Uzun süredir yapılan bilinçli ölü taklidinden sonra birkaç saçmalığı yazmaktan alıkoymamam gerekli sanırsam kendimi.Buradan tüm ergenliğimle hayatında bir sap olmaya çalışan prefrontal korteksten yoksun yetişen dostlara seslenmek istiyorum.Yazılanları senden sana ithaf ediyorum…
Hayat bazıları için bir hafta boyunca en sevdiği dizinin yeni bölümünü bekleyipte, özel bölümün yayınlanmasından sonra faciaya dönüşebilir.Bazılarına da yıllardır yaşadığı platonik aşkı için kendi ruhuna iki el kurşun sıkmaktan ibarettir.En asil bazıları ise hayatın çaydan ibaret olduğunu anlama erdemliğine kavuşmuş kişilerdir.Bazıları için de ev alacam, araba alacamdan ibarettir..
Mutsuzluk tüm nöronlarımıza kadar işlemiş monoton bir hayat sonrasında bizi araba alacam gibi ciddi saçmalıklara yönlendirmiş olabilir.Tanrıyla yaptığımız pazarlıkların olumsuz sonuçlanmasından dolayı kovulunca, Şeytanla görüşmeye karar verdik.Karşımızda uyanır uyanmaz kahve ve simit yapan kafayı gözü dağıtmış, durumu bizden daha vahim olan dengesiz biri vardı.Aslında onu kandırmamız da zor olmadı.İnce bir yoklamanın ardında onu gaza getirip ‘ekmeğe kafa attırmamız’ elinde var olan hırsını da yok etti.Şimdi bu durumda o mu Şeytan yoksa biz mi Şeytanız.Bunu Şeytana sormak lazım…
Hayatta hepimiz bir şeyler olmak isteriz.Meslek sahibi olan toplum arasında bir asillik örneğidir.Olmayan da koskoca bir işe yaramazdır.Hayatı gün boyunca sözde meslek sahibi olduğu yerde oturmaktan ve monotonluktan ibaret olan kişinin asil olma ihtimali sence ne kadardır?Benim hayatta yapabileceğim birkaç meslek dalı vardı.Ben bunların arasından At hırsızı olmayı seçtim.Diğerleri Mimar ve Astronot olmaktı.Olmadı ben Atları seçtim.Atları çalmak bende bir tutkuya dönüşmüştü.Bunun asil bir davranış olmadığını kim kabul edebilir ki.Zevk meselesi…
Erkek ve kadının aşka bakış açısı hayatın onların gözünden ne olduğunu ortaya koyuyor aslında.Kadın için aşk, koskoca bir çikolata havuzundan başka bir şey değil.Erkek içinse sağ koldan ibaret.Bileşiminde ki zem zem eksikliğinden kaynaklanan bir durum olsa gerek.Bunun yanında padişahlık öyle kanımıza işlemiş ki;her hoşlandığımız kız için bir elçi gönderip olumlu veya olumsuz cevap beklentimiz olmuştur.Aslında konunun odak noktası korkaklığımız ve böyle yaparak bazı kezbanların kıçını kaldırmamızdır.Kezbanlarla uğraşmak yerine beş vakit sana çay yapan Nur’un olsa hayat sana cennet olabilir.Ben bulalı bir sene iki ay oldu.Umarım herkes hayatının Nurunu bulur.
Benim tavsiyem; Felaketlerinin sahilinde umutlarını bekle hep.Felaketlerine attığın her taşta umudunu kaybetme.Son kez, kanarken gülümseyen tüm asillere sesleniyorum.Baktın olmuyor bakmayacaksın...
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
Yine içindeki pislikleri salmışsin rahatlamissin