Muhalif kesim tarafından başbakana,gençliğini yaşamış olsa belki gençleri anlardı,türü eleştiri yapılıyor.
Gelin,bunun kritiğini yapalım biraz.
''Gençliğini yaşayamamak''bence,sadece başbakanın sorunu değil hepimizin sorunu.
Bu,başbakanı savunma refleksi değildir.Objektif düşünen bir bireyin algılayabileceği bir gerçekliktir.''Gençliğini yaşayamamak'' tabirini sanal gerçeklikler üzerinden değerlendirme olanağımız yoktur.Muhtevası itibarıyla sosyolojik bir tanım gerektirir.Onun haricinde söylenecek her şey mesnetsiz olur.
Hangimizde gençliğini tam yaşamış hissi mevcut ki?
Hepimizin geçmişe dair,yaşamak istediği ama yaşayamadığı şeyler yok mudur?
Gençliğini yaşayamamış bir insanın,gençliğini yaşamak isteyen gençlere engel olma mantığını anlamıyorum.Gençliğini yaşayamamak şikayet edilen bir durum ise,neden gençlerin,gençliklerini yaşamaya engel olsun ki siyasi zeka?
Ayrıca gençliğini yaşama ya da yaşayamamanın anlaşılır ölçütlerini kim belirliyor?
Sosyal psikoloji ile bunu belirleme olanağı var mıdır?
Bunlar,gençliği tanımlamada hava da kalan sorular...
Tartışmaların odağındaki gençlik,iktidar mücadelesinin enstrümanı haline getirilmek isteniyor.Siyasi klikler,gençler üzerinden siyasi rant sağlamaya çalışıyor.
Bu bir noktaya kadar mazur görülebilir.Çünkü her ideolojik eksen,bünyesinde dinamik bir yapılanma ister.Bu da politize olmuş bir gençlikle mümkün olur.Siyasi iktidarların geleneğinde,politize olmuş,sorgulayan bir gençlik daima tehlikeli görülmüştür.Onlara göre politik ve aynı zamanda itaatkar bir gençlik istenen bir durumdur.Bütün dinamiklerini bu varsayımlar üzerine inşa ederler.Dünya siyaset tarihinde de bu böyle olmuştur.
Gelelim ülkemize...
İşin garip tarafı,''gençliği savunma mekanizması'' geliştiren mahfillerin bulundukları konumdur. Çünkü sahip oldukları siyasi ve ideolojik gelenek bir kuşağı yok etti.68 gençliğinden bahsediyorum.
Eğer şu an düşünmekten korkan bir gençlik varsa,bu onların eseridir.
Eğer sorunlarını şiddet kullanarak çözmeye çalışan bir gençlik varsa bu onların maharetidir.
Çünkü düşünen bir gençliğin şiddeti,çözümün aracı olarak görmesi mümkün değildir.
Düşünce aklın ürünü ise şayet;kavganın mantığı da yoktur.

Yazan: Süleyman Özyurt