Geçtiğimiz günlerde Gazeteciler ve Yazarlar Vakfından bir açıklama geldi. 11 iddiaya 11 yanıt şeklinde yapılan açıklamada Hizmet Hareketi, Hocaefendi ve Hizmet Hareketine gönül vermiş insanlar hakkında atılan iftiralara, üretilen yalanlara cevaplar verildi. Son bir yılda Hizmeti ve Ak Partiyi karşı karşıya getirmek, arada bir kavganın olduğunu yaymak için çeşitli yalan ve iftira dolu haberler üretildi, yazıldı-çizildi. Peki, gerçekten Hizmet ile Ak Parti arasında bir çekişme mi var? Yoksa 28 Şubat’ın malum siyasi ve medya zihniyeti mi geri dönüyor? Birinci soruyu yanıtlamadan önce ikinci soruya cevap verirsek herhalde birinci sorunun da yanıtı ortaya çıkmış olacak. Hatırlayacaksınız malum medya 28 Şubat sürecinde çeşitli yalanlarla, montaj kasetlerle, iftira dolu haberlerle başta Hocaefendi olmak üzere bütün Hizmet Hareketinin üzerine gitti. En çok dillendirilen ve haber yapılan konulardan biri de güya Hocaefendi ve Hizmet Hareketinin hedefi “devleti ele geçirmekmiş!” Bu yalanlarla kamuoyu oluşturup milletin gözünde Hizmet Hareketini bitirmeye çalıştılar. Peki, sormak gerekmez mi “Hizmet devleti kimin elinden alıp ele geçirmek istiyor?” Devlet milletin devleti ve Hizmet Hareketine gönül vermiş insanlar da bu milletten olduğuna göre söyledikleri saçma değil mi? Bugüne kadar hiçbir siyasi harekette yer almamış olan, hatta bazı dostları ısrar etmesine rağmen 28 Şubattan önce hiçbir partinin içinde yer almayan Hocaefendi ve sevenleri devleti ele geçirip de devleti ne yapsın? Bu Harekete gönül vermiş olan Gönül Erleri dünyayı düşünmüyorlar ki, dünyalık olan devleti ele geçirmek için çalışma yapsınlar. Ben devletimizi küçümsemek için bunları söylemiyorum, sadece konunun daha iyi anlaşılması için bunları söylüyorum. Yine aynı şekilde 28 Şubatta bu iddiayı dile getirenler bu iddiayı MİT’e dayandırmışlardı. Sahte MİT Raporu ile Hizmeti her zaman olduğu gibi karalamaya çalışmışlardı. Bu rapor sonradan sahte olduğu ortaya çıkmıştı ve bu raporun bazı ulusalcı olarak takılan çevreler tarafından nasıl üretildiği de… Tıpkı iki öğrenci adına yazdırılan ve bizzat öğrencilerin yalanlaması ile fiyasko ile sonuçlanan kitapta olduğu gibi… Tabi iftira ve yalanlar bunlardan ibaret değildi. Hizmetin sürekli ABD desteli olduğu, çeşitli kurumlara sızmaya çalıştığı, şeriat devleti kurmaya çalıştığı… gibi binbir yalan üretildi. Bu iddialara Hocaefendi kesin bir dil ile yanıt vermiş ve bu iddiaları yalanlamıştı. Dileyenler herkul.org veya M. Fethullah Gülen resmi web sitelerinden bu açıklamalara bakabilir.

Peki, neden sürekli Hocaefendi ve Hizmet Hareketi hedef gösteriliyor? Nedeni çok açık Hocaefendi ve Hizmet Hareketi hep barışın, hoşgörünün, sevgi ve diyalogun yanında yer almaları, insanlık için çırpınmaları birilerini tedirgin etti. Çünkü o birileri sürekli kaostan besleniyorlar. Eğer kaos ortamı biter, barış ve kardeşlik ortamı oluşursa çıkarları zedelenir işte o yüzden barış için uğraşan Hizmet Hareketini sürekli hedef alıyorlar.

Şimdi başta sorduğumuz soruya gelelim. Gerçekten Hizmet ile Ak Parti arasında bir çekişme mi var? Bu tamamen kaos düzeni mimarları tarafından üretilmiş bir iftiradır, hatta büyük bir iftira ve yalandır. Hizmet Hareketi bugüne kadar hiçbir siyasi parti ile hareket etmemiş ki, başka bir siyasi parti ile çekişsin. Bugüne kadar da doğrunun yanın yanlışın karşısında yer almış olan Hizmet Hareketi, bugünden sonra da bu prensiple hareket edecektir. Düşünebiliyor musunuz, Cumhurbaşkanına, Başbakana sürekli dua eden bir insan bugün onlara karşı nasıl olur da planlar yapıyor? Böyle saçmalık olamaz. Hocaefendi ve Hizmetin yolu bellidir. Onlar yaptıklarını sadece Allah rızası yaparlar. Milletimizin ve memleketimizin faydasına olmayan bütün zararlı işlerden uzak duran; millet ve memleket için hizmet eden insanlardır. Peki, neden sürekli Ak Parti ile Hizmet hareketi karşı karşıya getirilmeye çalışılıyor. Birçok nedeni var ama asıl neden şu: Ak Partiyi sandıkta yenemeyenler ve milletin iradesine saygı duymayanlar, Ak Partiyi Hizmet hareketine karşıymış gibi gösterip; Ak Partiyi bitirmeye çalışıyorlar. Bence Ak Partinin bu konuda çok dikkat etmesi gerekiyor. Yalan ve iftira dolu haberlere kulak asmaması gerekiyor. Çünkü ben şuna inanıyorum Ak Partinin kaybetmesi Türkiye’nin kaybetmesi demektir. Yukarıda da ifade ettim Hizmet hiçbir siyasi partinin ne karşısında ne de yanında yer almaz. Hizmet sadece milletin, memleketin hatta insanlığın yanında yer alır. Bunu şüphesiz Ak Parti ve yöneticileri çok iyi biliyorlar. Şu an Ak Partiye yakın gözükmeye çalışan yazarlara da Ak Partinin dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü onlar sadece fitne yaymak, kaos oluşturmak için oradalar. İşleri bittiği zaman da geldikleri yere tekrar gidecekler.

Hizmet aynı Hizmet ve hiçbir zaman değişmeyecektir. Ne devleti ele geçirmek gibi saçma bir idealin peşinde, ne de milleti ve memleketi zor durumda bırakacak komploların içinde yer almamıştır ve almayacaktır. Kendini insanlığın barışına adamış bir Hareketten de ancak bu beklenir. Ama şunu da unutmamak gerekir: Kaos düzeninin mimarları ve karanlığın yarasaları kısa vadede Ak Partiyi, uzun vadede Hizmet Hareketini saf dışı bırakmak için ellerinden gelen gayreti göstermeye çalışıyorlar. Ak Parti kaybederse memleketimiz ve İslam âlemi kaybeder. Hizmetin kaybetmesi durumun da ise insanlığın kaybedeceği çok açıktır… Karanlığın yarasalarına ve kaos düzeninin mimarlarına memleketimizi, İslam alemini ve insanlığı ezdirmemek için şimdi daha çok çalışıp, daha çok çaba sarf etmeliyiz. Evet, Zaman Kardeşlik Zamanı, iftiralarla ve yalanlarla oluşturulan kavgalara kulak asma zamanı değil…