günümüzde de Gavur İzmir ifadesini kullananlar varsa da hiç hoş değil tabi.)İşte bu Gavur İzmir denilen sahildeki bölgeyi henüz babası hayattayken Umur Bey almıştı.Bu yüzden İzmir’in tarihi açısından Umur Bey çok büyük ehemmiyet arz eder.

Umur Bey’in namı Avrupa’da günden güne yayılmaya başlamıştı.“Bir Türk korsanı çıkmış Akdeniz’e meydan okuyor ”diye Avrupalılar korkudan tir tir titremeye başlamışlardı.Umur Bey’in hareketli yapısından tedirgin olan Venedikli’ler ve Ceneviz’liler birleşip saldırdılar fakat Umur Bey kuvvetli donanmasıyla hepsini başarıyla püskürttü. Sonrasında Ege adalarına seferler düzenlemeye başladı. Bu seferlere çok sevdiği dostu olan Saruhan Bey’in oğlu Süleyman Bey de iştirak ediyordu.Bir seferini de Kili ve Eflak’a doğru düzenlediği ve büyük tahtalar,kalaslar kullanarak gemileri karadan yürüttüğü,böylece kara üzerinden Karadeniz’e doğru yol alarak düşmanı tedbirsiz yakaladığı rivayet edilir.Hatta Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’un fethinde Umur Bey’den ilham alarak gemileri karadan yürüttüğü söylenir.

O dönemde Bizans’ta 2.Andronikos devleti oğlu 9. Mikhail’le ortak yönetiyordu.9.Mikhail ölünce 25 yaşlarındaki oğlu 3. Andronikos babasının varisi oldu.Dedesiyle bir türlü geçinemediler.İhtiyar Andronikos torununu etrafındaki dalkavukların sefahat aleminden kurtarmak istiyordu. Fakat torunu dedesine kulaklarını tıkamış,çevresindekilerin kışkırtmasıyla hareket ediyordu. 6 yıl süren mücadelenin sonunda hayırsız torunu galip gelerek dedesini zindana kapattırdı.Gözlerine mil çektirdikten sonra fazla yaşamadı.Dedesinin ölümü imparatoru derinden sarstı.Üzüntüsünden hummaya yakalanmıştı.İyileştikten sonra da vicdan azabıyla kıvranıp 11 sene bunalım geçirmişti.Zaten imparator olmadan önce de bir kadın yüzünden kardeşi Manuel’i öldürmüş.Babası üzüntüsünden ölmüştü.İmkanı olsa dünya işlerinden el etek çekip keşiş olmayı arzu ediyordu.Devlet işlerini daha çok Kantakuzen’in tesiri altında yönetiyordu.

