ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

SICAK SONBAHAR

yusuf ihsan

14 Ağustos 2013 Çarşamba 08:46
  • A
  • A

Türkiye’nin yoğun ve sürekli değişen gündemi hepimizin malumu…Şu ara ‘’sıcak sonbahar’’ve ‘’Eylül’ü bekleyin’’ söylemi revaçta.İcra’nın kararlarını beğenmeyenlerin kaos senaryoları ve tehditleri (ah! pardon o engin öngörüleri demeliydim!) havada uçuşa dursun, ben bununla paralel tekrar olabilecek sokak olayları ile ilgili eski bir yazımı ve muhtemel başka bir soruna değinmek istiyorum
Bu da benim engin öngörüm olsun!...
PROVAKASYON VE ÇOCUK
Artık hepinizin malumu; nerede provakatif bir eylem olsa ön saflara itilmiş çocuklar görülmekteye alıştık.Yalnız bu eylemlerde değil artık hemen hemen her türlü eylemde çocukları görmek mümkün(şehit cenazelerinde,memur-işçi eylemlerinde vs…)
Terör yanlısı gösterilerde provakatifler; kendilerinin ceza almaması ve güvenlik güçlerinin de çocuklara müdahale etmeyeceğini,ederlerse de bu çocukların ailelerini tahrik etmeyi planladıklarından hiç düşünmeden ön saflarda çocukları kullanıyorlar.İşlerini kolaylaştıran da çocukların ne yaptığını bilemeyecek kadar cahil olması,yoksul olmaları,birkaç hediyeyle biraz parayla kandırılabilmeleri(Mersinde Bayrak olayındaki çocuk gibi)…Evet bu apaçık provakasyondur.
Diğer yandan şehit cenazelerinde çocuklara asker kıyafetleri giydirilmesi şehit fotoğraflarının taşınması,bayrakların taşınıp şehit cenazelerine yakışmayacak sloganlar atılmasıyla parti propagandasına dönüştürülmesi…Oradaki acılı ailelerin sinirleriyle oynanması,bazı medya kuruluşlarının bunu körüklemesi bir o kadar provakasyondur.Bu mukaddes saydığımız bir şehidin anısına yapılacak en büyük saygısızlıktır, çünkü o bu vatanı korumaya çalıştığı için can vermiştir ama oradaki olaylar insanların milliyetçilik damarlarını kabartıp ayrıştırmaya yardımcı oluyor diye düşünüyorum.
Sanki 2 taraf birbirine çocuklar üzerinden şöyle mesaj veriyor;
Bir taraf;’’Bize istediklerimi vermeye mecbursunuz. Bizi dağda öldürerek bitiremezsiniz, bak! şu eylemci çocuklara bunları da öldürdüklerinizin yerine yetiştiriyoruz’’
Diğer taraf da;’’Sen istediğin kadar yetiştirmeye devam et. Bak! ben de seni dağda öldürecek askerler yetiştiriyorum,çık da göreyim’’
Böyle mesajların çocuklar üzerinden veriliyor olma ihtimali beni korkutuyor. Daha kaç yıl böyle gençlerimiz çatışacak, kaç insanımız ölüp de kaç aile ocağı sönecek!
NE YAPMAK LAZIM?
Öncelikle sakin olmalı bunların provakasyon ve planlı bir kara oyun olduğunu unutmamamız gerekir.Şehit cenazelerindeki olayları engellemenin yolu da terör yanlısı provakatif eylemleri önlemekten geçiyor ve bu gitgide ciddi bir soruna dönüşüyor.
Eylemlerde polisin yanlış bir hamlesi olduğunda bunu koz olarak kullanan bazı kişiler çocukların ailelerini ve bölge insanını tahrik edip polis düşmanlığına dönüştürmeye çalışıyor. Bu noktada polisimiz çok dikkatli olmalı olmaya da çalışıyor zaten. Bunun çözümü için emniyet kuvvetleri çok güzel projeler gerçekleştiriyor;Bu çocuklarla oyunlar oynuyor,turnuvalar düzenliyor,hediyeler dağıtıyor,onlar için çeşitli kampanyalar düzenliyor…
Allah aşkına bu güzellikleri gören çocukların emniyet kuvvetlerimize karşı bir eylem içinde olmaları düşünülebilir mi?
En büyük sorunlardan bir tanesi bu çocuklara verilen hapis cezaları hükümetin buna bir çare bulması gerekiyor.(Bu yazıyı yazdığımda henüz ‘’Taş atan çocuklar yasası’’ çıkmamıştı) . Küçük yaşta birkaç yıl cezaevinde kalan çocuklardan topluma fayda bekleyebilir miyiz? Ya bu çocukların ailelerinin devlete bakışı sizce nasıl olur? Dediğimiz gibi bunlar çocuk çoğu kandırılmış,bunu bir oyun sanıyorlar ve ne yaptıklarını bilmiyorlar ki!Bu ceza müstehak mı?
Bu eylemlere girişen çoğu çocuğun ailelerinin yoksul olması düşünülmesi gereken ayrı bir sorun.Bölgedeki eğitim sıkıntısı herkesçe malum. Bu nokta da hükümetin bu bölgedeki ailelere çeşitli yardımlarda bulunmasını,çocukların eğitimi için maddi yardımda bulunuyor olmasını çok önemli buluyorum.
Değerli yazarlarımızdan Ahmet Taşgetiren’in sayın cumhurbaşkanımıza yaptığı teklif çok güzel.Ne diyor değerli büyüğümüz:’’Sayın Cumhurbaşkanımız karne dağıtmaya bölge okullarından birine gitse ordaki çocukların karne heyecanını paylaşsa çeşitli hediyeler götürse ne güzel olur değil mi?’’
Ben de sayın Taşgetiren’e şunları ilave edeyim Sözde ‘Sıcak Sonbahar’ gelirken Sayın Cumhurbaşkanımız ve devletin idare eden devlet büyüklerimiz bu Kurban Bayramı’nı Bölge’de geçirseler yoksul insanlara dağıtılan kurbanlara eşlik etseler oradaki yaşlıların, anaların ellerinden, çocukların gözlerinden öpseler, o fakirhanelere misafir olsalar… Hem birlik beraberlik yardımlaşma mesajları verilmiş, hem de çözüm sürecine müthiş bir katkı sağlamış olsalar ne güzel olur değil mi ?
Gerçekten çok güzel olur.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.