Evet! Tüm suç bizimdir. Emek sineması yaşasın dedik. İmza topladık, karşı geldik! Doğrusunuz! Tüm suç emek için yürüyen sanatçılarda! Tüm suç teröristçe toplanan saldırgan sinemaseverlerde! Tüm suç boyun eğip akil adam olmak varken boynunu sıktıracak işlere girişen sinema yazarı Berke Göl'de! Ne vardı ki evinde otursaydı da sinemaya gitmek istemeseydi! Tüm suç emek yoksa bende yokum diyen üstat Atilla Dorsay'da!

***

Zaten Emek Sineması'nın yıkılmasına bu kadar sessiz kalınmasına şaşırdığım söylenemez... 80 milyon Türkiye'den kaçının derdi emekti ki sanki... Sessiz kalmayanlarda terörist gibi şiddet gördü. Mekanlardan kovuldu, su bile verilmedi. Sizde şaşırmayın! Emek harcanıp uzun uğraşlar sonucu piyasaya sürülen filmleri sinemada veya orjinal olarak değilde korsandan izleyen insanlar bunlar! Ne anlarlar ki bunlar emekten, sinemadan...

***

Ama emeği yok sayanlara karşı duranlar var ya! Hani sayısı küçük, tavrı büyük, sesi tavrından da büyük olan kitle... Hani şu emeği savunmasına biber gazıyla, su istemesine tazyikli suyla, sinemaya gitmek istemesine polis şiddetiyle karşılık verilen... Hani doğruyu savundu diye mekanlardan kovulan o kitleden bahsediyorum. İşte onlar saygıyı hakeden kişilerdir. Karşılaştıkları muameleden dolayı terörist sanmayın istedim.

***

Bir de karşı tarafın savunmasını dinleyelim. Yargısız infaz yapmayalım. Ne diyorlar. Emek sineması yıkılmıyor, taşınıyor. Nereye? Bir kaç kat yukarı... Amaç? Iı şey işte... (FATAL ERROR 404 NOT FOUND!)

***

Ya aslında suç ne polisin ne de orayı AVM'ye çevirmeye çalışan zihniyetin! Suç Türk gençliğinin. Neden mi? Haftada bir kez olsun sinemaya gitselerdi belki de bu günleri görmeyecektik. Bahanelerde hazırdır şimdi... Sinema bileti çok pahalı! Doğru ya! AVM'lerde bütün gün gezip 20 TL'lik pantolona, ayakkabıya 100 TL vermek çok ucuzdu. Emek Sineması'nın son işletmecisinin sözleriyle Yazete.com'da ki ilk yazımı bitirmek istiyorum.

"Burada toplananların dörtte biri Emek Sineması'nda film seyretse Emek kapanmazdı."