Bahçedeki çınar ağacı yapraklarını dökmeden gel,
Kirazlar çiçek açmadan, saksıdaki orkide solmadan gel,
Sen gelen ol, ben bekleyen olmaya razıyım.
Askerdeki oğlunu bekleyen gözü yaşlı ana gibi;
Ben de seni bekliyorum gözüm yolda.
Şimdi içeriye usulca girmeni diliyorum,
Fakat biliyorum, sen sürpriz yapmayı sevmezsin,
Gelecek olsan, gelmek istesen gelirsin…
Gel sevgili, bitsin üzerine hasret sinmiş gri günler;
Sen gel ki hazan gönlüme, bahar gelsin.
Gülmeyen yüzüm gülsün,
Akan gözyaşım, akmaz olsun.
Sensiz çarpan yüreğim, sen diye çarpsın.
Şimdi ayrılığın sessiz çığlıklarını duyuyor kulaklarım,
Gel ki vuslatın muştusu yankılansın,
Sen diye atan yüreğimin en derinlerinde.
O kadar yakınlaş ki bana,
Beni gören, sen sansın.
Gittiğin andan itibaren;
Yalnızlığı satın aldım ayrılık şairlerinden.
Bütün ayrılık şarkılarına gönül kapılarımı açtım,
Ardından yüreğime gözyaşı akıttım…
Hasretin yakışmadı üzerime,
Acemi terzilerin diktiği elbiseler gibi.
Tam oturmadı hasretin üzerime,
Bahar rüzgarıyla gitmiştin,
Üç bahar geçti hala gelmedin.
Küskünüm seni aldığı için baharlara,
Sadece kışları seviyorum.
Yalnızlığımın üstüne bıraktıkları kardan dolayı…
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
- - sahra sahra:23 Ocak 2014, Perşembe 13:00