Masonlar, Tapınakçılar ve İlluminati dünyayı yaklaşık 300 yıldır yöneten veya yönlendirenler. Gerçekten de bu oluşumlar ayrı ayrı mı yoksa tek bir yere mi hizmet ediyorlar?

Tarih boyunca Doğu-Batı kıyaslaması olmuştur. Doğu yükseldiğinde Batı iniştedir veya Batı yükseldiğinde Doğu iniştedir. Bu durumlar sadece savaşlar ile olmamaktadır. Son 300 yıldır Doğu’nun inişini de sadece kaybedilen savaşlara bağlayamayız. İmparatorlukları bitiren diğer devletler değil imparatorluğun içindeki dışardakilere hizmet eden kendi vatandaşlarıdır.

Doğu’dan kastımız Çin, Hindistan değildir, İslam ülkeleridir. Batı’dan kastımız ise İslam’a hücum eden herkestir. Firavunun yönettiği Mısır Batı’dır lakin Yavuz Sultan Selim’in yönettiği Mısır Doğu’dur.

Nuh Peygamber’den bugüne kadar her Peygamber kendi ümmetini “deccal” fitnesi ile korkutmuştur. Nitekim Efendimiz Sonsuz Nur(sav) geldiğinde yahudiler “Bizim peygamberimiz hala gelmedi.” Diyorlardı. İşte son 300 yılda Dünya’daki yahudi egemenliğinin sebebi kendi krallarına zemini hazırlamak için farklı oluşumlar kurmalarından kaynaklanmaktadır.

Avrupa’da yahudilere bakanlık seviyesinde ilk devlet görevi veren İngiltere’de olmuştur. Keza İngiltere Kraliyet soyunun firavunlara dayanması tesadüf olamaz. Belli bir süre sonra İngiltere’nin süper güç haline gelmesi de tesadüf değildi. Peki onları bu kadar güçlü kılan şeyler nelerdi?

Masonlar, Tapınakçılar ve İlluminati hangisi daha güçlü oluşum yoksa hepsi tek oluşumu mu temsil ediyor?
Masonların yapısını incelediğimizde; onlar halk tarafından iyi bilinen ve belli ölçüde de popüler olan kişilerdir. Masonlar dikkat ederseniz halkın kendilerine kahraman(!) gözüyle baktıkları insanlardır. Bizdeki veya dünya genelindeki masonlardan bunu rahatlıkla anlayabiliriz. Masonlar medyatiktir. Genelde toplumun iyi bildiği artniyetli kişilerdir. (Medya patronları mason değil Tapınakçıdır.) İster sanatçı olsunlar ister devlet adamı bunlar halk tarafından belli ölçüde beğeni kazanmıştır. Çünkü halka karşı daima gülümseyip kendilerini ne yazık ki halka benimsetmişlerdir. En azından kendilerine verilen lakap bile bunu gösterir. Süleyman Demirel’in memleketimize hizmeti olmadığı halde “Baba” veya “Çoban” olarak bilinmesi şaşırtıcı değildir.

Masonları güçlü kılan farklı bir güç olmalıdır. Bu gücü Tapınakçılar temsil eder. Tapınakçılar görünmeyen güçtür. Ülkelerdeki karışıklığı onlar meydana getirirken masonların önünü her zaman Tapınakçılar açar. Masonların bu kadar etkili olmalarının sebebi devletçe bilinen görünmeyen güçlerinin etkin olmasındandır. Ülkelerdeki mafya örgütleri, yasadışı örgütleri ve diğer silahlı yapılanma örgütlerini kısacası her türlü terörü Tapınakçılar yönetir. Bu örgütlere bağlı her kişi onlara hizmet etmektedir. Bilseler de bilmeseler de… Tapınakçılar siyasi, medyatik veya silahlı savaşçılardır. Ya kalemşörleri vardır ya da silahşörleri…

