Bu sayfadaki yazımız EHLİ SÜNNET İTİKADI 8 Adlı yazı dizisinin devamıdır , bu ilimler ders niteliğinde olduğu için lütfen sayfa sıralarını gözeterek sırayla okuyunuz .
SAYGILARIMLA
Elacizül fakir
garibül hakir ozan şahin
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHIYM
İNSANI DİNDEN ÇIKARAN SEBEPLER
SORU: Mürted kimdir
CEVAP : İslam dinini kabul ettikten sonra dinden çıkan kimsedir.
Şöyle ki; Hiç küfre bulaşmadan esasen müslüman olan veya küfre bulaştıktan sonra İslam dinini kabul edip onunla şereflenen şahsın, yeniden başka bir dine dönmesi veya hiç bir dinin müntesibi olmayıp inkara sapmasıdır.
SORU : İslam dini ile şereflenen bir müslümanın mürted olması, (dinden çıkması) nı gerektiren sebepler nelerdir?
CEVAP: Bir müslümanın mürted olmasını gerektiren sebepler başlıca dört kısımdır:
1 Söz,
2 Fiil,
3 İtikat (inanç),
4 Şek (şüphe).
SORU: Bir müslümanın kafir olmasını gerektiren sözler, yani; “Elfaz-ı küfür” nelerdir CEVAP : Bu sözler genel olarak aşağıdaki ana başlıklarda toplanmıştır:
1 Ulûhiyet: Allah-ü Teala’nın ilah olmasıyla ilgili sözler:
a) Allah-u Teala’nın zatı, sıfatlan ve fiilleri konusunda ilahlık makamıyla bağdaşmayan, tevhid akidesine aykırı düşen sözler. Mesela; Allah-u Teala’nın ortağı, oğlu, eşi olduğunu ifade etmek.
b) Ayet ve Hadislerle sabit olan sıfatların inkarına götüren sözler. Mesela; Allah-u Teala’nın:
‘Hayat ve ilim” sahibi olmadığım ifade etmek.
c) Yaratıcı olan Allah-u Teala’yı yaratıklara benzeten sözler. Mesela; Allah-u Teala’nın ay, yıldız, güneş, insan vesaire gibi yaratılmış olan şeylere benzediğini ifade eden sözler.
d) Ulûhiyete ait herhangi bir hususu alaya alan sözler. Mesela; zalimin: “Allah-u Teala’nın takdir etmediği şeyi yaparım.” şeklinde ifadesi.
2 Nübüvvet: Peygamberlerle ilgili sözler ;
a) Son Peygamber Hazreti Muhammed (Aleyhisselam) dahil olmak üzere bütün Peygamberlerin ilahi emirleri insanlara tebliğ etmekle görevli elçiler olduklarını reddeden ifadeler.
Mesela; Adem (Aleyhisselam) in Peygamber olmadığını iddia etmek. (Mecmeu‘l- Enhur:1/700)
b) Peygamberlerle alay edip getirdikleri vahyi yalanlayan ifadeler.
c) Peygamberleri kötüleyen, küçümseyen ve onlara dil uzatmayı ifade eden sözler.
d) Namaz, oruç, zekat, hac, cihat gibi ibadetleri Peygamberin öğrettiği şekilde kabul etmemeyi ifade eden sözler.
Mesela; Zekatın, malın kırkta birinden verileceğini, namazın beş vakit olduğunu inkara götüren sözler gibi.
e) Herhangi bir kişiyi veya onun görüşlerini Peygamberlerden üstün görmeyi ifade eden sözler.
O Hazreti Muhammed (Aleyhisselam) in Peygamber olduğunu kabul edip son Peygamber olduğunu kabul etmemek. (Mecmeu’l-Enhur: 1 700)
3 Kur’anla ilgili sözler;
a) Kur’an’ın tamamını veya bir kısmını inkara götüren ifadeler.
b) Kur’an’daki iman, ibadet, hukuk, ahlak konularına ilişkin bilgilerin yanlışlık ve eksiklik taşıdığını öne süren ifadeler.
c) Kur’an’ın haram kıldığını helal gösteren ifadeler.
