Biz delikanlıyız. Kimse bize yan bakamaz, yanlış da olsa kimse o yanlışımızı düzeltmeye kalkışamaz.
-Peki yan bakarsam ne olacak? Yanlışını düzeltirsem ne olacak?

Ne olacağını söyleyeyim: Ya vücudun delik deşik olacak. Yada beyninin şakağına mermiyi yiyeceksin… Aslında hiç de yabancı değiliz yurdumuzda meydana gelen bu tür durumlara. Ben ülke gencini eleştirmiyorum, kötülemiyorum, haksızda bulmuyorum. Sadece davranışlarımızı yanlış düzeyde yanlış yerlerde kullandığımız kanaatindeyim.

Hoşgörü yerine “Öfke”
Sabır yerine “Acelecilik”
Sakin bir tavır yerine “Sinirli olmak”.

Bu kavramlar basit gibi gelebilir, ama birçok şahit olduğumuz olaylarda bu kavramların kişi hayatına ne kadar yön verdiğini de biliyoruz. Örneğin; koltuk davası diye bir olaya şahit olmuştum. Film adı gibi gözüken “Koltuk davası” makam mevki koltuğu değil, bir arabanın ön koltuğu yüzünden çıkan kavga. İki arkadaş ön koltuğa ben oturacağım diye birbirini öldürür mü? Öldürüyormuş demek ki. Yada yan yana caddeden geçerken birbirlerine omuz atan iki genç nasıl bana omuz atarsın diye birbirlerini öldürür mü? Öldürüyormuş demek ki. Peki sorsak “Neden öldürdün?” diye cevap belli: “Kimse benim olduğum yerde ön koltuğa oturamaz. Kimse bana omuz atamaz, çünkü biz delikanlı adamlarız. Ama işin gerçeği bu değil dostlar.
İşin gerçek yanı hoşgörü yerine öfkemizi kullanmamız, hırs yapmamız, egomuzu yenemememiz, sinirimizi kontrol altına alamamamız. Bir anlık sinir 20 yaşındaki bir gencin yaşamını yitirmesine, diğer bir gencin senelerce kodeste tutulmasına sebep oluyor.
Peki öfkemizi yenmenin yolları ne?
Bir çok çaresi var: Sakin olma, derin nefes alıp verme, geniş boyutta düşünme, olay yerinden uzaklaşma vs. Bunların yanı sıra dileyenler için Hadis-i Şerif: ABDEST ALMA: Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır. Ateş ise su ile söndürülür. Öyleyse biriniz öfkelenince hemen kalkıp abdest alsın. Sebebi: Öfke anında kandaki şeker oranının artması ve ‘katekolamin’ maddesinin salgılanması, vücuttaki yağ asitlerinin ayrışmasını hızlandırıyor. Kan ve karaciğerdeki zehirli maddeler artıyor. Su ise yağ asitlerinin vücut dışına atılmasını hızlandırıyor..

Hadis-i Şerif: Biriniz ayakta iken öfkelenirse otursun. Öfkesi geçerse ne âlâ, geçmezse yatsın.
Sebebi: Adrenalin hormonunun kandaki miktarı, ayakta iken normalden iki üç kat daha fazla artıyor. Öfke durumlarında ise, bu artış katlanarak yüksek bir düzeye çıkıyor.

Özellikle gençlerde görülen çağın en büyük hastalıklarından birini bir şekilde yenelim. “ÖFKEYLE KALKAN ZARARLA OTURUR” atasözümüzü bir kere daha içselleştirelim. Ve yaptığımız hataların arkasına delikanlılık,erkeklik gibi sığınaklar koymayalım. Delikanlılık sinirlenip insana kıymak değil, aksine öfkesini yenip kendine hakim olmaktır. Evet biz delikanlıyız bize omuz atandan biz özür dileriz. Bize yan bakana biz sevgiyle bakarız sözünü kabullenip yaşamaktır.…