İslamiyet; kalplerdeki karanlığın en koyu vaktinde Nur Nebi(a.s.m) ile , susayan gönüllere su, hüzünlü gönüllere teselli, kirlenmiş ruhlara merhamet olarak tüm kalpleri kuşattı. Küfrün en koyu vaktinde, tüm vicdanlara en huzurlu yolu gösterdi. Bu yola girenler aydınlığı buldu, karanlığı gömdü. Nur Nebi'yle nurlanıp sonsuzluğu kazandılar.

Peygamberimiz tüm insanların rehberidir. O'nun yolu hak yoludur. O'nun yolu en doğru ve en aydınlık yoldur... O gelmeden önce insanlık en karanlık devrinde, her türlü kötülüğün yapıldığı bir dünyada yaşıyordu. Kız çocukları, diri diri toprağa gömülüyor, kendisine bile faydası olmayan putlara tapılıyordu. Kadınlara değer verilmiyor, zina çok yaygın bir şekilde yapılıyordu. İnsanlar akrabalık bağlarına önem vermiyor, komşusu yoksulluk ve sefalet içinde yaşarken kendisi zenginliğini az görüp, aç gözlülük ile daha fazla kazanmak için türlü hilelere başvuruyordu. Mazlum eziliyor, merhamet adeta yerlerde geziyordu ...

En Sevgili gelince; insanlık O'ndan en kutlu yolu öğrendi. Kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesine kayıtsız kalan kalpler, karıncayı incitemez hale geldi. O'nun yoluna girenler medeniyeti inşa etti, sonsuzluğu kazandı. O'ndan yüz çevirenler ise karanlığa gömüldü, cehennemi kazandı.

Günümüze bakınca kalplerin O'na ne kadar muhtaç olduğunu, O'nun kutlu yoluna tabi olmanın ne kadar lüzumlu olduğunu görebiliriz. Kalpler O'nu unutunca, yol karanlığa sonuç ise hüsrana gider. Tekrar cahiliyye dönemindeki kötülükler hakim olur... Kalpler O'nun yolunda yürümeye başlarsa kapılar aydınlığa açılır, yollar cennete varır. Çünkü O'nun yolu Allah(c.c)'ın yoludur.

Bu yüzden bizde yollarımızı En Sevgili'ye çevirmeli ve aydınlığı kazanmalıyız. Kalpleri O'na açıp tüm dünyaya en kutlu yolu anlatmalıyız. Ancak o zaman dünya özlediği aydınlığa tekrar kavuşabilir...