Mesela; Faiz, Zina, Domuz eti yemek, haksız yere adam öldürmek gibi, haramlığı kesin olarak sabit olan hareketlerin caiz olduğunu iddia etmek.
d) Et ve Ekmek gibi helal olduğu kesin icma ile sabit olan şeylerin haram olduğunu ifade eden sözler.
4 İslâmi ilimlerle ve İslâm alimleriyle ilgili sözler;
a) İslami (Tefsir, Fıkıh, Hadis, vb.) ilimlere ve İslam alimlerine karşı tavır alıp dinin gelişmesine yönelik hizmetleri engelleyici sözler.
Mesela; Hafızlık yapan (Kur’an-ı Kerim’i ezberleyen) kişinin bu amelini hakir görerek ona: “Cenaze imamı mı olacaksın bu sana ne faide verir, vah zavallı çocuk beynin tahrip oluyor, bu çocuklara yazık değil mi?” şeklinde ifadeler kullanmak.
b) İslamiyet’i temsil ettiklerinden dolayı alimler hakkında sarfedilen alaycı ve küçümseyici ifadeler.
5 Değişik konular;
Kur’an’ın sadece araplara mahsus bir kitap olduğunu ifade eden, yine Kur’an’ı Hazreti Muhammed (Aleyhisselam) in kendi eseri ve felsefesi olarak gösteren, İslamiyet’in veya Şeriat’ın çağ dışı bir sistem olduğunu iddia eden sözler bu gruptandır.
Not: “Elfaz-ı Küfür” hakkında yazılan bazı kitaplarda, bu lafızları (sözleri) kullanan kişilerin niyetleri dikkate alınmadan şekilci bir yaklaşımla müslümanlar hakkında tehlikeli sonuçlar doğuracak hükümler mevcuttur.
Âlimler: “Elfaz-ı Küfr’ün kişiyi küfre sokması için bazı şartlan ileri sürmüşlerdir:
Bu şartlardan birincisi; kullanılan ifadenin küfre sokacağı hususunda alimlerin ittifak etmiş
olmalarının gerekli olduğudur.
“Elfaz-ı Küfür” den olduğu sabit olan bir sözü, “Elfaz-ı Küfür” den olduğunu bilmeyerek söyleyen kişinin küfre girip girmeyeceği hususunda ihtilaflar vardır.
Bu itibarla âlimlerin çoğunluğu bu kişilerin kafir olmayacağı hususunda birleşmişlerdir. Mesela; Allah-u Teala’nın baba olduğuna inanmayarak, sırf cehaletinden “Allah baba” diyen
kişinin, kafir kabul edilmemesi daha münasiptir.
Zira kişi bu sözüyle Allah-u Teala’yı yücelttiğini zannetmektedir.
SORU: Bir müslümanın Kafir olmasını gerektiren fiiller nelerdir
CEVAP: Putlara veya Güneş ile Ay’a, Yıldızlara secde etmek gibi küfre götüren herhangi bir harekettir.
Veya Kur’an-ı Kerim’i temiz olmayan bir yere atmak,
Ramazan ayında hiçbir mazeret olmaksızın, müslümanların arasında alenen yemek, içmek gibi işlerdir. Zira bu fiiller inkârdan kaynaklanmaktadır.
Kâfirlerin kutsal kabul ettiği Yılbaşı ve benzeri günlerde tebrik maksadı ile hediyeleşmek de insanı kafir eder.
SORU : Bir müslümanın Kafir olmasını gerektiren inançlar nelerdir
CEVAP: İslâm dininin hak olduğuna veya İslam dininde kesinlikle sabit olup inanılması farz olan herhangi bir hükmün aksine kalben inanmaktır.
Bu kainatın kadim (evveli olmadığına), kainatın yaratıcısı olan Allah-u Teala’nın hadis (sonradan yaratılmış) olduğuna inanmak gibi.
SORU: Bir müslümanın Kâfir olmasını gerektiren şüphe nedir
CEVAP: İslam dininde kesinlikle sabit olup “Zarûrat-ı Diniyye” ismini alan ve kapalı kalması tasavvur edilemeyen şeylerden herhangi birinde şüphe ederek “acaba bu öyle midir” diye tereddüt etmektir.
Allah-u Teala’nın varlığında, Peygamberlerin doğruluğunda, Kıyamet gününün gerçekleşmesi hususunda şüpheye düşmek gibi.
