Her şeyin yalan olduğuna inanan ve bu düşünceye göre yaşayan bir insanın hayatında çoğu şey doğrudur. Geçmişte böyle yaşamış ve gelecekte de böyle yaşayacak olan bir nesilden bahsetmek istiyorum. Kişilik delikanlı adamın sigortasıdır, her yerde işe yarar. Delikanlı bir nesilden bahsetmek istiyorum. Kısa ve net olarak ‘’Türk Milliyetçileri’’nden bahsediyorum.

En zor şartlar altında dik duran, bu dünyasını ebedi dünyaya satmış bir nesildir bizim neslimiz… İşkenceyi, çileyi, mücadeleyi kitaplardan değil çoğu zaman ‘’Kara bulutların çöktüğü, puslu günlerden okumuşlardır.’’
Ne yazık ki bu gün ‘’Memleket için ölmek kolay, kalıp uğruna savaşmalı’’ diyen bir hareketin nadide temsilcileri kendi memleketlerinde azınlık durumundadır. Bizi ayakta tutan milli ve manevi değerlerimize en çok prim yapan ‘’din’’ üzerinden saldıran din tüccarları gün be gün artmaktadır.

Uygun ortam hazırlandığında sinsice hain planlarını gerçekleştiren bu zihniyet maalesef ki bu gün iktidardır. Mesela andımız… Okunurken kime zararı vardı, kaldırılınca kime faydası oldu ?
Andımıza ırkçılık diyenler sorum size ! İstiklal Marşı’nda ‘’Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal’’ diyen rahmetli Mehmet Akif Ersoy ırkçı mıdır ? Kendisi bir Arnavut olduğu halde ‘’tek millet’’ fikrini benimsemiş olmalı ki her okunduğunda gözleri dolduran, yüreğimizi titreten bir marş bırakmıştır. Uygun ortam hazırlanınca İstiklal Marşı’mıza el atılmayacağını kim söyleyebilir?

Bu noktada dönüp özeleştiri yapmamız gerekiyor. Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in bir sözü var, aynı zamanda Hadis-i Şerif ! ‘’Ne haldeyseniz o hale göre, başınızda sizi güden idare.’’ Yani bizlerde bir eksiklik, yanlışlık var ki başımızda da böyle insanlar var. Peki neden böyle ? Cevabı çok basit…


Bir fikrim olsundan çok bir elbisem olsun anlayışında olduğumuz için kitaplara, gazetelere verecek paramız yok. Elimizde bulunsa da vaktimiz yok… Dönüp dolaşıp eğitime geliyoruz. Milli ve manevi değerler çatısı altında alınan aile, okul, çevre eğitimi. Yani bu gün yok edilen, günden güne posası çıkarılan değerlerimiz. İlk önce bu değerlerin yok olan yeni neslimize kazandırılması gerekiyor.

Türk Milliyetçileri duruma göre şekil alan bir hareket değil duruma şekil veren bir hareketi temsil ederler. Bu gün bu istenmeyen durumlara şekil vermek gerekmektedir. Kendini her türlü platformda geliştirmiş gençlere, akademisyen, sanatçı ve yazar insanlara memleketimizin acil ihtiyacı vardır. Hareketimizde böyle insanların çoğalması üst üste örülen taşlara harç vazifesi yapar.

Azınlık olmanız fikirlerinizin yanlış olduğu anlamına gelmez. İçi dolu bir fikir tüm sayıları alt eder. Unutmayalım ki seçimlerde alınan oylar geçici, fikirler ise kalıcıdır. Fikirlerimizi benimsemeyen, hakaret eden insanlar olabilir. Yine unutmayalım ki ‘’Herkese saygı göstermek ve herkesten saygı görmeyi beklemek tescilli kişilik bozukluğudur.’’
Değişmek için beklemek bir nevi değişime direnmektir. Ya şimdi ya da hiç düsturuyla hareket eden insan başarı yolunda mesafe kat eder. Mücadele, sabır, çile… Hiçbir mükafat ve iltifat beklemeden inandığımız yolda yürümek… Geçmişte ve bu gün olduğu gibi.

Biz inanıyoruz ki ‘’Her gecenin arkası temiz ve bereketli bir sabaha çıkar.’’ Yılgınlık ve karamsarlık terimleri bize uzaktır. Bol yıldızlı değil de Ay yıldızlı bayrak bir gün mutlaka hak ettiği yere gelecektir.
Dönem dönem değil, her dönem adam olan insanlara selam olsun. Sağlıcakla kalın.

R. Orçun Ramazanoğlu