ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Ulusalcıların “Özgürlük” Mücadelesi

Şamil Ateş

12 Eylül 2013 Perşembe 07:47
  • A
  • A

Ruhun varlığına iman etmeyen ruhsuzların, ruhtan bahsetmesi bir çelişki, doğru. Ama sahte ilaha taparken “diktatörlük” diye bağırmaları çelişki değil mi? Amaçladıkları toplumsal yapı “anıttaki” ne derse o deyip, yine O’nun adına milleti esir almak. Dersim Katliamı bunun içindi. İstiklal Mahkemeleri bu amaç için kuruldu. Darbeler onun adına yapılmadı mı?

Aslında hiçbir darbe, “ulusalcıların” işine yaramamıştır. Tamam, orduyu göreve çağırmışlar, darbe öncesi kaos planları tertiplemişler ve terör estirmişler bu da tamam. Ama darbeciler dâhil kimse kendilerine pirim vermemiştir. Bunun üç sebebi var:

Birincisi: Darbeciler “ulusalcıların” sadece maşa olabilecek kapasite de olduğunu ve fikir ve düşüncenin onlarda istikrar bulamayacağını iyi bilirler. Bu sebeple darbeden sonra ya da işleri bittikten sonra ayağa takılacakları tasfiye ederler. Ulusalcıların darbeden önce askere methiye düzmeleri darbe sonrasında ise “Amerikancı Cunta” diye cıyakmaları bu yüzden.

İkincisi: Darbeciler de bilir ki ya da darbeden sonra anlarlar ki, ulusalcıların fikircikleri aynen uygulanırsa Türkiye’de yaşayacak adam kalmayacak. Bunlar, herkesi kimyasallarla yok ederler. Ulusalcılarla devlet yönetilmez, terör örgütü bile idare edilmez.

Üçüncüsü: Ulusalcılar; milletin değerlerine ve dine savaş açtıklarından asla milletle ayakta kalamazlar. Bu sebeple uluslararası güçlere dayanmak zorunda kalırlar. Uluslararası güçler de kapasitesi düşük bu insanlarla çalışmayı rasyonel bulmazlar. Şimdi gelelim Ulusalcıların “özgürlük” mücadelesine…

Anadilde Eğitim Hakkı; bölücülük.

Dinin egemen olması için tebliğ faaliyetleri irtica.

“Andımızı” okumamak devrim kanunlarına muhalefet.

Kimyasal Esed’i alkışlamamak terör.

Seçimler, ulusalcılar kazanamayacağına göre gereksiz.

Öyleyse nedir? Ulusalcıların “özgürlük” anlayışı.

Kestirmeden söyleyeyim. Koca bir hiç. Ama toptan haksızlık yapmayalım. Şu özgürlükleri istiyorlar.

Alevi-Sünni Savaşı başlatmak için yalan haber yapmak özgürlüğü…

İçerideki kaosçu arkadaşlarının hapisten çıkıp darbe meselesinde “nerede kalmıştık” demesine özgürlük…

PKK’nın silah bırakmamasını sağlamak özgürlüğü… Daha yakılacak çok köy var…

Çiçek ve böcekleri bahane ederek polis öldürmek…

Evet, bu mukaddes insanlara her türlü özgürlük verilmelidir.

Sonra da sınır kapılarına da şöyle bir tabela asılmalı:

Cehenneme Hoş Geldiniz!..

YORUM YAZ
TOPLAM 1 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - Misafir12 Eylül 2013, Perşembe 22:10

    Yazar Özlem Özcan Elitist başlıklı köşe yazısında bunları harbiden çok güzel anlatmış.Okumayan arkadaşlarada okumalarını öneririm