3. Andronikos 1341’de öldü.Bizans tahtı’na 11 yaşında bir çocuk olan İoannes Paleologos (Yannis de diyorlar)geçti.Kantakuzen de vesayetini aldı.Kantuzen kızını bu 10 yaşındaki çocukla evlendirmek istiyordu.Fakat hasımları buna müsaade etmediler. İonnes’in annesi olan imparatoriçe Anna’yı uyararak oğlunu yabancı ülkelerden bir prensesle evlendirmesini,böylelikle gerektiğinde o ülkeden siyasi yardım alınabileceğini hatırlattılar. Kantakuzen’in isyan hazırlığında olduğunu söylediler.İmparatoriçenin kendisini İstanbul’a davet etmesini, gelirse yakalanıp hapse atılmasını gelmezse de bunun itaatsizlik kabul edilip bir an önce cezalandırılmasını tembihlediler.Olanları haber alan Kantakuzen çaresiz kalınca gerçekten isyan etti ve kendini Bizans imparatoru olarak ilan etti.Fakat Makedonya’da da İstanbul’da da imparatorluk iddiası kabul edilmedi.Sırp kralı Duşan’dan yardım çağrısına cevap alamayınca daha önceden dost oldukları Gazi Umur Bey’i yardıma çağırdı.Umur Bey Kantakuzen’e yardıma gittiyse de ağır kış şartları,şiddetli soğuk yüzünden yardım edemedi.Az sayıda bir muhafız birliğini orada bırakıp seneye tekrar geleceğine söz vererek geri döndü.
Düşmanları Kantakuzen’in Sırbistan’da öldüğü haberini yaymışlardı.Fakat Kantakuzen bizzat mektup göndererek Umur Bey’i yardıma çağırdı. Bunun üzerine Umur Bey söz verdiği gibi bir sene sonra tekrar Kantakuzen’e yardıma gitti.Selanik’i zapettiler ama başarılı olamadılar.Umur Bey uzlaşmak için İmparatoriçe Anna’ya kendi elçisini Kantakuzen’in elçisiyle beraber gönderdi.Fakat Anna’nın arzusu Umur Bey’le uzlaşmak değil Umur Bey’i kendi tarafına çekerek Kantakuzen’i en büyük desteğinden mahrum bırakmaktı.Umur Bey’i elde etmek için ne kadar cazip tekliflerde bulunduysa da Umur Bey mert bir Türk kumandanına yakışanı yaptı ve imparatoriçenin teklifini geri çevirdi. İmparatoriçe, Umur Bey’den beklediği cevabı alamayınca Papa’dan yardım istedi.Karşılığında da geri çevirilemiyecek bir teklifte bulundu.Or tadoks kilisesiyle Katolik kiliselerinin birleştirileceğini vaad ediyordu.Papalık bu teklife kısa zamanda müspet cevap vererek Umur Bey henüz İzmir’e dönmeden bütün donanmasını yaktılar.Umur Bey’in belini büken bu hadise olmuştu.Yıllarca donanmasıyla Akdeniz’i tir tir titreten düşmanlarına denizden korku salan Umur Bey için bundan büyük felaket olabilir miydi?Bu hadise üzerine Haçlılar karşısında sahil kesimini ya da o dönemin ifadesiyle Gavur İzmir’i tamamen kaybederek Müslüman İzmir denilen iç kesimleri müdafaa etmişti.Haçlılarla bir mütareke imzalayarak uzlaşmaya vardı.

1345 yılında Kantakuzen tekrar Umur Bey’i yardıma çağırdı.Kendi gemileri haçlılar tarafından yakıldığından dolayı Karesi beyliğinin gemilerini emanet alarak yardıma gitti.Yanında dostu olan Saruhan Bey’in oğlu Süleyman Bey’de vardı.Saruhan Bey İmparatoriçe Anna’yla yakın ilişkiler içindeydi.Bu yüzden oğlunu da Umur Bey’i dizginlesin diye yanında göndermişti.Fakat Süleyman Bey bu sefer esnasında hastalanıp öldü.Umur Bey Süleyman Bey’in cenazesini alarak Manisa’ya getirdi.Bu yüzden Kantakuzen’e yine yardıma gidemedi.Bundan sonra da kendisine yardım edemeyeceğini söyleyerek Orhan Bey’le anlaşmasını,onun desteğini almasını tavsiye etti.

Umur Bey haçlıları İzmir’den kovabilmek için mücadeleye devam etti.Askerini cesaretlendirmek gayesiyle en ön safta kendisi kaleye doğru taaruza geçti.Merdivenlerden kaleye doğru çıkmaya başladı.Ne kadar mesafe kaldığını anlayabilmek için miğferini açtığı anda iki kaşının ortasına isabet eden bir okla henüz 39 yaşındayken şehit oldu.

Oruç Beğ tarihinde Umur Bey’den evliyalığı zahir olmuş beylerden diye bahseder.Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Şah’la Rumeli’de buluştuklarında Umur Bey kendisine Anadolu’ya geçmesine manevi olarak izin verilmediğini Rumeli’de kalıp gazaya devam etseni tembih eder.Fakat Süleyman Şah elinde olmadan Anadolu’ya döner.Bir av sırasında atından düşerek vefat eder.

Yine Oruç Bey döneminin bazı kalp gözü açık olan,keşfi açık olan maneviyatı kuvvetli gazilerin kendisine naklettiğini ifade eder ve ne zaman Rumeli’ne bir gaza düzenlense Umur Bey’in de manevi olarak teşrif ettiğinin görüldüğünü söyler.Ondan geriye kalan dost düşman herkesin hayırla yad ettiği faziletli bir Türk kumandanın bıraktığı hoş seda oldu.

YORUM YAZ
TOPLAM 1 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - Resul Tiryaki:17 Temmuz 2013, Çarşamba 23:27

    Günlük içi boş/yönlendirici bilgilerin, haberlerin tesiri altındayken yüzlerce kahramanımızdan bir tanesi hakkında değerli bilgi edindik sayenizde. Teşekkürler.