ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Mısır'da Yaşananlar Nedir

Sezer Karakuş

14 Ağustos 2013 Çarşamba 17:43
  • A
  • A

Bu darbe Muhammed Mursi ’ nin şahsına karşı değil Mısır halkının iradesine karşı işletilen bir süreçtir. Varlık sebebi ülke güvenliği olan silahlı kuvvetler İslam coğrafyasında alışılageldik bir oyunun bir kez daha enstrümanı olmaktan kaçınmamışlardır.

Mısır Ordusu halkın seçimlerde gösterdiği irade beyanına rağmen kendi halkına karşı bir tavır ortaya koyarak yönetime el koymuştur. Bu hukuksal hiçbir dayanağı olmayan ve ordunun elindeki silahların potansiyel imha gücünü bizzat halkın iradesine karşı kullanmasıyla ortaya çıkan kabul edilemez bir durumdur. Halkın iradesine rağmen ordunun cumhurbaşkanı atama yetkisi yoktur. Halkın iradesine rağmen ordunun hükümet oluşturma yetkisi yoktur.

Bir kısım muhalefetin seçimlerle iş başına gelmiş yönetimin bir darbe ile görevden uzaklaştırılmasını desteklemesi ise bir acizliktir. Mısır Cumhurbaşkanı Mursi’nin muhalefete bir mutabakat hükümeti kurma çağrısında da bulunmuş olmasına karşın sürecin bu şekilde işletilmesi ırkçı emperyalizmin beklentilerine cevap verebilmek içindir.

Genelde İslam coğrafyasının birçok yerinde özelde Mısır’da yaşanan kaos ortamı Büyük Ortadoğu Projesinin işletilmesidir. Irak’ta, Suriye’de ya da İslam coğrafyasının bir başka ülkesinde yaşanılan kaos ortamı, gerilimler ve çatışmalar münferit birer olay olarak değerlendirilemez.

Mısır maalesef Batı Kulübünde yer alma sevdası içresinde olan bizim ülkemizin yöneticilerinin izlediği yanlış politikalar ve yönlendirmelerin etkisinde kalarak yalnızlığa itilmiştir. ABD’nin kuyruğunda dolaşan bir takım körfez ülkelerinin ya da petrol krallıklarının Mısır halkının iradesine sahip çıkılmasını sağlayacak yaptırımları mümkün değildir.

ABD, AB ve ırkçı emperyalizmin distribütörü olan diğer ülkeler Arap Baharı denilen süreçte Mısır’a dost görürken Mısır’ı hem ekonomik açıdan faizci küresel sisteme entegre etmeye çalışmışlar, hem de dış politikada da farklı Müslüman ülkelerle cepheleşmeye itmek için uğraşmışlardır. Aynı ülkeler şimdi olup bitenler karşısında sessiz kalmayı tercih etmişlerdir.

Bölgede yaşanılan gelişmelere baktığımızda ırkçı emperyalizm Müslümanların yaşadığı ülkeleri hem birbirlerine karşıt cepheler haline getirirken hem de o ülkelerin her birinde mezhepsel ve etnik farklılıkları kullanarak iç savaşa uygun bir ortam oluşturulmuştur.

Bu çatışma ve gerilim ortamının etnik kökeni ve mezhebi ne olursa olsun İslam coğrafyasında yaşayan hiçbir insana fayda getirmeyeceği açıktır.

İslam Ülkelerinde yaşayan halkın ırkçı emperyalizmin demokrasi, özgürlük, insan hakları kavramlarının ardına gizlenerek yaptığı bir takım ayartmaları algılayamamaları sonucu şiddet içeren olaylara yönelmelerinin kendilerine bir fayda getirmeyeceği de açıktır.

Hangi renkten, ırktan ya da dil grubundan olursa olsun Müslümanların ve İslam Ülkelerinin ırkçı emperyalizmin tasallutundan kurtulmaları için kendi başlarına hareket etmek yerine birlik içerisinde olmaları gerekmektedir.

ABD, AB ve İsrail’in çıkarları doğrultusunda her türlü işbirliğine açık sivil ya da askeri yönetimlerin bu coğrafyaya huzur getirmesi mümkün değildir.

İslam coğrafyasında yaşayan etnik ya da mezhepsel topluluklar karşıtlık ve çatışmaya değil, etkileşim ve onarıma dayalı bir yöntem geliştirmelidirler. Aksi halde akan kan ve dökülen gözyaşı Siyonizmin Büyük İsrail Projesini besler.

Irkçı emperyalizmin sapkın değerlerinin taşeronluğunu yapan liberallerin ve ılımlı İslam savunucularının kanatları altında bölgenin huzura kavuşamayacağı ortadadır.

Yeryüzünde tüm insanların yaşama hakkını, inanç ve düşünce özgürlüğünü, mülkiyet edinme hakkını, aile değerlerini teminat altına alan; işkence ve baskının her türlüsüne karşı çıkan ve hakkı üstün tutan bir anlayışa ihtiyaç vardır. Bu anlayışla hem İslam coğrafyasında hem de dünyada yeniden tesis edilebilecek bir barış ortamı hem Müslümanların hem de farklı dinlere mensup insanların birlikte yaşayabilmesinin yegâne yoludur

YORUM YAZ
TOPLAM 3 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - hidayet türk:17 Ağustos 2013, Cumartesi 19:13

    katılıyorum sıze :)

  • Sezer Karakuş - Sezer Karakuş:17 Ağustos 2013, Cumartesi 13:26

    Teşekkür ederim yorumunu bizlerle paylaştığın Barış Aktaş

  • - Barış Aktaş:17 Ağustos 2013, Cumartesi 00:37

    Dediklerine birebir katılıyorum gerçekci bir şekilde korkmadan yazmışsın yazını helal olsun