Anlatıla gelen bir hikâye var, bilenler hatırlar elbet:
Orman hızla yanıyor, bir serçe gagasıyla taşıdığı suyu yangının üzerine bırakıp tekrar göle gidiyor. Bu minik serçeyi gören diğer hayvanlar dalga geçercesine soruyor, sen mi damla damla suyla yangını söndüreceksin? Serçenin cevabı net, benim elimden gelen bu…
Gecesiyle gündüzüyle orda bulunan eylemcilerin, polislerin, basın mensuplarının, vekillerin, sanatçıların ve diğer insanların niyetleri emin olun inandıkları ölçüsünde yukarda ki serçenin niyeti ile aynıdır.
Herkes orda bir amaç uğruna mücadele ediyor. Kiminin amacı devletin verdiği hukuk ve yetki dairesinde görevini yerine getirmek, kiminin ki vatandaşlık görevi ile doğa mirası ağaçlarımızın kesilmesini engellemek için sesini duyurmak, kimileri de bunu fırsat bilip konuyu ideolojik noktaya taşımak. Ve ayrıca amaçları bilinmeyen kimileri de vardı orda.
İllegal örgütler tarafından yapılan kışkırtmalar, taşlı sopalı saldırılar sonucunda bu gerginliklerin yaşanması vatandaşlarımızı ve güvenlik güçlerimizi karşı karşıya getirdi ve her iki tarafın da hataları oldu bu parkta. Sükûnete davet edilmediler belki büyükleri tarafından, uzaktan izlenildi, emirler verildi, kulaklara bir şeyler fısıldanıldı belki ama hata büyüklerindi her iki cephede de….
Sosyal medyayı beş gündür düzenli takip edenler saçma, gülünç, seviyesiz yazıları okumuşlardır. Devrim yapanları, hükümeti 48 saatte düşürenleri, polisi askeri karşıya getirenleri, parktaki ağaçları darağacı yapanları, asılsız istifaları, Türk Baharını, Suriye’deki yaralı fotoğraflarını, maraton koşusundaki köprü fotoğraflarını gördük, okuduk. Maalesef hepsi dumanlar dağıldıktan sonra anlaşılıyor, gün yüzüne çıkıyor. Burada şunun altını çizerek ifade etmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Sosyal medya ne göründüğü kadar güvenilir ne de masum…
Bugün Taksim Gezi Parkı’nda yaşanan olayların beşinci günü. An itibariyle (01.06.2013 23:00) resmi kaynaklar tarafından 48 ilde 90 üzerinde gösterinin olduğu 900’den fazla kişinin gözaltına alındığını 26 güvenlik görevlisi ve 53 vatandaşın da yaralı olduğu açıklandı. Bu bahar gününde, bu parkta hiç de iç açıcı rakamlar değil maalesef…
Dünya bir yana Türkiye bir yana...
Bu vatanı cennet vatan yapan milli değerlerimiz, doğal zenginliklerimizdir. Bunları korumanın vatandaşlık görevimiz olduğunu aşağı yukarı ilkokul yıllarından beri biliriz. Ama büyüyünce yıkmadan kırmadan da ifa edilebiliriz bu görevi.
Bu gün Taksimde biraz farkı bir olay sonucunda karşı karıya gelinildi. Farklı, çünkü Taksim yıllardır bu yaşananları farklı dillerde, farklı ırklarda, farklı dinlerde, farklı ideolojilerde tecrübe eden meydanların başında gelir. Hani derler ya ‘dili olsa da söylese’…
Bence ne söylerdi biliyor musunuz?
Savaşınız kiminle?
Evet, Gezi Parkı sakinleşti gibi ama istenilenlerin aksine savaş alanını aratmayan bir şekilde terk ediliyor işte… Teşekkürler emeği geçenlere…
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
Güzel yazı olmuş. Tebrik edeirm. Allah barış içinde yaşamamızı daim eder inşallah.
barış içinde bir Türkiye...