İnsan… Kainatın ve yaratılan her şeyin uğruna yaratıldığı tek canlı… Kainatta her şey insana hizmet etmek için Allah tarafından yaratılmıştır… Kainatta ne varsa insan vücudunda da vardır… Bir başka ifadeyle; kainat insanın vücudunda gizlidir… Yaratılan her canlıdan en güzeli, en özeli de insandan başkası değildir… Allahüteala hazretleri her hayvana ekosistem içerisinde belli başlı görevler vermiştir… İnsana hizmet etmesi için…

Örneğin; arının görevi bal yapmakken, ineğin görevi süt vermektir… Organizmaların görevi toprakta ayrıştırma yapmakken, yeşil bitkilerin görevi temiz hava üretmektir… Yediğimiz meyveler, sebzeler hepsi biz insanların yaşamını sürdürebilmesi için vücudumuzun durumuna, özelliğine göre Allahüteala tarafından yaratılmıştır…
Peki; insan için kainatı yaratan Allah biz insanlardan tüm bunların karşılığında ne istemiştir? Ve neden her şey insanın hizmetine verilmiştir? Şöyle ki; Allahüteala tüm bu nimetlerin, lütufların ve rahmetlerinin karşılığında bizden sadece ruhlar aleminde ruhlarımızın vermiş olduğu sözü tutmamızı ve bu sözü unutmamızı istiyor…

En güzel ve en özel şekilde yaratılan insanoğlunun melekler üstü seviyeye çıkma ihtimali varken bir diğer taraftan ise hayvanlardan daha aşağı seviyeye inme ihtimali de mevcuttur… Burada belirleyici faktör; verilen söze ne derecede sahip çıktığımızdır… Kuran-ı Furkan’da Allah şöyle buyuruyor: Ben cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etmeleri için yarattım… Bu ifade bu kadar yalınken, bu kadar açıkken başka bir kelam etmeye hacet yoktur… Zira arif olan anlar…

Niye kainatı insanoğluna hizmetçi kıldığına gelince… Kulluk görevi elest bezminde kime önerildiyse kimse bu zor göreve talip olmak istemedi… Dağlar mı dersin, melekler mi dersin veyahut cinler mi dersin; kimse bu görevi kabul edecek cesareti kendinde bulamadı… İnsanoğlu ise bu zor mu zor, çetin mi çetin kulluk görevini şeytana ve nefsine rağmen kabul etmekten beri duramadı… Ve Allah’a kul olma sözünü verdi… Bu kulluk maceramız böyle başlamış oldu… Allah kıyameti yarattı, günahı, sevabı yarattı… Tüm bunların sonunda hem ödül hem de cezayı yarattı… Ödül; Cennetken, Ceza ise; Cehennem oldu… İradeyi insanoğluna sundu… İrade ile insanoğlu yol ayrımlarında tercihini yaptı…

Allah yolu yarattı, yolda yürümek için enerjiyi yarattı; yol ayrımlarında insanı iradesi ile baş başa bıraktı ve böylelikle insanoğlunun dünyadaki sınavı başlamış oldu… Bu dünya hayatında bir yaşama kılavuzu gönderdi. Oda yüce kitabımız: Kuran-ı Kerimdir… Düşmanımızı bu kitabında biz insanlara bildirdi… Uyanık ve akıllı olmamız için uyarılarda bulundu… İkaz etti… Sizin apaçık düşmanınız cennetten kovduğum İblis’tir dedi… Sonra bu yaşam kalvuzunu uygulayacak yine bizden biri olan insanoğlundan; sevgililerin en sevgilisi olan Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v) ‘yı gönderdi… Bütün bunlar Allah’ın rahmetine delildir…

Allah çok bağışlayan ve kullarına çok merhamet edendir…

Bütün dostlara hayırlı ve mutlu bayramlar diliyorum… Vesselam…