Evladım biz okuyamadık sen oku yeterki, elimizden geleni yapmaya hazırız… diye başlayan nasihatların ardı arkası kesilmez ve anne babaların çocuklarından gerçekleştirmelerini istedikleri bu büyük isteyin yükü onların minik omuzlarına okul çağına adım atmalarıyla beraber yükleniverir…Çocuklardan istenen bu istek onların her şartta gerçekleştirmek zorunda oldukları bir görev haline gelir. Görev sorumluluk getirir, sorumluluk ise onu kaldırabilecek sağlam bir ruh ve beden yapısı gerektirir. Çünkü sorumluluk, o büyük insan olma yolunda ilerleyen küçük bireylerin omuzlarında bir yükdür aynı zamanda. Onların bu yükünü hafifletebilme adına birçok şey yapmak mümkün.

Bunun içinde ilk etabta onların okuma sürecini etkileyen menfi ve müsbet faktörlerin bilincinde olmak gelir. Bu faktörlerin en başında aile içi ilişkiler gelir. Çocuğun okuldaki başarısının temelleri önceden atılmıştır aslında. Yetiştiği ortam, aile, çevre ve arkadaşlar çok önemlidir. Ailesi ve çevresiyle sağlıklı olan ilişkiler bir iç huzuru getirir. Bu iç huzur piskolojik rahatlık getirir ve bu rahatlık okulda istenilen konsantrasyonu sağlamanın temelini oluşturur. Ailesinin ve çevresinin okumaya ve öğrenmeye bakış açısı çocuğa geçer. Okuyan bir çevrede yetişen bir çocuğun okulda başarılı olma ihtimali okumayan bir çevrede yetişen çocuğa nazaran çok daha yüksekdir. Okumayla ve öğrenmeyle küçük yaştan itibaren iştigal olan çocuk bu konulara yabancı değildir dolayısı ile de okula başladıgında yeni tanışmış olmaz. Okumayan, öğrenmeyen ve araştırmayan bir çevrede yetişen çocuklar okula başladıklarında bu konuların yabancısı olduklarından ilk önce öğrenmeyi öğrenmeleri gerekir ve zorluk çekme ihtimalleri çok daha yüksekdir. Bunun önüne geçmek içinde tüm aile bireylerinin özellikle kitap okuyrak çocuklara örnek olmaları büyük önem arz eder.

Bunun yanında çocuğun aile içerisindeki konumu, kendisini ne derece güvende hissettiği, nekadar sevilip saygı gördüğü ve kendisiyle alakalı kararlarda nekadar söz hakkının olduğu zihin ve ruh gelişimini etkiler ve okuldaki başarısına yansır. Değer gören çocuğun kendine güveni vardır, kendine güvenen çocuk kendisini rahat ifade eder ve örneğin cesaretle sınıfda söz alabilir. Başarılı olmanın temel faktörlerinden birtanesi de motivasyondur. Dolyısı ile de motivasyonu yüksek tutmak gerekir. Bu da okulu, öğretmeni sevmek, öğrenmeye istekli olmak, derslere ilgi duymak ve anlamak ile mümkündür. Diğer bir faktör ise farkndalıkdır. Çocuklara küçük yaştan itibaren okulun ve okumanın anlam ve önemine vurgu yapmak ve onun geleceyini ne denli etkileyebileciğini anlatmak gerekir.

Okulda başarılı olmanın şartlarından birtanesi de şüphesiz etkin ders çalışmaktır. Buda küçük molalar vermek, anlaşılamayanları yazıp daha sonra araştırmak, dersi ders çalışmaya uygun ortamda calışmak, okul malzemelerinde düzenli olmak, okulda ve dershanede soru sormada cesaretli olmak, sorgulayıp tartışabilmek ödevleri kontrol etmek, sınavlara çalısmayı son ana bırakmamak ve bunun yerine hergün bir miktar çalışmak, okuldan sonra evde tekrar yapmak, okulda ders dinlerken not almak, tekrarları sesli yapmak, herhangi birine anlatmak, çünkü duyulan unutulur anlatılan unutulmaz, ders çalışırken ders notlarini renklendirmek, dikkat çekici şekiller koymak, tatillerde ders çalışmaya devam etmek, tekrarlar yapmak ve dershanelerden faydalanmak ile mümkündür.

Çocuklar doğustan enerji dolu olduklarından desarj olmaları gerekir. Eyer bu sağlanamazsa okuldaki başarıyı olumsuz etkileyebilir, zira deşarj olamayan çocuk kıpır kıpır olur ve derse konsantre olmada zorluk çeker. Ayrıca dinlenmeye, sağlıklı beslenmeye ve bilinçli ve dozunda televizyon seyretmeye de dikkat etmek gerekir. Aşırı derecede oynanan bilgisiyar oyunları derse konsantrasyon kabiliyetini kötü etkilediği için uzak durulması gerekir.

Diğer yandan anne babalarda çocuklarına sürekli yapabilirsin telkini yapmalı ve bahsi geçen konularda onlara yardımcı olmaları önemlidir. Bir hedef belirlemelerine yardımcı olmak da dikkate alınmasi gereken bir noktadır, zira hedefe odaklanmak karşılaşılan zorluklara takılıp kalmamak demektir. Ayrıca onları neolursa olsun sevdiklerini sürekli tekrarlamalı ki, çocuk kendi değerini okuldaki notları ile bir tutmasın. Sürekli irtibatta olmak, eğitim sistemini tanımak, veli toplantılarına icabet etmek, biraraya gelince çocuğun okulunu, derslerini ve ödevlerini sormak, arkadaşlaırnı tanımak, Ders planını takib etmek, mola verdiğinde ikramlarda bulunmak hülasa her halukarda ilgi göstermeleri gerekir.

Sebiha Çolak
Pedagog
Almanya