Mavi Marmara saldırısında ölen Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan, ''Ambargonun kalktığını somut olarak göreceğimiz durum, bir gemiyle Gazze'ye doğrudan yardım götürmektir'' dedi.

Gazze halkının bir abluka içinde yaşadığına dikkati çeken Doğan, Gazze'de yaşayanların hür bir şekilde, hiçbir sınırlama olmadan hayatlarını sürdürmelerini istediklerini belirtti.

Son açıklamalarla Gazze'deki ablukanın yumuşamış olabileceğini ifade eden Doğan, şöyle konuştu:
''Her ne kadar İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Gazze'de bir ablukanın olmadığını söylese de orada abluka var. Biraz yumuşamış olabilir ancak devam ediyor. Böyle olmasaydı orada tünellere ihtiyaç kalmazdı. İnsanlar temel ihtiyaçlarını karşılamak için o tünelleri kullanıyorlar. Mavi Marmara'nın ve o gemiyle yola çıkanların amacı, tamamen ambargonun kaldırılması ve Gazze'nin dünya ile irtibatını sağlamaktı. Ambargonun kalktığını somut olarak göreceğimiz durum, Mavi Marmara benzeri ya da daha küçük bir gemiyle Gazze'ye doğrudan gitmek, yardım götürmektir. Benim de Furkan adına içinde olacağım yardım gemisi sorunsuzca Gazze'ye ulaşırsa o zaman ambargonun kalktığını bizzat yaşamış oluruz.''

Türkiye açısından büyük bir başarı

Saldırıda ağır yaralanan Muşlu Mehmet Yıldırım, yaptığı eylemler karşısında cezalandırılmamasının, İsrail'in ''her istediğini yapabilme'' güvenini ortaya çıkardığını vurgulayarak, ''Biz o gün uluslararası sulardaydık. İsrail sularında değildik. Silahsız olduğumuz halde bir donanmayla bize saldırdı. Orada 9 arkadaşımız şehit oldu ve 54 kişi yaralandık. İsrail olaydan 3 yıl sonra özür diledi. Bu Türkiye açısından büyük bir başarı, İsrail için ise bir hezimettir'' dedi.

Ambargonun tam olarak kalkmasını istiyoruz

Saldırıda hayatını kaybeden İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Songür'ün (50) abisi İmdat Songür de Türk hükümetinden dilenen özür ve tazminat konusunda sıkıntı olmadığını ancak Gazze'ye uygulanan ambargonun tamamen kalkması konusunda İsrail hükümetinin bazı kelime oyunları yaptığını savunarak, şöyle konuştu:

''Bu ambargonun kalkması hususunda bazı eksiklikler hissediyorum. İsrail hükümeti 'Huzur ve sükun devam ettiği müddetçe' şartı koyuyor. Bunun altında da ince bir kelimenin arkasına sığınıyorlar. ''Acil işler, insani ihtiyaçlar'' deniliyor. Hayır, derdimiz bu değildi. Biz ambargonun tam olarak kalkmasını istiyoruz. Biz bekleyeceğiz. Gerçekten içini dolduracaklar mı? Kaldırdık dedikleri ambargo ne işe yarayacak, içi dolacak mı? Bunları da takip edeceğiz.

Bugünkü hükümet İsrail'e karşı ciddi sağlam bir tavır aldı. Bu tavrından dolayı hükümetimize teşekkür ediyoruz. Özür, tazminat ve ambargonun kalkmasının ardından gevşememelerini ve dik duruşa devam etmelerini şahsen diliyorum.''

''Şahsi olarak açtığımız davalarımız devam edecek''

Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırı sırasında gemide bulunan ve İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucunda sırtından 2 kurşunla yaralanan Musa Çoğaş da İsrail'in özür dilemesi nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere hükümet yetkililerine teşekkür ettiklerini ifade etti. Çoğaş, şöyle konuştu:

''İsrail'in baştan beri söylediği bir şart, 'Biz şartlarınızı kabul ederiz ama sizler uluslararası platformlarda açtığınız, Türkiye'de açtığınız davaları geri çekeceksiniz' demesiydi. Bu suçun cezası, sadece özür dilemek veya tazminat ödemek olmayacağı için İsrail suçunu kabul edecek. Bu suçu işleyenler uluslararası platformlarda, mutlaka ama mutlaka cezalandırılmalı. Bunun için şahsi olarak açtığımız davalarımız devam edecek. Davalarımızı şartlar kabul edildiği takdirde geri çekmemiz gibi bir şey söz konusu değil. En azından şahsi olarak takip ettiğimiz, açtığımız davaların devam edeceğini söylüyoruz.''