İlk olarak belirtmeliyim ki akan kanın durmasından son derece memnunum ve böyle duyguları barındıran birisi olarak yazımı kaleme alıyorum...Ama diyorum bu üç noktandan sonra ne yazık ki...Başta da belirttiğim gibi sonuç olumlu fakat sonuca giden yol yanlış bana göre...Bu iş yazılı yapan bir matematik öğretmeninin, çözüm tekniği yanlış olmasına rağmen öğrencisine sonucu bulduğu için tam puan vermesine benziyor ve böyle olunca da insan kendi kendine sormadan edemiyor acaba tam puan mı vermeli yoksa yolu yanlış diye eleştirmeli mi ? Ben eleştirme taraftarıyım. Neden diyeceksiniz mutlaka bende bunun cevabını başka bir örnekle açıklamaya çalışacağım mesela tefecilik yapan bir insan düşünün illegal ve gayri ahlaki yollarla 2 yılda sayılı zenginler arasına giren, bir para babası olmuş olsun.Sonuca baktığımızda gayet olumlu şeyler var çok kısa sürede zengin olma parasına para katma hatta namına nam katarak maddi manevi getiri sağlama ama velakin bu parayı nasıl kazandığına bakın maalesef burada o kadar olumlu şeyler göremeyeceksiniz.Başlığımda da belirttiğim gibi bu o kadar hassas bir durum ki getirdikleriyle götürdükleri iyi mukayese edilmeli ve ona göre şekil alınmalı.Bizim ülkemiz otoriter ve merkezden yöneltilen bir yönetim biçimine sahip hepimizin bildiği üzere, ama bu bile özellikle doğu ve güney doğuda devletin varlığını hissettirmeye yeterli olmamışsa devlete bağlılık konusunda özgürlükleri arttırmak ateşle oynamak değil midir ? Bugün Atatürk ilkelerinden olan milliyetçiği ırk ve mezhep ayırt ettiği gerekçesiyle benimseyemeyen, hayatında bir kere Atatürk ilkelerini okumamış insanların çözüm sürecine vereceği katkıdan ne beklemek gerekir ? Ve kafamı kurcalayan en büyük sorulardan bir tanesi ise madem bu kadar kolaydı bu pkk sorunu neden 35 yıldır kimse dur demedi veya diyemedi,madem bu kadar zordu 1 yılda nasıl halledildi ne vaat edildi karşı tarafa ? Taraflı tarafsız herkes biliyor ki en değerli hazinemiz ülkemiz bu hazineye zeval gelmemesi için ince elenip sık dokunulması gerekiyor...Başka yollar denenebilirdi açıkçası;sayın Başbakan Diyarbakır'da misafir değilde ev sahibi olmalıydı mesela barzaniyi karşılarken...Dağdan teröristler davul zurnayla karşılanmamalıydı mesela...Federal devlet sistemi vaat edilmemeliydi mesela yeni anayasa da veya vaat edilen şeyler halka açık bir biçimde bildirilmeliydi bu bir devlet sırrı değil sonuçta olmamalıydı da...Kısa vade de alınan iyi sonuçlar uzun vade de aynı başarıyı gösterir mi doğrusu bundan kuşkum var.Bugün andımızı kaldırmakla anayasanın o değişmez maddelerine tekrar tekrar göz atmaya başladık.Umarım kainat var oldukça da o değişmez maddeler değişmeden kalacaktır !.Yazımda son sözümü şehit annelerine ayırmak istedim...Sen rahat ol anam,vicdanın rahat alnın açık olsun terörist başını halk önderi olarak lanse etmeye çalışanlar mutlaka bir gün Allah'ından bulacaktır....