Bismillah her güzelliğin başıdır…
3 Mayıs 1481 Büyük Kartal, Büyük Fatih, Cennet mekân Fatih Sultan Mehmed Han’ın ölüm yıldönümü. Onu Rahmetle ve sevgiyle anıyorum. Allah, Fatih’in yolunda olduğu Resulünden, ondan ve yoldaşlarından razı olsun. Elhamdülillah.
Fatih 1481’in Mayıs ayında şehid oldu. O mübarek şehidlerden biri… Kimi tarihçilere ve araştırmacılara göre ecelinden yahut nıkris hastalığından öldüğü söylenir. Lakin benim düşüncem hizmetinde olan Jacop adında bir Yahudi dönmesi tarafından zehirlenerek Şehid edildiğidir. Efendiler Efendisi Peygamber efendimiz gibi zehirlenerek Şehid olmuştur.
Fatih, Gebze’de sefere çıktığı sırada zehirlenmiştir. Bu seferin nereye ve neden yapıldığı kesin ve net bir şekilde bilinmemektedir. Anadolu tarafında olduğundan Memlükler üzerine sefere çıkacağı düşünülse de ben buna katılmıyorum.
Fatih’in görüşleri, yaptıkları ve tahminen yapacakları göz önüne getirilirse taktik gereği usta komutanın önce Anadolu’ya geçtiğini ve asıl amacının İtalya’ya sefer düzenlemek olduğunu düşünüyorum. Nitekim Otronto seferindeki başarı İtalya’nın fethinin ve İslam’ın tebliğ edilmesinin kapılarını açmıştır.
Fatih Dünya’nın tek din ve tek hükümdarlık ile yönetilmesini düşünüyordu. Ona göre Dünya üzerindeki tek din İslam, tek hükümdar ise kendisi olmalıydı. Bu hedefi doğrultusunda Anadolu da Türk İslam coğrafyasında birliği sağladı. İstanbul’u fethetti, balkanları fethetti Amerika’ya Afrika’ya kısacası dünyanın bilinmeyen yerlerine keşfedilmesi için gemiler yollattı. Sırada İtalya seferi vardı. Hristiyanlığın merkezi olan İtalya’ya sefere çıkacaktı.
Daha önce Avrupa’dan korkmadan, çekinmeden İstanbul’u fethetmiş, Peygamberimizin güzel sözlerine nail olmamış mıydı? Nede olsa onunda adı Muhammed’di. O doğarken babası Murad Han Kuran’dan Muhammed suresini okuyordu ve bu yüzden adına Muhammed koymuştu. Ardından eklemişti Fettaneke Suresini okuyarak İslam’ın büyük fetihçilerinden olması için yüce Allah’a dua etmişti. O da bu yolda seferden sefere koşmuş rızayı Hak adına fetihler yapmış ve zorlamadan İslam’ı hoşgörü ile tebliğ etmişti. İşte yine bir sefer arifesiydi bu kez Hristiyanlığın merkezi olan İtalya’ya . Lakin Kader-i ilahi müsaade etmemişti ve şehadetle şereflenmişti.
Peki ya gitseydi? Belki İtalya’da Balkanlar gibi İstanbul gibi Türk hâkimiyetine girecek, İslam’ı tanıyacaktı. Belki de Roma’da Vatikan’da minarelerden Allahu Ekber ardından Eşhedü enne Muhammeder-Resülüllah sesleri yükselecekti.Fatih’i zehirleyenler bunların olması istemeyenler değillermiydi ?
Peki, Fatih sadece fiziki bir seferle mi bunu amaçlamıştı? Yoksa daha başka yollarda düşünmüş müydü?
Fatih’in ölüm yıldönümünde onun için ettiğimiz dualar ve okuduğumuz Fatihalardan sonra tüm insanlık için yüce ve kutsal amacını düşünüp anlamamız gerekmez mi?
Yazımı Hadid suresinin 10.Ayeti ile bitirmek istiyorum…
Mealen;
“Size ne oluyor ki Allah yolunda infak etmiyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. İçinizden fetihten önce infak eden ve savaşanlar ( başkasıyla ) bir olmaz. İşte onlar derece olarak sonradan infak eden ve savaşanlardan daha büyüktürler. Allah, her birine en güzel olanı va’detmiştir. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”
Soru ve görüşleriniz için ;
https://twitter.com/samihasanerdem
https://www.facebook.com/ssamihasanerdem
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.