6 Ocak 1994 doğumlu ve daha yaşı 19.
Sadece 1.4 milyon Euro gibi cüzi bir bedel karşılığında Bucaspor'dan Fenerbahçe'ye transfer olan Salih; uçmaya ve kanaryayı uçurmaya devam ediyor. Yoluna 3 kulvarda birden devam edebilen tek Türk takımı olan Fenerbahçe, sıkışık olan maç fikstüründe neredeyse 3-4 güne bir maç yaparken, en son mağlubiyetini 3 Mart'ta İnönü'de oynanan ve 90.dakika gelen golle Beşiktaş'a karşı almıştı. O günden bu güne yenilgi yüzü görmeyen, hem ligde hem de UEFA Avrupa Ligi'nde yoluna dolu dizgin devam eden Fenerbahçe'de, belki Aykut Kocaman'ın inisiyatifi belki de orta sahada görev olan Emre Belözoğlu ve Mehmet Topuz gibi 2 as oyuncunun sakatlanması sonrasında şans bulan Salih Uçan; bulduğu ve kendisine sunulan fırsatların karşılığını harika bir futbol ve harika gollerle veriyor.

Dün Orduspor deplasmanında maçın ilk 25 dakikalık bölümünde ölüp ölüp dirilen Fenerbahçe, 37.dakikada Caner Erkin'in bireysel yetenekleri ve attığı müthiş ara pasında, topun şiddetine rağmen usta işi bir kontrolle topu önüne alan ve usta bir golcü gibi sol ayakla bitirici vuruşu yapan Salih Uçan'la yakaladığı ilk net posizyonda öne geçti.
Ve dakikalar 57'yi gösterirken belkide kariyerinde hiç unutamayacağı bir gole imza atan Salih, Fenerbahçe'yi sırtlayan ve galibiyete taşıyan isim oldu.

Daha evvelsi akşam Türk Telekom Arena'da Galatasaray-Mersin İdman Yurdu maçında Sabri'nin attığı orta şut karışımı topun Drogba'nın kaval kemiğine çarpmasıyla büyük yankı uyandıran gol; bazı kesimler tarafından harika bir aşırtma golü ve Drogba isminin başarısı olarak gösterilirken, Salih'in dün "aşırtma böyle yapılır" dercesine attığı gol ise hafızalardan kolay kolay silinmeyecek cinstendi.

Ve unutulmaması gereken bir diğer nokta ise; hem medyada hem de yerel basında sürekli konuşulan ve Galatasaray'ın büyük umutlarla aldığı ama bekleneni veremediği Sneijder'e kıyasla, daha 19 yaşında olmasına rağmen harikalar yaratan Salih Uçan'ın ismiyle değil, futboluyla ne yaptığıdır.

Ki zaten önemli olan Sneijder'i almak değil, Salih gibi takıma ne kattığıdır.

Yolun açık olsun "Uçan" çocuk...