28 Aralık 2011 akşamı Türk Hava Kuvvetlerinin, Şırnak'ın Uludere ilçesi yakınlarında F-16 savaş uçaklarıyla yaptığı bombardıman sonucunda 34 sivilin hayatını kaybettiği olay tarihe Uludere-Roboski katliamı olarak geçti. 34 sivil, “kaçakçılık” olarak adlandırılan işi, tamamen askeriyenin bilgisi dahilinde yapmasına ve kaçakçılık dışında hiçbir gelirleri bulunmamasına rağmen ketledildi.
Katır sırtında taşınan ölüler, hainlikle suçlanıp "sırtından bıçaklanan" Roboski halkı... Manevi ihanetin dışında, maddi olarakta çökertilmeye çalışılan Uludereli ailelere 500. gün vesilesi ile katliamın gerçekleştirildiği yerde gerçekleştirdikleri anma bahane gösterilerek 3 bin TL'lik idari para cezası layık görüldü.
Taksim Gezi Parkı olayları kimisine göre ağaçların kesilip yerine AVM'lerin yapılmasına karşı, kimisine göre de siyasi rant temelli başladı. Eylem başlayalı 4-5 gün olmuştu ki, 48 ilde 90'ın üzerinde gösteri yapıldığı açıklandı. Takvimler 2 Haziranı gösterdiğinde ise, İçişleri Bakanı Muammer Güler, 28 Mayıs'tan bugüne kadar 67 ilde 235 eylem yapıldığını, bin 730 kişinin gözaltına alındığını, zararın 20 milyonu bulduğunu belirtti. Taksim Gezi Parkı Dayanışma Platformu temsilcilerinin altı başlık altında topladığı talepler ise, destekçilerinin ne kadar adalet, özgürlük, hak-hukuk sever olduğunu gösterir nitelikteydi... Kendilerine -üç,beş ağaç için bu yapılır mı diyenlere, karşı -doğa için başlayan davamız, özgürlük ve adalet için devam edecek şeklinde cesurca cümleler kurarak cevap veren eylemcilere Roboski katliamında neredeydiniz demeden geçemiyor insan...
Evet, neredeydiniz 34 sivil katledilirken?
Neredeydiniz Roboski halkı, yakınlarını katırlar sırtında taşırken?
Neredeydiniz 13 yaşında ki Bedran Encü bombaların hedefi olurken?
Neredeydiniz, bir tarafta üzerinde oynanan milyonlara göz yumanlar diğer tarafta birkaç bidon mazotun hesabını yaparken?
Neredeydiniz, yaşamak için sigara,mazot getirmek "kaçakçılık" olarak değerlendirilirken?
Neredeydiniz, "Bu Ahmet midir, Mehmet midir bilemez ki!" denilerek yapılan katliam haklı çıkartılmaya çalışılırken?
Oğlu Bilal için "benim sahibim o'dur, o bana bakıyordu" diyen Abdurrahman Encü'nün adalet arayan haykırışları, bir park'tan daha az ilginizi çekti.
Gerçek adalet sever, Taksimde değil Roboski de olur.
Ve gerçek şehit, Roboski'de katledilendir!
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.