17 Aralık ''Yolsuzluk ve Rüşvet'' operasyonu kimilerine göre ''Darbe'',kimilerine göre ''Temiz eller operasyonu.''
Peki sizce,o günden bugüne kamuoyunda nasıl bir şekillenme meydana geldi?
Gelin bunun kritiğini yapalım.
Sene 2010...
26 maddelik Anayasa değişikliğinin referanduma sunulmasıyla birlikte \%58'lik bir Evet çıkmıştı.Bu da toplam 42 milyon seçmenin,yaklaşık 22 milyonun oyu demek. O zaman mevcut iktidar bugünkü kadar muktedir değildi.Tüm ''Hayır'' ve ''Boykota'' rağmen sayısal anlamda oyların yarısını almayı başardı.Hükümet bunu güven tazeleme olarak değerlendirdi.Ki bu yanlış bir değerlendirme de olmadı.
Sene 2011...
Genel seçime giden Türkiye de Ak Parti,oransal bağlamda \%50;sayısal bağlamda yaklaşık yine 22 Milyon oy aldı.
Sene 2013...
17 Aralık'ta ''Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu'' adı altında,Hükümet'e göre darbe,muhalif kesime göre de cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu olan hadise meydana geldi.Sonrasında cereyan eden gelişmelere değinmeden bunun maşeri vicdan(Kamuoyu) da nasıl bir tezahürü oldu,ona bakalım.
Çeşitli zaman aralıklarında yapılan kamu oyu yoklamalarında,halkın \%65'i bunu siyasal iktidara yapılan bir darbe olarak görmekte.Bu \%65'in,\%13'ü yolsuzluk yapıldığına inanmakla birlikte,oyunu mevcut iktidara vereceğini belirtmiştir.\%45'lik bir kesim ise her halükarda tercihini Ak Partiden yana kullanacağını belirtmiştir.\%65'in,\%13'ü 8 puana denk düşmektedir.Bu da 45+8=53 yapar.İstatistiki hesaplamalar da bir kaç puanın kayma göstereceğini de hesaba katarsak,bu \%50'lik oy oranı sabit kalmış durumda.Herhangi olağanüstü bir gelişme olmaması durumunda bu oranın devam ettiğini düşünebiliriz.
Peki bunun anlamı nedir?
İlk akla gelen,ister katılın ister katılmayın güçlü bir liderliğin tecellisidir.
İkincisi,Ak Parti seçime ilişkin yaptığı tüm çalışmaları bilimsel temeller üzerinden yürütmeyi başarabilen tek parti zannımca.Parti üye sayısı 9 Milyon olan,çeşitli yerlerde siyaset akademi çalışmaları yaparak;bilinçli,ne istediğini bilen ve bağımsız seçmen kitlesine ne anlatacağına hakim bir kadro oluşturmayı başarmıştır.Diğer partiler gibi sokak aralarında,caddeler de bangır bangır seçim şarkıları dinletip insanların müzik zevkini öldürüp,bıkkınlık yaratmak yerine;birebir ve ev ev dolaşarak oy toplamayı tercih etmektedir.
Halka,yaptığı hizmetleri iyi anlatmaktadır.Ortaya proje koyup,siyasi mücadelesini bu minvalde yürütmektedir.Parti lideri bir şey söylediğinde,ondan nefret eden biri bile,söylediğini yapacağından emin.
Velhasılı kelam,muhalefet iktidar olmak istiyorsa;önce güçlü bir liderlik,sonra yapacaklarını hayata geçirebileceğine halkı inandırabilecek bir kararlılık ortaya koymalıdır.

Yazan:Süleyman Özyurt