Kanıma dokunuyor, bu adaletsiz eğitim sistemi. Hizmette 5. yılım. Sorun değil ben 3-5 yıl daha çalışırım burada, ama batıdaki öğretmen 1 gün bile burada çalışmamışken, o rahatına bakarken benim burada sevdiklerimden, ailemden ayrı gençliğimin en güzel yıllarının geçmesi kanıma dokunuyor...
Öğretmenliğe büyük bir şevk ve mutlulukla başladığım o günler geliyor aklıma. Şimdi o “ben” den eser yok. Kısaca açıklamak istiyorum nasıl bu hale geldiğimi… 2008 Kasım ayında sözleşmeli öğretmen olarak Gümüşhane’de sınıf öğretmenliğine başladım. 2010 yılında 81 puanla 26. tercihten Şırnak’ta kadrolu olarak göreve başladım.
2010 Mayısında getirilen zorunlu hizmet affı ile batıda bir gün bile doğuyu görmemiş meslektaşlarıma doğu hizmeti affı verildi. Sendikalar bunu büyük marifetmiş gibi desteklediler. Zorunlu hizmet affı ile, doğudakiler için zaten hayal olan yer değiştirmeler (özellikle sınıf öğretmenleri) iyice çıkmaza girdi. Zorunlu hizmet affı yapılırken bence doğudaki öğretmenlere bu konu sorulmalıydı.
-“Biz zorunlu hizmet affı getirmek istiyoruz, bu af gelince siz doğuda iyice hapsolmuş, yıllarca yer değiştiremeyecek hale geleceksiniz, kabul ediyor musunuz ? “
Sanırım cevaplamaya bile gerek yok bu soruyu. Hiçbir zaman ayrıcalık istemedik, bizler sadece adalet istiyoruz…
Bize sorulmadan yapılan bu affın, çıkarılmasında, çıkmasında katkısı olan herkese, doğuda yer değiştiremeyen öğretmenler olarak “Hakkımızı helal etmiyoruz.”
2011 yılında ise sözleşmeli öğretmenler bir günde kadroya geçirildi. Bu zaten öğretmenlerimizin hakkı idi, bu konuda kesinlikle farklı düşünmüyoruz. Fakat yine bir adaletsizlik ile karşı karşıya idik. Sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilirken bir gecede, adaylıkları kaldırıldı, zorunlu hizmetten muaf oldular, sözleşmeli öğretmenliğe başlama tarihleri öğretmenliğe esas sürelerine eklendi ve tayin hakkına kavuştular. Ben ve benim gibi KPSS Puanı ile Kadroya Geçen Sözleşmeli öğretmenler ise 2 yıla yakın süredir bu haklardan hiçbirine kavuşamadı.
Zorunlu hizmet affı ve 632 nolu KHK ile Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınması fakat bizlere bu hakların verilmemesinin şokunu yaşarken daha sonra 4+4+4 denilen sisteme aniden, plansız geçiş ile doğudaki öğretmenler olarak yeni bir şok yaşadık. Yine özellikle sınıf öğretmenleri, bu ani geçişin kurbanı oldular. Bir anda 50 bin sınıf öğretmeni fazlalık oldu. Sonra ne mi oldu ? Eğitim sistemini felç edecek uygulamalar başladı, yan alanlara geçişler, sınıf öğretmenlerinin Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmenliği ve Teknoloji Tasarım Öğretmenliğine geçişi gibi…
Sayın Bakan son olarak “Doğu’da öğretmenleri tutmak için ne yapmalıyız” diye soruyordu. Hala sorunlarımızın farkında bile değiller. Sormaları gereken asıl soru şuydu:
“ Doğudaki öğretmenlerimiz yıllardır bizim yanlış politikalarımızın kurbanı oldular. Onların sorunlarını giderecek neler yapmalıyız ? Bu sistemi daha adaletli bir hale nasıl getirebiliriz ? ”
Sürekli sorunlardan, yanlış politikalardan bahsettik gelelim birazda çözüm önerilerine. Naçizane benim önerilerim şöyle;
1- Ücretli öğretmen istihdamı bitmeli.
2- Emekliliği gelen öğretmenlerin emekli olması teşvik edilmeli.
3- İllerdeki açık kadroların tümü tercihlerde gösterilmeli.
4- Bir daha asla zorunlu hizmet affı yapılmamalı.
5- 4+4+4 gibi büyük değişimler aniden, sistemi felç edecek şekilde getirilmemeli.
6- İlk atamalar doğuya yapılmalı.
7- Doğuda zor şartlarda çalışan öğretmenler için + hizmet puanı + doğu tazminatı uygulaması getirilmeli.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
DOĞUYA ADALET ÖĞRETMEN YOK SİZE FELAN