ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Her gün değiştiğimizin farkında mıyız?

Sufyani Bıyık

18 Mayıs 2013 Cumartesi 18:27
  • A
  • A

Hepimiz kendi çocukluğumuzun ararız, özlem duyarız, o günlere dönmeyi arzu ederiz. Arkadaşlarımızla oturup o günleri yâd ederiz. Ahh geçeriz - Ne güzel günlerdi o günler-. Aslında bana sorarsanız iyi günler değildi. Yokluk diz boyu, eğitim imkanı neredeyse yok, işşizlik had safhada, ekonomi dibe vurmuş develüasyonlar, darbeler. Neresi iyi o günlerin, aslında neye özlem duyuyoruz biliyor musunuz? Sevgiye, ahlâka, saygıya, iyi niyete, inanca olan duyarlılığa. Kimsenin kimseyi kandırmadığı, ticaretin dürüstçe yapıldığı ve dürüst olanın aptal olarak nitelendirilmediği bir ortamdı o günler.

Nasıl oldu da kıran, yaftalayan, saygısız, hoşgörüsüz, sahtekâr insanlar haline geldik. Önümüze konan herşeyi ve her durumu kanıksadık. İnceden inceye alıştırıldık. Ne oluyoruz yahu demedik. Adam boş ver, ben mi kurtaracağım insanlığı diyerek bu günlere geldik. Kimimiz boş ver deyip üzerinde durmadı, kimimizin rantına ters düştü, kimimiz de korkup sivri bir tip olup da göze batmak istemedi ve çıkan sonuç hepimizin ortak toplum değerlerini derinden yaralandı ve gün geçtikçe de yaralanmaya devam edecek.

Önce tek kanallı televizyon vardı, oda devletin kontrolünde, hep özendik "Amerika'da 50 kanal varmış, vay be adamlar hangisini seyredeceğini şaşırır" Bu ve benzer cümleleri hepimiz hatırlarız. İlk kadın pedi reklamı çıktığında televizyonu kapatır veya odadan çıkardık, hatırladınız mı? Ne oldu şimdi? O zaman yobazdık da şimdi mi çağdaş olduk? alakası yok. Kültürün değişmesi, milletinin değerlerinin bozulması, dejenerasyona uğraması anlamına gelir. Bize ait olmayan kültürler bizi biz yapmaktan uzaklaştırır, başkalaştırır. Kendi içimizdeki kendi âidiyetimizi yok etmiş oluruz. Hiç ders alamadık ki taa Osmanlının kapitülasyonlarından beri. Onların istediği bozulmaya, çürümeye azami gayret gösterdik. Birbirimizi anlamadık, milletle beraber olmayı beceremedik. İdeolojimizi ön plana alıp yaftalarla birbirlerimizin sözde ayıplarını ortaya döktük, kendi ayıplarımıza da kılıf bulup daha da aşırı olması için çaba sarf ettik. Hiç bir zaman nereye koşuyoruz, bunu sonu nereye varır sorusunu kendimize sormadık.

Peki tekrar ilkelliği doğru mu gidelim? Dünyada kendi geleneklerine en çok sahip çıkan japonlar dünyanın en ileri medeniyetlerindendi. Ne zaman onlarda kapitalizmin tadına vardılar, gerilemeye, hazıra ve tembelliğe alışmaya başladılar. Demek ki medeniyetin ölçüsü geleneksellikten, muhâfazakârlıktan uzak durmayla aynı oranda gelişmiyormuş.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.