Hiç bir darbenin haklı gerekçeleri olamaz ve olmamalı, siyasete soyunmanın temel şartı darbe ve darbelere karşı bir duruş olmalıdır. Siyasette söleyecek sözü olanların tahakküm ve dayatmalara baştan karşı bir duruş sergilemesiyle sivil bir siyaset mümkün olur.

İkilem ve beklenti içinde olanların "darbeye karşıyız ama Mursi' de bir takım hatalar yapmıştır" ifadeleri, darbeye ve cuntaya meşru zemin hazırlama girişimleri olarak anlaşılır.

Demokratik seçim yoluyla iktidara gelmiş bir Cumhurbaşkanını oradan indirecek tekyol yine seçimdir, bunun aksi, halkı ve onun iradesini hiçe saymak olacakki; darbeleri meşru gören ve gösteren hangi siyasetci hangi gerekçelerle halktan oy isteyebilir.

Meydanlarda verdiği oyuna dolayısıyla namusuna sahip çıkan, darbe ve cuntaya hayır diyen insanları, ülkemizde bir siyasi partinin yayın organının terörist ilan etmesi sadece Erdoğan düşmanlığıyla izah edilemez, meydanlarda savunmasız insanlar katledilirken her vicdan sahibinin yüreği sızlaması gerekirken, ne yazıkki bir birtakım ideolojik saplantılardan dolayı bu ülkedeki insanların yüreği sızlaması şöyle dursun oh oldu diyenleri çokca sosyal medyada gördük.

Öldürülen insanlara yada hakları gasp edilenlere, insani fıtratla bakmak yerine, ideolojik ve politize olmuş bir bakış açısıyla baktığımız sürece, insanlığımızıda inkar etmiş oluruz.