Suriye’de neler oluyor?

2011 yılında Tunus'ta başlayan Arap baharının Suriye’ye sıçramasıyla beraber;eşitlik, adalet, özgürlük talepleri daha yüksek sesle söylenir oldu. Haklı talepleri yıllardır bastırılan Suriye halkı sokaklara dökülerek dikta rejimine karşı çıktı. Başta muhalifleri önemsemeyen Esad, daha sonra muhaliflere karşı orantısız güç kullanmaya başladı. Zaman içinde hiçbir geçerliliği kalmayan Esad rejimi; İran, Rusya ve Çin’den aldığı destekle katliamlarına devam etti.Tek suçları(!) eşitlik,adalet ve özgürlük talep etmek olan Suriye halkı başta Türkiye olmak üzere komşu ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Kendi çıkarları söz konusu olduğunda insan hakları savunucusu kesilen modern Batı dünyası, Suriye konusunda üç maymunu oynamayı tercih etti.Çünkü Suriye toprakları zengin yeraltı kaynaklarına sahip değildi. Birçok medeniyetin kesişme noktasında bulunan ve zengin bir tarihsel tarihsel dokuya sahip olan Suriye ise Esad rejiminin uyguladığı politikalar sonucu bir hayalet ülke konumuna düştü. Binlerce çocuk, kadın ve yaşlı hayatını kaybetti, aileler parçalandı. Kısacası Suriye’de tam bir insanlık dramı yaşandı.