ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Terörle Mücadele Kanunu Hükümeti Yıkacak!..

Şamil Ateş

25 Kasım 2013 Pazartesi 14:01
  • A
  • A

İmam Serahsi (rh.a), “El Mebsut” isimli eserinde Hz. Peygamber (sav) Efendimizden şu hadis-i şerifi nakletmektedir: “On iki bin kişilik bir ordu, azlıktan dolayı mağlup olmaz.” Hadis-i şerif, müslümanların, on iki bin sayısına ulaştıkları zaman karşıdaki düşmanın sayı ve imkânları ne olursa olsun asla azlıktan dolayı mağlup olmayacağını beyan etmektedir. Onların yenilgileri ancak aralarındaki ihtilaftan meydana gelir. Bir ayet-i kerime’de şöyle beyan edilmektedir:

“Talut, ordu ile hareket edince dedi ki: “Allah sizi mutlaka bir nehirle imtihan edecek. Kim ondan içerse benden değildir. Kim de onu tatmazsa, işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka.” Derken içlerinden pek azı hariç hepsi de varır varmaz ondan içtiler. Talut ve beraberindeki iman eden kimseler nehri geçtiklerinde “Bizim bugün, Calut ile ordusuna karşı duracak gücümüz yok” dediler. Allah’a kavuşacaklarına inanıp bilenler ise şu cevabı verdiler: “Nice az topluluklar, Allah’ın izniyle nice çok topluluklara galip gelmişlerdir. Allah sabırlılarla beraberdir.” (Bakara Suresi: 249)

Siyasi mücadeleler sadece sayı ile kazanılmazlar. Ama sayılar her siyasi ve sosyal hareket için oldukça önemlidir. Türkiye’de “Terörle Mücadele Kanunu”ndan dolayı mahkûm olanların sayısı çoktan on iki bini geçmiştir. On binlerce insan da ya mahkûm olmayı beklemektedir ya da beraat etmeyi. Terörle Mücadele Kanunu’nun şöyle bir özelliği mevcuttur. Elinize bomba atıp askeri kışlayı havaya uçurmanız ile düşüncelerinizi ifade etmeniz arasında hiçbir fark görmez. Hatta bir yere bomba atarsanız, barut testinden tutun da birçok delil arama faaliyeti gündeme gireceğinden davanız yıllarca sürer. Ama düşüncenizi ifade etmişseniz çok kısa sürede hükümlü hale gelirsiniz. “Hâkimiyet Allah’ındır veya Kürtçe Anadil istiyorum” diyorsanız en az 6 yıl hapse hazır olun.

İnsanları “Terörle Mücadele Kanunu” ile hapis yatırmanızın sandığınızdan çok bedeli mevcuttur. Bir kere kendi vatandaşınızı direk devletin karşısında konumlandırıyorsunuz. Düşünen insanlarla silah kullanan insanları aynı torbada birleştirirseniz düşünen adamla silah kullanan adamı birbirine yaklaştırırsınız. Örgütlü ve kinli bir muhalefeti kendinize karşı biriktirirsiniz.

Hükümet, bu yılın Mayıs Ayı’ndan bu yana çeşitli saldırıların altındadır. Muhalefet, kurşun askerler gibi karşısındadır ve hepsinin ortak noktası Hükümetin yıkılmasıdır. Burada iki unsur vardır. Bu kadar geniş bir çete nasıl oluşmuştur ve aralarında bunca farklılık varken çeteler neden ittifak etmektedir? Çünkü Terörle Mücadele Kanunu, bütün mazlumları dip dalga olarak etkilemiştir. Bu kanun, zihniyeti yargılamaktadır.

Terörle Mücadele Kanunu’ndan dolayı mahkum olanların sayısı 12.000 sayısını geçmiştir. Cezaevleri, hem içerdekiler hem de dışarıdaki aileler açısından duygu yoğunlaşmasının en yoğun yaşandığı ortamlardır. Aileler şöyle demektedir: “Benim oğlum veya kızım adam mı öldürdü, bir kimseye tecavüz mü etti, yoksa uyuşturucu mu kaçırdı ki hapishane de gün sayıyor.” İşte sırf bu sebepten Hükümetin 30 Eylül’de açıkladığı Demokratikleşme Paketi zerre miktarı kadar heyecan uyandırmamıştır. Ama Başbakan’ın Diyarbakır’da “cezaevleri boşalacak” açıklaması insanları heyecanlandırmıştır.

Hükümet, hala PKK silah bırakırsa Terörle Mücadele Kanunu’nu kaldırırım demektedir. Adeta basireti bağlanmıştır. Burada 12.000 sayısı kritik bir sayıdır ve bu sayıya hiçbir hükümet dayanamaz. Çin ve ABD’de bile bu kadar terörist (!) yoktur. Hükümet, bu kadar naz yaparsa toplumda şu algı uyanacaktır. Hükümet, nasıl olursa olsun gitsin de bizde içerdekilerin çıktığını görelim.

Terörle Mücadele Kanununun kalmasını Türkiye’de sadece Camia Örgütü istemektedir. Çünkü onlar gazetelerinde 10 adımda AK Parti Hükümeti nasıl devrilir isimli yazılar yayınlamıştır.

Sonuç olarak Terörle Mücadele Kanunu hem Hükümetin devrilmesine vesile olacak hem de geniş halk kitlelerinde ihtilal fikrinin sevimli gözükmesine vesile olacaktır. Tercih tabii ki Hükümetin. Ama AK Parti Hükümeti, seçimlere Terörle Mücadele Kanunu varken girebileceğini zannediyorsa son derece yanılıyor. Terörle Mücadele Kanunu yerinde kalırsa seçimler AK Parti’siz gerçekleşecektir. Göreceksiniz bu bir kehanet değil sosyal kanunların okunmasıdır.

“On iki bin kişilik bir ordu, azlıktan dolayı mağlup olmaz.”

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.