Yazıma başlamadan önce şunu belirtmeliyim ki; müslüman kişi; elinden ve dilinden mazluma zarar gelmeyen kişidir. müslüman kişi; peygamberini bilir, onun sünnetine göre yaşar. on müslümana okuma yazma öğreten bir müşrikin serbest bırakılma olayında olduğu gibi, ilmin değerini içinde hisseder ve gericiliğin önünde siper olur. islamiyette atadan duyarak iman etme anlamı taşıyan '' taklidi iman'' vardır. taklidi imanın hoş görüldüğü kişiler; araştırmaya ve idrak etmeye yetisi olmayanlardır. bunun haricinde allah' ın kendisini dışarda tutup, yarattıkları hakkında bilgi sahibi olmak, müslümanın görevidir.
Bu oyunlar Peygamberimiz zamanından belli bizi çekemeyen müşrikler tarafından defalarca aynı oyunlar tekrarlandı durdu.bu H.z Peygamber döneminde dahi vardı. H.z Aişe validemize iftira atanlar, bu olaydan faydalanmak isteyenler, Hz..Muhammed' in kendinden ve eşinden emin oluşuyla hüsrana uğramışlardır. bunu tarihin pek çok yerinde görmek mümkündür
Oyunlardan kaçınmak oyunlara gelmemek için müslüman kendinden ve dininden emin olmalıdır. Düşmanın görevi kırmak, kırdırtmak burada asıl yanlış, köklerinden kopup giden bizlerindir. Oysa tüm dünyayı alev gibi saracak bir geçmişe sahibiz. Bu kültürün üstüne yabancı olduğumuz yaşayışlar eklenmemeli.
Koltuklarımıza kurulup, televizyonlarımızdan her gün insanların katledilmesini izlemek ve garip bir hüzne kapılarak “elimizden bir şey gelmiyor” yalanın arkasına sığınmak, bir sahtekarlık ve onursuzluktur.Herkezin elinden gelen birşeyler var, yok değil.
Dik durmalı İsrail, ABD, İngiltere ve işbirlikçilerini protesto etmeli, mali kaynaklarını desteklemekten vazgeçmeliyiz
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.