Hepimizin bildiği üzere 1 Mayıs ulusal işçi bayramıdır ve ülkemizde bu durum resmi tatille şereflendirilerek kutlanır.Bu görünen 1 Mayıs’ta ki amaç işçilerin,emekçilerin,alın teri dökenlerin sesini ortak ve gür şekilde ifade edebilmesi sorunlarını,sıkıntılarını yetkili makamlara daha iyi anlatabilmesi olarak tanımlasak yanlış olmaz sanırım…Şimdi gelelim görünmeyen 1 Mayıs’ın ne olduğuna.Öncelikle ifade etmeliyim ki 1 Mayıs 2014 tarihi işçi bayramı görünümlü iktidar muhalefet kavgasıdır.Durum öyle bir hal almış ki muhalefeti için de iktidarı için de 1 Mayıs bir amaç değil araç haline gelmiş…Birisi bunu kullanarak siyasi rant elde etme amacında diğeri ise güç gösteri yaparak ben ne dersem o oluru kabul ettirme çabasında…İşçilerin bu yıl 1 Mayıs hiç gelmese diye iç geçirdiklerini duyuyor gibiyim.Ülke gündemi ve siyaseti çok gergin buda her türlü etkinliğe ve kutlamaya yansıyor.Nevruz’dan tutunda İşçi Bayram’ına kadar…Durum gerçekten o kadar vahim ki muhalefet için polis tomayı,gazı,suyu ifade ederken hükümet için bu tür gösteri ve etkinlikler Gezi Parkını ifade ediyor…Bu durum da şiddeti ve kaos ortamını beraberinde getiriyor. Ben burada Devleti baba,meydanlara inen insanları ise çocukları gibi görüyorum açıkçası.1 Mayıs başlamadan önce bu durumların meydana geleceği gizlenemez bir gerçekti.Bundan dolayı bir tarafın inadından vazgeçmesi gerekirdi ve bizim kültürümüz de büyüklüğü genelde babalar yapar…Bu açıdan bakılırsa devletin Taksim’e şartlı izin verip, herhangi bir olay olursa polise müdahale yetkisi vermesini daha uygun buluyordum ben şahsen ama 1 Mayıs’ın amaç değil araç olması bu durumu olası kılmadı maalesef…Burada devlete bir tavsiyem olacak.Eğer devlet baba yanlış yaptığını düşündüğü çocuğunu şiddet yoluyla hizaya getirmeye çalışırsa bu durum bir gün ters tepebilir…Bundan dolayı biraz daha barış dili,ortak payda dili öne çıkarılmalı.Yabancı ülkelerle yaşanan diplomasi trafiğinin onda biri iç siyasete yansısa eminim ki bu durumlar ortadan kalkacak ve ortam biraz daha yumşayacak.Gelelim işin sonuç kısmına…Muhalefet hukumeti nasil zor duruma sokarizdan,hükumet ise dedigim dedik çaldiğim düdük tavrindan vazgeçmeli.Tavsiyem dönüp biraz yakın tarihe bakmak çünkü yakın tarihimiz çıkarılacak hayat dersleriyle dolu…Son olarak yangına körükle gitmeye çalışan her kesim bilmeli ki devlet milleti,millette devleti içindir...