Dünyanın yaradılış amacının insanları imtihan etmek olduğunu anlamayan o kadar çok insan var ki.O kadar görkemli,eğlenceli ve ahım şahım bir yer olarak gözümüze çarpıyor ki bazen aldanıp da gaflete düşmemek,hata yapıp günah işlememizi önlememiz elimizde olmuyor.Şeytanın tuzaklarına düşüp,boyun eğiyoruz çoğumuz farkında olarak.Bazılarımız da Allah affeder nasıl olsa diyerek aynı hataları üst üste tekrar ederek günah hanesine yeni bir günah daha ekliyor.Şeytan bizim baktığımız,duyduğumuz herşeyi sanki bu dünyada ondan ve ya onlardan başka güzel birşey yokmuş gibi sunuyor,öyle algılamamızı sağlıyor.Bu da bizim gaflete düşüp günahkar olmamıza sebep oluyor.
Habil ile Kabil'in acı hikayesini anlatmak istiyorum.Habil ile Kabil hikayesini mutlaka biliyorsunuzdur.İlk kan..İlk cinayet..İlk kardeş cinayeti..Ne denebilir ki insanoğlu şeytanın tuzağına Hz.Adem ile düşmüştü bir kere.Açılmıştı gaflet kapısı,günah kapısı.Devamı gelecekti aşikardı bu.İki kardeşin de arasına girmişti şeytan.Dünyayı Kabil'in gözünde daha cazip bir hale getirmişti.O'nun dünyayı kendi malı gibi görmesini bir şekilde başarmıştı şeytan.Bu iki kardeşin arasına sokulan fitnenin başlangıcıydı.Yüce Allah'a adak adayacaktı iki kardeş.Fakat Habil'in adağı sürüsünün ilk doğan kuzularından ve en besililerinden olduğu halde, Kabil'in adağı olan meyve ve tahıl, özenle seçilip hazırlanmış değildi.Kabil,Allah'tan yarattığını saklıyordu.Kendisine ayırıyordu ve en kötülerini seçip Allah'a adıyordu.Habil'in adağı kabul edilmesine rağmen Kabil'in adağı kabul görmüyordu.Bu Kabil'de bir kıskançlık iç güdüsünü ortaya çıkarmıştı ve Habil'e kin ve nefretle bakmaya başlamıştı.Ve bu durum her geçen gün git gide arttı,sonunda ilk kan döküldü.İlk cinayet işlendi.Kabil öfkeyle hareket etmişti.Şeytana uymuştu,gaflete düşmüştü bir kere.Sonradan pişman olmuştu evet ama günahı büyüktü.Canından bir parçayı canından sökmüştü bir kere.Şeytan yine kazanmıştı...
Habil ile Kabil örneğinde olduğu gibi bir çok örnek var.Bir çok yaşanmış hikaye var acısıyla tatlısıyla.Bunlar bize ders olmalı,öfkeyi,fitne fesatı,insanlardan nefret edecek düzeydeki kıskançlıkları da hayatımıza sokmamaya çalışmalıyız.Bir anlık öfkenin bize ne zararlar getireceğini de hiç bir zaman göz ardı etmemeliyiz.Yazıma,yazımla ilgili ayetlerle son vermek istiyorum.
“İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere kitapları hak olarak indirdi. Kendilerine apaçık âyetler geldikten sonra o konuda ancak; kitap verilenler, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenleri, kendi izniyle, onların hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. Allah, dilediğini doğru yola iletir.” (Bakara Suresi 213. Ayet)
O takvâ sahipleri kiÖfke İle İlgili Ayet ve Hadisler bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.(Al-i İmran / 134. )
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
Çok beğendim başarının devamını dilerim