Bu sayfadaki yazımız EHLİ SÜNNET İTİKADI 12 Adlı sayfanın devamıdır , bu ilimler ders niteliğinde olduğu için lütfen sayfa sıralarını gözeterek OKUYUNUZ .LÜTFEN ÖNCEKİ SAYFALARI OKUYU ANLAMADAN , SAYFA ATLAYARAK OKUMAYINIZ . DERS NİTELİĞİNDE OLAN BU MÜHİM KONUMUZUN İLK BÖLÜMÜ '' EHLİ SÜNNET İTİKADI 1 '' ADLI SAYFADIR ..
SAYGILARIMLA
Elacizül fakir
garibül hakir ozan şahin
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHIYM
kaldığımız yerden devam ediyoruz biiznillahuteala ..
Konu 20: Müslümanların Cennete girmeleri, amellerinin karşılığı olmayıp, bilakis
Allah-u Tealâ’nın fazl-u keremi ile olduğuna inanmak.
Müminlerin Cennetteki derecelerinin farklı olması amellerinin azlığı ve çokluğuna bağlıdır. Ancak cennete girmeleri Allah-u Tealâ’nın fazl-u keremine bağlıdır. Zira kulların yapmış olduğu ameller çok bile olsa, Allah-u Teala’nın verdiği nimeti karşılaması düşünülemez. Nitekim Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
“Hiç birinizi ameli Cennete sokamaz” ‘buyurdu. 0 zaman: “Sen de mi Ey Allah’ın Resulü!” diye sorulduğunda Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
“Ben de (giremem). Ancak Allah (-u Tealâ) beni fazl-u rahmetiyle kuşatırsa (girebilirim).” buyurdu. (Buhari, Merza:19 No:5349, 5/2147 Müslim, Sıfatü ‘l-Münafikin:l7 No:2816, 4/2169)
Konu 21: Öldürülenin, eceliyle öldüğüne inanmak.
Şöyleki Allah-u Teala öldürme hadisesinin gerçekleşeceğini, evveli olmayan ilmi ile bilmiş olduğundan öldürülenin ecelini ona göre belirlemiştir.
Katil ise yasak olan öldürme cinayetini işleyip Allah-u Teala’nın takdirinin bu şekilde tecelli etmesine sebep olduğu için mes’ul olmuştur.
O halde öldürülen kişi için: ‘ (ölüm zamanı) nı tamamlamadan ölmüştür.’ denilemez.
Konu 22 : Peygamberlerden sonra insanların en faziletlisinin Hazreti Ebûbekri Sıddık ve Hazreti Ömer (Radıyallahu Anhüma) olduğuna inanmak.
Konu 23 : Hazreti Osman ve Hazreti Ali (Radiyallahu Anhüma) yı sevmenin gerekliliğine inanmak.
Ehl-i Sünnetin cumhuru (çoğunluğu) na göre, Hazreti Osman, Hazreti Ali’den üstündür. Bazıları bunun aksini iddia etmişlerdir.
Konu 24: Veliler (Allah-u Teala’nın dostların) ın, kerametlerinin hak olduğuna inanmak.
Veli: İmkan dahilinde Allah-u Teala ve sıfatları hakkında bilgi sahibi olan, ibadetlere devam eden, günahlardan kaçınan, lezzetlere ve şehvetlere dalmaktan yüz çeviren, dünyaya sırt çeviren, kalbine yönelen, Mevla Teala’yı zikre devam eden kişidir.
Mucize: Peygamberlik davasıyla ilgili olan harikulade hadiselerdir.
Velilerin kerameti: Peygamberliği iddia etmemek şartıyla onlardan zuhûr eden harikulade (adet dışıi) hadiselerdir.
İstidrac: İman ve amelle ilgisi bulunmayan kişilerden zuhûr eden harikulade hadiselerdir.
Veli olan kişi bir Peygambere tabi olduğunu ikrar ettiği için onun göstermiş olduğu keramet, tabi olduğu Peygamber için mucize sayılır.
Bu kerametler ne gibi şeylerdir
Tayy-i Mekân: (az süre içinde uzun mesafe katetmek).
Mesela; Süleyman (Aleyhisselam) in adamı olan Asaf İbn-i Berhiya’nın göz açıp kapama süresi içerisinde Belkıs’ın tahtını uzak bir mesafeden getirmesi gibi. (Neml Suresi: 40)
İhtiyaç duyulduğunda yenilecek, içilecek ve giyilecek şeylerin kendiliğinden ortaya çıkması. Nitekim Hazreti Meryem hakkında bu durum gerçekleşmiştir. (Ali imran Suresi: 37)
Su üzerinde yürümek, havada uçmak, cansız maddelerin ve hayvanların konuşmaları ve benzeri şeyler Selefi Salihinden, inkarı mümkün olmayacak derecede çok kişiden nakledilen harikulade hadiselerdir.
Konu 25: Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in Cennetle müjdelemiş olduğu on kişinin cennetlik olduğuna dair şehadette bulunmanın hak olduğuna inanmak.
Nitekim Abdurrahman ibni Avf (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
1 Ebûbekir (Radıyallahu Anh), cennettedir
2 Ömer (Radıyallahu Anh), cennettedir.
