İnsanın kendi içinde iktidar mücadelesi vardır. Nefis, akıl, kalb, şeytanın vesveseleri bu iktidar mücadelesinin araçlarıdır. Zira nefis hakkında Kur’an-ı Kerim’de; “Nefis şiddetle kötülüğü emreder” (Yusuf Suresi: 53) buyrulmuştur. İktidar mücadelesini nefis kazanırsa insanın yapamayacağı kötülük yoktur. Kendini nefsine teslim eden insanlara genellikle “serseri” denilir. Serseri; başıboş hayta, duyguları ne estirdiyse ona uyan sorumsuz kimse.
Akıl kelimesi “hayvanı bağlamak ve tutmak kelimelerinden türetilmiştir. İnsanı zararlı fiillerden alıkoyan unsura akıl denilir. Serseriler kendilerini bir şeyin tutmasına izin vermezler. Toplum hayatında reislik, yöneticilik gibi kavramlara değer vermezler. Serseriler aile de kuramazlar. Bu yüzden Türkiye’de boşanmalar evliliklerden daha fazladır. Neden böyle? Zira Türk Medeni Kanunu aile de düzeni değil serseriliği esas almıştır. Medeni Kanun’da “aile reisi erkektir” ibaresi çıkartılmış yerine “evlilik birliğini eşler beraber yönetirler” ibaresi getirilmiştir. Aile adeta şirket gibi değerlendirilmiştir. Yöneticisi olmayan bir şirket elbette çökmeye mahkûm. Kanunların ruhuna o kadar çok şirk işlemiş ki her yeri ifsat etmeye kararlı!..
Medeni Kanunun iki amacı var: Birincisi: “Erkekler, kadın üzerine idareci ve hâkimdirler. Çünkü Allah birini (cihad, imamet, miras gibi işlerde) diğerinden üstün yaratmıştır. Bir de erkekler mallarından (aile fertlerine) harcamaktadırlar. İyi kadınlar, itaatkâr olanlar ve Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır. Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: Önce kendilerine öğüt verin, yataklarından ayrılın. Bunlar da fayda vermezse dövün. Eğer size itaat ederlerse kendilerini incitmeye başka bir bahane aramayın. Çünkü Allah çok yücedir, çok büyüktür.” (Nisa Suresi: 34) İşte bu ayete yani Allah’a meydan okumak!..
İkincisi ise feministlerin arzularına uyarak kadına tapmak!.. Zaten müşriklerin çoğu kadına taparlar. Ayet-i kerime’de şöyle buyrulur: “Onlar, O'nu bırakıp da (bir takım) kadınlara taparlar. Onlar o her türlü hayırla ilişkisi kesilmiş şeytandan başkasına tapmazlar.” (Nisa Suresi: 117) Müşriklerin hayallerindeki tanrı; genelde bir kadın hayalidir. Onların tanrısı onlara hâkim olmamalıdır. Aksine onlar tanrılarına hâkim olmalı ve tanrı onların isteklerine boyun eğmelidir. Bu kadınlar için de geçerli. Onlar da isterler ki, erkekleri kadın gibi olsun “bir dediklerini iki etmesinler.” Köle gibi davransınlar erkeklere. Arap Putlarının “Lat, Uzza, Menat” gibi isimlerinin tamamı kadın isimleridir. Bir bakıma Mekke Müşrikleri de feministti.
Müşrikler her yerde kadın görmek ister. Ama daima çıplak çok zaman fahişe. Gazetelerin sayfalarında ama her zaman 3. Sayfa haberi olmaktan da kurtulamaz kadın. Kadın hayallerin güzelidir. Ama sadece hayallerin… Çünkü o sadece bir meta haline gelmiştir. Çok zaman da şehvet kölesi. Bu yüzden isimde ve kanunlarda her şey olan kadın gerçekte bir hiç haline gelmiştir. Ama Allah ayetin devamında işin aslını açıklıyor: “Onlar o her türlü hayırla ilişkisi kesilmiş şeytandan başkasına tapmazlar.” Feminizm, kadın ve erkeği birbirine düşüren hatta savaştıran şeytani ideoloji. Kadına tapmıyorlar ancak şeytana tapıyorlar. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurur:
"'İblis' tahtını su üzerine kurar. Sonra 'bölük bölük Askerleri’ni gönderir. Askerlerinin derece ve makamca kendine en yakını, 'fitnesi' en büyük olanıdır. 'İblis' ona: Sen hiçbir şey yapmadın der. Sonra onlardan bir diğeri gelir ve: O, insanı, kendisi ile karısı arasını iyice ayırıncaya kadar terk etmedim der. Bu ifade üzerine 'İblis' o askerini kendisine yaklaştırır ve: Sen ne kadar iyisin! diyerek takdir eder."
Peki, şeytana tapılınca yani Feminizm’e uyulunca ne olur? Ayet-i okuyalım: “Allah o şeytana lanet etti. Ve o da: "Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım, onları mutlaka saptıracağım, onları boş kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, onlara emredeceğim de Allah'ın yaratışını değiştirecekler" dedi. Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost edinirse, şüphesiz o, apaçık bir ziyana uğramış olur. Şeytan onlara vaad eder ve onları boş umutlarla oyalar. Oysa şeytanın onlara vaadi, aldatmadan başka bir şey değildir. Bunların varacakları yer cehennemdir. Ondan kurtulmak için çare bulamazlar.” (Nisa Suresi: 118-121)
Feminizm; Allah’ın yaratılışını (Erkeğin aile reisi olması gibi) değiştiren boş vaatlerle insanları oyalayan yalancı bir ideoloji. Tıpkı diğer ideolojiler gibi. Hepsi şeytanın işi pislik. Kadına şiddet niye var? Tecavüzler neden arttı? Boşanmalar evlilikleri neden aştı? Her ev neden cehenneme döndü? Tüm bu soruların tek bir cevabı var: Hayat değerlerimizi Allah’tan değil şeytandan almamızdan. “Bunların varacakları yer cehennemdir. Ondan kurtulmak için çare bulamazlar.” Ateşi buradan götürüyoruz. Dikkat edelim.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.