PKK Terör Örgütü sadece Türkiyeli Kürtlerden oluşan bir yapıya sahip değildir. İçerisinde İran ve Suriye Devleti’ne yakın ve onunla işbirliği yapan kanatlarda vardır. PYD’nin Esed ile işbirliği yaptığı hatta beraber hareket ettiği bilinmektedir. PKK’nın İran ve Suriye kanadının mezhep hassasiyeti de bulunmaktadır. Türkiye’de bazı kesimler bu kanatlara “iyi arkadaşlar” demektedir.

ABD’yi etkileyen üç ana lobi vardır. Bunlar İsrail, Yunan ve Ermeni Lobileridir. Bu üç ana lobinin sadece bölgesel değil küresel hedefleri de mevcuttur. PKK’nın içerisinde Ermeni Lobisine yakın isimler de mevcuttur. Hatta bir ara PKK’nın merkezinin Ermenistan olması hususu tartışılmıştır. İran, Ermeni-Azerbaycan ihtilafında Ermeni Devleti’nin yanındadır. Rusya’nın da Ermeni Devletiyle yakın irtibatları mevcuttur. İran, Çeçenistan’daki müslümanlarla Rusya arasındaki savaşta Rusya’nın tarafını tutmuştur. Dolaysıyla Kandil, Tahran, Erivan ve Moskova hattında PKK etkinliğinden bahsetmemiz mümkündür.

PKK’ya fikri destek veren İsmail Beşikçi isimli yazarın İsrail ile yakın ilişki kurması gerektiğini söylemiştir. Şeyh Said (rh.a)’in torunu Abdülmelik Fırat da Kürtler ile İsrail’in kardeş iki güç olduğunu iddia etmiştir. PKK Terör Örgütü yıllarca Baba Esed tarafından beslenmiştir. Bugün 100 bin müslümanı öldüren Sosyalist-Baas Yönetimi ile İsrail arasında herhangi bir ciddi savaş olmamıştır. Hizbullah Örgütü, Baas ve İran cephesiyle İsrail arasında bir denge ilişkisinden bahsetmemiz lazımdır. Son olarak Türkiye’deki İşçi Partisi ile Hizbullah Teröristleri Lübnan’da verimli bir toplantı yaptıklarını söylemişlerdir. İşçi Partisi Kurucusu Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük PKK Kamplarını ziyaret etmişlerdir. Dolaysıyla Kandil’in Batısı ile Tel Aviv hatta Türkiye’deki derin devlet arasında bir terör hattının bulunduğunu söylememiz mümkündür.

2015 Yılı, Ermeni Devleti açısından “1915 Ermeni Soykırımı”nın tanınması yıldönümü olarak kabul edilmiştir. Bu yüzden Ermenistan, bütün dünyada Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni soykırımcı ilan etmek için elinden geleni yapacaktır. Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak ve bölgesel etkinliğini kırmak için elinden geleni yapacaklardır. 2015 yılına Kürtlerle savaşan bir Türkiye en büyük arzularıdır. Bu sebeple PKK’nın asla silah bırakmasına izin vermeyeceklerdir. Aynı kaygılar İsrail ve İran için de geçerlidir.

Bu durumda ileride açma imkânı olursa ne yapması gerekir sualinin cevabını vermeye çalışalım:

A- Terörle Mücadele Kanunu Kaldırılmalıdır. Bu kanun kaldırılırsa Kürt Sorununa sahip çıkan ve konuşan kimseler yargılanmaz. Kanun, düşünen herkesi hapse atmakta ve Kürtleri bir bloğa itmektedir. Saldırganlarla konuşanlar ayrılmalıdır. Dağda insanlar varken konuşan insanları hapse almanız çözüm değildir. Zaten KCK, soruşturmalarını yürüten camianın amacı Kürtler ile AK Parti arasına duvar örmekti. Durumu gören MİT’i tasfiye hareketi İsrail adına yapılmıştır.

B- Af Çıkmalıdır: Af vaktinde çıkmazsa insanlar çıkış yolu bulamazlar. Bir an önce çıkarsa Kürtler ile sizin aranızda hem adil hem de merhametli devlet imajı ortaya çıkar.


C- Paradigma Yenilenmeli: Türkiye, Ulusalcı ve Laikperest bir çizgiyle bölgeyi kucaklayamaz.

D- Ülkücülere Osmanlı Ruhu hatırlatılmalıdır.


E- Ermenilere, İttihat ve Terakki Öncesine dönüldüğü mesajı verilmelidir. Yeni kadrolar İT’in faaliyetlerini üstlenmek ve savunmak zorunda değildir.

F- Pakistan’da Pakistan Yönetimi ile Taliban arasında süren mücadelenin son bulması için arabuluculuk yapılmalıdır. Pakistan’ın iç barışı hem İran’ı hem de Ermenistan’ı telaşlandıracaktır. Zaten ABD’nin Pakistan Taliban’ı liderini insansız hava uçaklarıyla vurmasının amacı Pakistan Yönetimiyle Taliban’ı birbirine düşürmektir.


G- Mısır meselesi sürekli sıcak tutulmalıdır. Mısır meselesinin sıcak tutulması İsrail’i devamlı huzursuz edecektir.

H- Suriye’de propagandalara aldırılmamalı ve mazlumlara yardım etmeye devam edilmelidir. Suriye’de müslümanlar ölmektedir ama unutulmamalıdır ki; 1948 yılından beri yaşayan denge hali bölgede paramparça olmaktadır.


İ- Yunanistan Devleti ile iyi ilişkiler kurulmalıdır. Zaten ekonomik krizde olan Yunanistan’a nüfuz etmenin yolları aranmalıdır.

Buradaki tekliflerden en önemli noktası Kürtleri kucaklamaktan kaynaklanmaktadır. Sabır ve merhametle yaklaşılmalıdır. Asla onlara karşı gaza gelinmemelidir. Onlardan bazıları ağır laflar söylese bile asla terör sıfatı ile yaklaşılmamalıdır. Hatta “biz TC’yi yıkıp Kürt Devleti kuracağız” deseler bile sabır bırakılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki bir geçiş dönemindeyiz ve bu geçiş döneminin normalleşmesi için en başta devletin sabırlı olması gerekmektedir. Elbette Kürtleri kullanmak isteyen İran, İsrail, Esed’in etki ajanları takip edilmeli ama kanuni tatbikatlar yerine daha değişik yöntemlerle bertaraf edilmelidir. Eğer illa da silah kullanacaksanız kamuoyunda haklı olduğunuz inancını mutlaka vermeniz gerekmektedir.