Not: Yukarıda yazdığımız dört kısımdan herhangi birisiyle kişinin Allah-u Teala katında Kâfir olması gerçekleşmiş olur.
Fakat İslâm hukukuna göre bir kimsenin küfre girdiğine hükmedilebilmesi için, bu küfrünü; ya sözü ile veya fiili ile açığa çıkarmış olması lâzımdır.
Herhangi bir kimsenin kalbî olan hallerine vakıf olunamayacağından, itikadını, şek ve şüphesini açığa çıkarmadıkça kâfir sayılamaz.
Ehl-i Sünnet Ve’l cemaat mezhebinin muteber itikat kitaplarından: “Akaid-i Nesefi” aşağıdaki zikredilecek olan şeylerin kişiyi küfre sokacağını açıkça ifade etmiştir.
1 Ayet ve Hadislerin zahiri manalarını bırakıp Ehl-i Batın’ın iddia ettikleri manalara sapmak küfürdür.
Çünkü bu, Peygamber (Aleyhisselam) den geldiği kesinlikle sabit olan bir şey konusunda Nebi’yi yalanlama manasına gelmektedir.
Batıniler, “Kur’an’ın zahiri manaları değil batıni manaları esastır” derler. Gayeleri zahiri manaları ve bedeni ibadetleri ortadan kaldırıp, şeriatı kökünden yok etmektir.
Tasavvuf ehli, Hakka vakıf bir takım kişilerin: “Kur’an’ın zahiri manasına en küçük bir gölge düşürmeden onlarla sülük ehli için malûm bir takım ince manaların arasını telif etmek (birleştirmek) mümkündür.” demeleri, kamil iman ve saf irfanın neticesidir.
2 Kitap ve Sünnetten kesin nasların delalet ettiği hükümleri inkar ile nasları reddetmek küfürdür.
Mesela; cesetlerin haşrı (mahşer günü dirilmesi).
Çünkü bu nasları reddetmek, açıkça Allah ve Resulünü yalanlamaktır. Binaenaleyh bir kimse
Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha) validemize zina iftirasında bulunursa Kâfir olur.
Çünkü Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha) validemizin tertemiz olduğu, nas (kesin delil, ayet-i kerime) ile sabittir.
3 İster büyük olsun, ister küçük olsun, günah oluşu kesin delille sabit olan herhangi bir günahı helal saymak küfürdür.
4 Haram oluşu kesin delille sabit olan bir haramı önemsememek küfürdür.
5 Şeriatla alay etmek küfürdür.
Zira 4. ve 5. maddeler Allah ve Resulünü yalanlama alametleridir.
6 Allah-u Teala’dan ümit kesmek küfürdür. Çünkü Allah-u Teala:
“Doğrusu Allah (-u Teala) nın rahmetin den kafirlerden başkası ümit kesmez” buyurmaktadır. (Yusuf Suresi: 87)
7 Bir kimsenin kesin olarak cennete gireceğine inanması şeklinde Allah-u Teala’dan emn (emin olmak) küfürdür.
Zira Allah-u Tealâ :
“Allah-u Tealâ’nın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah (-u Teala’n) ın mühlet vermesinden emin olamaz” buyurmaktadır. (Araf Suresi: 99)
8 Kahin’in gaybe dair verdiği haberi tasdik etmek küfürdür.
Nitekim Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) den rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Bir kimse kâhine veya Arraf (gayb ilmini bildiğini iddia eden bir kimseye, yıldız falına bakan) a gider de verdiği haberi tasdik ederse, Allah (-u Tealan) ın Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) e indirdiğini inkar etmiş (kafir olmuş) olur.” (Ahmed ibn-i Hanbel, Müsned 3/419, Tirmizi, Taharet: 102 No:135 1/242, Hakim, Müstedrek No: 15,1/50, Beyhaki, Sünni-i Kübra No:16496, 8/233)
Kâhin: Gelecek zamanda vuku bulacak hadiseleri haber veren, bir takım sırları bildiğini ve gayb alemine ait bilgilere vakıf olduğunu iddia eden kişidir.
KAFİR EDEN DİĞER DURUMLAR VE İTİKAD DERSİMİZİN DEVAMI EHLİ SÜNNET İTİKADI 10 ADLI SAYFAMIZDAN…
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.