Izdırar, çaresizlik, sebeplerin bütün bütün tükenmesi, sükut etmesi ve o andaki kabz hali,ruh darlığıdır. Izdırap ise onunla at başı gider. Izdırar büyüdükçe ızdırap da o derece büyür . Ancak küçük bir lütüfta mevcuttur. Evet yeteri kadar ızdırap duyulunca bu ızdırar halinin de anahtarı olur. Çünkü dava şuuruyla yapıla gelen ruhla bütünleşen adeta bir fıtrat haline dönen kutsal hüzünde bir peygamber vasfıdır.
Bu yönüyle tarih hep böyle yaşana gelmiştir; zamanında bir kader denk noktası vardır. Bilindiği üzere zaman hep böyle akıp gelmiş sıkıntılar çoğaldıkça, ızdırap da o denli artmıştır.Izdırar hali gün be gün zamanı ve mekanı kaplarken karanlıkta açığa çıkan, ortalığı aydınlatan ışık hüzmesi orada beliri vermiştir.
Hz.peygamber (sas) Mekki devirde çileye maruz kalmasa, boykot edilmese, çareler sükut edip hiccet etmek zorunda kalmasa , Medeni devir yaşanmayacak, Müslümanlar için huzurlu günler gelmeyecekti.
Medeni bir devir için Mekki bir zulüm çekmek gerekiyordu.
Hz.Adem'den beri bu kaçınılmazdır. Hz.Nuh kavminin sapkınlığı karşısında artık gemi yapıp, ailesinin bir kısmını terk etmek zorunda kalma noktasına gelmişti.
Hz.Lut kavmine karşı artık dayanılamaz noktaya geldiğinde “rabbi inni mağlub” “yenildim Allahım” deme noktasına gelmiş, artık takati kalmamıştı.
Hz.Yunus”un durumu bundan farklı değildi, keza Hz.Eyüp”te yaralar kalbine erişip tüm ailesi tarafından terk edilmiş ve hayat fonksiyonları son bulmaya yüz tutmuştu.
Hz.Yusuf kuyuya atılmış, zindanlara düşürülmüştü.
Hz.Zekeriya testereyle doğranmıştı.
Hz.Davut zalim Calut ile çocuk yaşta savaşmak zorunda kalmıştı.
Hz.İbrahim ateşlere atılmış, Harran'dan sürülmüştü. Evladının canıyla sınanmışTI
Bu tarihi tekerrürler devri dayimi hep sürecek ve kainatın sahibi insanları ders almadıkları için veya daha büyük mükaafatlar ama bu dünyada ama öbür dünyada bahşetmek için imtihan edecek. Tüm bu imtihanlara karşı sabır ve bütün zulümlere karşı mü'min (inananlar) müminlerin yutkunduğu her kelime sahibine bir dilekçe olarak ulaşacaktır.
Allahın seçilmiş kulları ise ücretlerini şimdi beklemeyecektir ,bu onların vazifesi değildir. Sahibil mülk daha güzel günler için bu ızdırapları bir tohum olarak insanlara sunacak, kalplerine ekecektir.
Hz.İsa ruhunun ufkuna yürürken göklere yükselirken onun ızdırabına binaen Allah o ülkeyi bir süre sonra onun dinine döndürmüş ve hristiyanlık çok geniş çoğrafyalara yayılmıştı.
HZ.Nuh kavmi o tufanda helak olunca yaptığı gemi vesilesiyle insanlığın ikinci babası olmuştu. Hz.Lut'a Allah o kavmi helak edip yeni neşet eden güzel bir kavim ile bahardan günler yaşatmıştı. Hz.Eyüp'e sabrı karşılığında Allah'ın yardımı gelmiş;sıhhat, yeni bir aile ve sultanlık verilmişti.Hz.Yusuf'a zindanlar medreseyi yusufiyeyi olmuş,bolluk ve bereket dolu bir Mısır'a sultan olmuştu.
Hz.Zekeriya'nın çilesi sahibine bir dilekçe olarak iletilecek ve zalimlerin defteri öyle diürülecekti ki... Hz. Davut'un savaşı kendisine ve Hz. Süleyman'a sultanlık getirtmişti.Hz.İbrahim'in imtihanı ve ızdırapı sonucunda;Kabe'nin Rabbi onlara zemzemi ve Kabe'yi yeniden inşaa etme şerefini bahsetmişti. Oğluyla sınandığı vakit o büyük imtihana sonucunda herşey bitti dendiği vakitte oğlu İsmail adına Allah, tüm inananlara kurbanı hediye etmişti.
Bu hakikatleri bilen çok iyi anlayan zamanın sahibide şu müjdeyi verecektir " Biz acele edip kışta geldik, siz cennet asa bir baharda geleceksiniz".
Yalancı bahar emareleri bile içlerimizi bu kadar ısıtmışken cemrelerin düştüğü müjdesini vereyim izninizle . Evet! önümüzde sadece koca karı soğukları kaldı...
Evet ben inanıyorum ki mümine ümitsizlik yaraşmaz kutsal hüzünle davaya inanmışlıkla sabır ve gayretle her ne kadar kabz dönemi yaşasakta bir cıkış yolu olacak ve cennet asa bir bahar yaşanacaktır.
Sabırla doğrunun ve hakkın yanında durarak yep yeni bir baharın tohumlarını ektiğimiz farkında olacağız çünkü "Hakkın hatırı Ali'dir, Hiçbir Hatıra Feda edilmez". Fehvasınca şunu diyeceğiz ;
TOHUM SAÇ BİTMEZSE TOPRAK UTANSIN,
HEDEFE VARMAYAN MIZRAK UTANSIN,
HEY! GİDİ KÜHEYLAN KOŞMANA BAK SEN,
ÇATLARSAN ,DOĞURAN KISRAK UTANSIN.
mükafaat allahındır(cc)