Merak ilimin anasıdır,
anasız yavru olamayacağı gibi de meraksız ilim ve bilim olmaz, merak etmeyen de ilim tehsil edemez…
Çocuklar hiçbirşeyi bilmeyerek fakat herşeyi müthiş bir hızda öğrenebilecek bir potansyelle doğarlar ve doğduktan sonra herşeyi keşvetmeye başlarlar.
Çocukların bu muhteşem potansyeli değerlendirebilmeleri için son derece itinayla desteklemek gerekir. Bu hususta ebeveynlere düşen görev şüphesiz cok zor ve sabır gerektirir. Fakat aynı zamanda eylencelidir ve ebeveyn-çocuk ilişkisini kaliteli bir şekilde derinleştirmek açısından büyük bir fırsattır. Çocuklar doğuştan getirdikleri öğrenme isteğinden dolayı çok soru sorarlar. Çocukların bu öğrenme merakından gelen sorularla açılacak olan ilim kapısında onlara destek olmak isteyen herkes, sorularını ciddiye almalıdır. Ayrıca onları daha fazla ilim öğrenmeye teşvik etmek için cesaretlendirmelilerdir.
Henüz yapamadiği, beceremediği birşeyi önce bir denemesi için fırsat vermeliler. Örneğin eyer ceketinin düğmelerini kendisi hiç düğmelemediyse, çocuğu teşvik etmek, denemesine fırsat vermek o denerkende sabır gösterip onu tekrar ve tekrar denemesi için cesaretlendirmek gerekir.
Çünkü çocuklar deneye deneye yapabileceğini keşveder ve öğrenir, cesaret kazanır ve daha fazlasını yapma isteği geliştirir. Buda onlara bitmek tükenmeyen, ilim ve bilim deryasının kapılarını açar…Ilgi alanlarıda göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Çocuk neye ilgi duyuyorsa o konuyu ele alıp üzerinde durmak gerekir. Örneğin eyer çocğun ilgisini kediler çekiyorsa, yolda gördüyü kedileri incelmesine fırsat vermeli, kedilerle alakalı çocuk kitapları okumalı, beraber seyretmeli beraber bir seferlikde olsa bir kedi beslemeli, merak ettikleri yönlerini açıklamalı onlara.
Her çocuk küçük bir bilim adamıdır!
Meraksız ilim Ilimsizde bilim olmaz…
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.