Bilinen anlamıyla siyaset; politik hareketler, devlet yönetimiyle ilgili etkinlikler olarak bilinir. Günümüzde bu tanım anlamını tamamen yitirerek yerini zikir siyaseti almıştır. Zikir siyaseti; gündemdeki olaylara lider, ideoloji veya çıkar doğrultusunda bakmaktır. Ortaya atılan iddiaları mantık süzgecinden geçirmeden karşı cepheye yakıştırmak ve bunu çözüm için değil de intikam duygusuyla, haz alarak yapmak siyaseti anlamamaktır. Bu iddialar gerçek olsa bile karşı cephe buna inanmıyor veya inanmak istemiyor ve siyaset üslubu da her geçen gün inandırıcılığını kaybediyor. Halk akıl ile düşünmek yerine taraf olduğu siyasete kör bakarak zikir siyasetini tercih ediyor. Bu siyaset tavrı tabi ki bir çok kesimin hoşuna gidiyor, tüm rant planlarını buna göre dizayn ediyor, uluslararası ilişkilerini bu sayede daha da sağlamlaştırıyor.
Bu siyaset tarzı yeni değil. Dönem dönem her ülkede bu tür siyaset karmaşası görülmüştür. Fakat Türkiye'ye özgü olan siyaset tarzı biraz farklı. Biz cephe siyaseti yapıyoruz ve birilerinin bu durumu kullanmasına yardımcı oluyoruz. Siyaseti bu kadar sert yapınca da kaostan beslenen zümrenin ekmeğine yağ sürerek onların daha da palazlanmasına ve kafalarındaki tüm planlarına zemin hazırlamış oluyoruz. Halbuki doğru tekdir ve değişmez. Siyaset bu doğruları şekillendirir ve doğrunun farklı düşüncelerle ortaya çıkmasına yardımcı olur. Tüm ideolojilerde siyaset yapmak; doğruyu bulmak, yaşam kalitesini artırmak için fikirler üretmektir. Körü körüne, akıl ve mantığın cevap vermediği, sadece liderim veya dava arkadaşlarım söylüyor diye aynı temcitleri zikretmek akıl tutulması değil de nedir?
Siyaset aslında biraz da orta yolu bulmak, farklı görüşte siyaset yapanlarla bir araya gelerek ortak bir noktada buluşabilmek, ülke yönetiminin daha da sağlam zemine oturması için çaba sarf etmektir. İktidar, ülke için düşündüğü yönetim modeline ortaya koyar, muhalefet de yapıcı eleştirileriyle iktidarı varsa yanlışlarından döndürmesi için siyaset yapar. Bunun için parlamenter sistem ve parlamento vardır. Fakat Türkiye'de siyaset akılla yapılmadığından, koro siyaseti yaparak akıl siyaseti yapmaya çalışanları da dışlayıp onların siyaset yapma hakkını da elinden almaktalar.
Türkiye'de rant, kariyer ve yandaşlık üzerine inşa edilen siyasetin aslında akıl, hizmet, çözüm ve uzlaşma üzerine olması gerekmez mi? Esen kalın.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.