Tapınakçıları da güçlü kılan farklı bir güç olmalıdır. Bu gücü İlluminati temsil eder. En dokunulmaz kişiler İlluminatiye bağlı olanlardır. İlluminati’nin silahı bilgidir, bilimdir. Hz.Ali’nin dediği gibi “Bilgi korur.” Dünya hükmü herkes için geçerlidir. İlluminatiye üye olanlar bilimadamları, ilimadamları vb. kişilerdir. Sahip oldukları ilmi dünyaya her zaman geç pazarlıkladıkları için Tapınakçılar bu sebeple diğer meşru oluşumlardan daha öndedir. Tapınakçılar’ı farklı kılan şey de İlluminati üyelerinin bilgisidir ve teknolojiyi İlluminati sayesinde kullanmalarıdır. İlluminati bu anlamda en muhtaç ve en dokunulmaz olanıdır. Eğer İlluminati bilimsel olarak gerekli gelişmeyi göstermese Tapınakçılar’ın eğitimi üst düzeyde ve teknolojik etkileri olamayacaktır. Tapınakçılar meşru oluşumlarla aynı seviyeye gelse masonlar da milletin yapısını değiştirmekle uğraşamaz.

Masonlar, Tapınakçılar ve İlluminati’yi genel anlamda yönetenler yahudidir. Keza bu üç oluşumu kuranlar zaten yahudilerdi. Üst düzey yöneticilerinin yahudi olması şaşırtıcı değildir. Her oluşum gibi tabana indikçe yahudiden daha çok farklı milletlerdeki insanlar bulunmaktadır. Yukarıda Batı benzetmesini yapmamızın bir sebebi de Hristiyanlıkla ilgilidir. Yahudilere ilk bakanlık veren ülkenin Hristiyan bir ülke olması tesadüf olamaz. Masonlar, Tapınakçılar ve İlluminati'nin Hristiyanlıktaki teslis inancına göre şekillenmeleri ilginçtir. Burada halkça beğeni toplayanların Masonlar olması kundaktaki Hz.İsa’yı, Tapınakçıların görünmeyen bir güç gibi ilerlemesi Hz.Meryem’i, bilgi ve bilimsel açıdan ilerleyen İlluminati Baba’yı temsil eder. Çünkü Hristiyanların “Baba” dedikleri Yüce ALLAH her şeyi bilir. Ayrıca bu üç oluşumun 11 sayısına hayranlığı yine Hz.İsa ve Havarilerinden kaynaklanır. İsa Peygamber’e ihanet etmeyen 11 havarisi vardı biri ihanet etmişti…

Masonlar, Tapınakçılar ve İlluminati ALLAH’a inanırlar lakin düşman olarak. Onlar için düşman İblis değil, Yüce ALLAH’tır. 150 yıl önce mason ifadelerinde bunlara rastlıyoruz. Yine ülkemizi ilk yöneten masonların İslam’a hücum etmeleri bundandır.

Birbirleriyle bağımlı bu üç oluşum bizlerin “BİZ” olmadığından ötürü dünyaya virüs gibi yayılmışlardır. Onlar dünyaya yeni şeyler getirdiklerini ilan etseler bile kendileri de bilmektedir ki söylediklerinin özü İslam’dadır. Mesela özgürlük, demokrasi, insan hakları ve adalet. Unutmayın yahudilerin yönettiği bu üç oluşum özgürlük getirmişlerse yapmak istedikleri halkın huzurunu bozup İslami hükümleri yasaklamaktır. Eğer demokrasi getirmişlerse yapmak istedikleri devletin sinir merkezlerine hakim olabilmektir. Oysa ki onların getirdiği eşek özgürlüğü iken İslam’ın getirdiği insan özgürlüğüdür ve yine demokrasinin özü İslam’dadır. Eğer bizdeki hainler olmasa yani hainler “BİZ” olabilseydi onlar güçlü olabilirler miydi? Mithat Paşa olmasaydı Jön Türkler kurulmazdı. Jön Türkler olmasaydı Enver Paşa olmazdı. Enver Paşa ihanet etmeseydi ne Abdülhamid Han tahtan iner ne de Osmanlı yıkılırdı. Ve hainler “BİZ” olabilseydi meşhur casus Lawrence iş yapamazdı.

Peygamberimizi tek kahraman, sahabeyi tek örnek, İslam’ı tek gerçek bildiğimiz gün deccale hizmet eden bu üç oluşum sona erecektir. Zafer sahibi ALLAH’tır. Artık neslin uyanması şarttır! Onlar yenilmez değil bizler “BİZ” değiliz. Şeytan ve dostları daima zayıftır.

“BİZ”i tekrardan hatırlayacağımız ve BİZ olacağımız gün yakındır.