Dünyada darbelere nasıl zemin oluşturur önce bunu bilmemiz gerekiyor. En çok darbenin olduğu ülkeler global olarak borç yükünden kurtulamayan, ekonomik olarak global para ağalarının kaderine bırakılan ülkelerdir. Latin ülkeleri, Orta Doğu ve Afrika başta olmak üzere dünyadaki tüm muhtaç ülkeler bu kadere razı olur.

Bu darbeler bazen askeri kanattan, bazen ekonomik kanattan veya bazende siyaset kanadından gelir. Önce ülkenin hassasiyetleri irdelenir. Bu hassasiyetler itina ile deşilir ve kanatılır. Sonra provokasyonlara olay köpürtülür. Bunu bazen CIA yapar, bazen Mossad, bazen de MI-6 bazen de ortaklaşa organize şekilde olaya dahil olurlar. Düşman gibi görünse de İran, Suriye gibi düşman ülkelerin istihbarat birimleri de kullanılır.

Tencere ve tava geleneği nerden geliyor biliyor musunuz? Aslında bu gelenek latin ülkelerinde ilk önce Şili'de görülmüş. Salvador Allende 4 Eylül 1970 iktidarı alınca sermaye babaları gereken desteği alamayacağı anlamış Önce Nelson Rockefeller, ABD Başkanı Richard Nixon ve CIA Başkanı Richard Helms ile görüşürler. Görüşmelerin sonunda Şili'de kadınlar ellerinde tava ve tencerelere vurarak sokak eylemleri yaparlar, o dönemler Şili için çok önem taşıyan lojistik sektörü grev başlatır ve ülkede hızlı bir şekilde anlamsız direnişler ve boykotlar baş gösterir. Diktatör Pinochet başa geçince her şey sütliman olur ve ülkenin yönetim şekli değişir. Şili için yıllar boyu sürecek acı da başlamış olur.

Bu tür hikayeler anlatılsa satırlar yetmez. Bundan çok daha anlamsız olaylar oldu bu dünyada. Mesela Romanya Devlet başkanı Nikolay Çavuşesku bir hafta önce omuzlardayken, bir hafta sonra ailesiyle kurşuna dizildi. Maalesef ülkemizde buna benzer, sonrasında ah keşke dediğimiz çok olay yaşadık. 90 yıla ne hikayeler, ne acılar sığdırdık. Ama hâlâ anlamadık, anlamak için hiç de gayret göstermedik. 10 günden beri cahili, akademisyeni, sanatçısı, ev hanımı, öğrencisi hep aynı copy paste lafları tekrarlıyor. Daha 12 gün önce kapitalistliğin içine gömülmüş zihniyetler bugün sosyalist hak arayışına kalkışıyorlar. Masumâne bir eylem diye yola çıkanlar, provakasyonun içinde olduklarını bile bile, sırf tükürdüklerini yalamamak adına inatlaşıyorlar.