3 Osman (Radıyallahu Anh), cennettedir.
4 Ali (Radıyallahu Anh), cennettedir.
5 Talha (Radıyallahu Anh), cennettedir.
6 Zübeyr (Radıyallahu Anh), cennettedir.
7 Abdurrahman bin Afv (Radıyallahu Anh), cennettedir.
8 Sa’d (bin Ebi Vakkas (Radıyallahu Anh)), cennettedir.
9 Said (bin Zey (Radıyallahu Anh)) cennettedir.
10 Ebu Ubeyde bin Cerrah (Radıyallahu Anh), cennettedir.”
(Tirmizi, Menakib:26, No:3 747, 5/647, Ebu Davud, Sünnet:8, No:4 649, 2/623, Ahmed ibni Hambel, Müsned, No:1675, 1/410)
Yine böylece Hazreti Hatice, Hazreti Fatıma, Hazreti Aişe ile Hasen ve Hüseyn (Radiyallahu
Anh) ve diğer bazı sahabeler hakkında cennet müjdesi dünyada verilmiştir.
Bu hususta bir çok hadis-i şerif ve rivayetler mevcuttur.
Bunları veya bunlardan birini tenkit eden kişi mübtedi’ (ehl-i bid’at) tır.
Biz bütün müminlerin cennet ehli, kafirlerin de cehennem ehli olduklarına şahitlik ederiz fakat hakkında bir nas (ayet ve hadis gibi bir delil) bulunmadıkça belli bir kimsenin cennetlik veya cehennemlik olduğuna dair şahitlikte bulunamayız.
Konu 26 : Kitabın hak olduğuna inanmak.
Yani hafaza meleklerinin, mükellef kulun taat ve isyanlarını yazdıkları divan haktır. Bu defter mü’minlere sağ elinden kafirlere ise sol ellerinden ve sırtlarının arkasından verilecektir
Fasık mü’mine defteri nasıl verileceğine dair ihtilaf varsa da meşhur olan görüş, sağ tarafından verileceğidir.
Konu 27: Sualin hak olduğuna inanmak.
Kıyamet günü hesap zamanı Mevla Teala’nın, kullarına dünyada yaptıklarını sorması haktır. Mevlâ Teala mü’minlerin günahını teşhir etmeyip onlarla teke tek görüşecek ve neticede günahlarını mağfiret edecektir.
Kafirler ve münafıklar hakkında ise bütün mahlukatın huzurunda:
“İşte bunlar, Rablerine karşı iftirada bulunanlardır. Allah’ın laneti o zalimlerin üzerine olsun.” (Hud Suresi:18 den) diye nida edilecektir.
Konu 28 : Havz-ı Kevser’in hak olduğuna inanmak.
Abdullah ibni Amr (Radıyallahu Anh) dan rivayet edildiğine göre Bu hususta Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Benim havzım (açıları eşit olmak üzere) bir aylık genişliktedir. Onun suyu sütten beyaz, kokusu miskten daha hoştur.
Bardakları gökteki yıldızlar gibi (çok) tur. Ondan (bir kere) içen artık ebedi susamaz.”
(Buhari, Rikâk:53, No:6208, 5/2405, Müslim, FezâiI:9, No:2292, 4/1793, Ahmed İbni
Hanbel, Müsned, No:15123, 5/189)
Konu 29 : İnsanların Peygamberlerinin, meleklerin Peygamberlerinden, meleklerin Peygamberlerinin, insanların Peygamber olmayanlarından, insanların Peygamber olmayanlarının da meleklerin Peygamber olmayanlarından daha faziletli olduğuna inanmak.
Melek nev’inin Peygamberlerinin, insanlar dan Peygamber olmayanlara üstün oluşu icma ile, hatta zarüri olarak sabit olan bir hükümdür.
İnsan nev’inin Peygamberlerinin, melek nev’inin Peygamberlerinden, Peygamber olmayan insanların, Peygamber olmayan meleklerden üstün oluşu bir kaç şekilde izah edilebilir.
a) Allah-u Teala meleklere Adem (Aleyhisselam) a tazim ve tekrim yolu ile secde etmelerini emretti.
Hikmetin gereği Allahu Teala’nın, fazilet bakımından altta olanın üstte olana secde etmesini emretmesidir.
b) ilim ehli olan herkes;
“Allah (-u Tealâ) Adem (Aleyhisselam) a bütün isimleri öğretti.” (Bakara Suresi: 31 den) Ayeti ile Allahu Teala’nın, Adem (Aleyhisselam)ı meleklerden üstün kıldığını, Adem
(Aleyhisselam) ın ilminin fazlalığı sebebiyle, tazim ve tekrimi hak ettiğini anlar.
c) “Şüphesizki Allah (-u Teala) Adem (Aleyhisselam) ı, Nuh (Aleyhisselam) ı, İbrahim ailesi ile İmran ailesini seçip alemlere üstün kıldı.” (Ali İmran Suresi: 33)
Bu ayet-i celilede zikredilen Âlem kavramına melekler de dahildir. Peygamber olmayan insanların, Peygamber olan meleklerden üstün tutulmayacakları icma ile istisna edilmiştir.
Bu istisna dışında ayetin genel hükmü bakidir. Bu genel hüküm de; “İnsan nev’inin Peygamberlerinin, melek nev’inin Peygamberlerin den, Peygamber olmayan insanların, Peygamber olmayan meleklerden üstün oluşu” dur.
BU YAZIMIZIN DEVAMI OLAN SON KISIM EHLİ SÜNNET İTİKADI 14 ADLI SAYFAMIZDAN KALAN KISIMLARI OKUYUP DUA İLE NOKTALANDIRIYORUZ BİİZNİLLAH. HAK TEALA HAYIRLARA VESİLE KILSIN .
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.