Âdemoğlu’nun önünde iki yol mevcuttur. Peygamberleri tasdik edip Allah’ın kanunlarına boyun eğmek veya başka kanunlara tabii olmak. İki yolun da dünyada ve ahirette bir bedeli vardır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur:
“Ey Ademoğulları!.. Size içinizden peygamberler gelip ayetlerimi anlattıklarında kim Allah’tan korkar ve kendini düzeltirse, işte onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.
Kim de ayetlerimizi yalanlar ve onlara karşı büyüklük taslarsa, işte onlar cehennemliktirler ve orada ebedi olarak kalacaklardır.
Allah’a karşı yalan uyduran yahut ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onlara Kitap’tan nasipleri erişir. Canlarını alacak elçilerimiz gelince onlara: “Allah’tan başka taptıklarınız nerede” derler. Onlar: “O taptıklarımız bizden sapıp ayrıldılar” derler. Böylece kendilerinin kâfir olduklarına bizzat şahitlik ederler.” (A’raf Suresi: 35-37)
Hz. Adem (as)’dan beri peygamberler; insanları Allah’a kulluğa çağırmış ve kula kulluğu menetmişlerdir. İslam peygamberlerin ortak dinidir. Din; insanlar üzerine hükmeden yasalar toplamıdır. Kim Allah’ın kanunlarını büyüklük taslayarak reddederse ebedi olarak cehennemliktir. Zira en büyük zulüm Allah’ın kanunlarına rağmen diğer kanunları benimsemektir.
Dünyevi kanunlar ve sahte ilahların hükmü bu dünyanın hudutlarını aşamaz. Bütün ideolojilere göre insanların hayatını idare edecek kanunları yine insanlar yaparlar. Onlar şöyle derler: “tanrı göktedir ve yerdeki kanunları insanlar yapar.” Önce kanun çıkartıp sonra da çıkarttığı kanunlara mukaddes muamelesi yapanların hükmü ancak ölüm anına kadardır. Zira o anda benimsedikleri bütün değerlerin ve taptıkları ilahlarının boş olduğunu göreceklerdir. Ayetlerin devamında şöyle buyrulur:
“Allah onlara: "Sizden önce geçmiş cin ve insan topluluklarıyla beraber cehennem ateşine girin!" der. Cehenneme giren her ümmet kendi din kardeşine lanet eder. Nihayet hepsi oraya toplandığında, sonrakiler öncekiler hakkında derler ki: "Rabbimiz! İşte şunlar bizi doğru yoldan saptırdı. Onlara cehennem ateşinden kat kat azab ver.” Allah der ki: "Herkesin azabı kat kattır, fakat siz bilemezsiniz.”
“Öncekiler de sonrakilere derler ki: "Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktur. O halde yaptıklarınızdan dolayı azabı tadın."
“Bizim ayetlerimizi yalanlayan ve onlara inanmaya tenezzül etmeyenler var ya, işte onlara göğün kapıları açılmayacak ve deve (veya halat) iğne deliğinden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir. İşte suçluları böyle cezalandırırız.”
“Onlara cehennemde ateşten bir yatak, üstlerine de (ateşten) örtüler vardır. Biz zalimleri işte böyle cezalandırırız.” (A’raf Suresi: 38-41)
Dünya hayatı ahiret hayatının başlangıcıdır. Ahiret hayatında Mahkeme-i Kübra kurulacaktır. Dünya hayatımızda ahiret gününde yargılanacağımız kanunlara sahip çıkmak zorundayız. Dahası ahiret gününde bizi yargılayacak -hakiki- ilahı bu dünyada kabul etmek zorundayız. Zira sahte ilahlarımızın bize yoldaş olacakları zaman dilimi sadece ölüm anına kadardır.
Ahiret Hayatında Allah’tan başka ilah kabul eden kimseler birbirlerine lanet edeceklerdir. Hepsi diğerinin daha çok azap görmesini isteyecektir. Ve asla cennete giremeyeceklerdir. Yatakları ateşten örtüleri ateşten!..