Coğrafyamızda yaşananlar sadece halkların demokrasi ve özgürlük mücadelesi mefhumunu değil,aynı zamanda demokrasi ve islam ilişkisi üzerinde düşünmemizi zorunlu kılmaktadır.Demokrasi olgusu üzerinden yapılan tartışmalar,demokratik araçlardan olan seçime yönelik olmuştur.
Peki islam ve demokrasi bir arada yaşar mı?
Müslüman toplulukların modern toplum olma yoluna girdiğinden bu yana(ki bana göre bu cümle sorunlu bir cümle) bu sualin cevabı aranmış fakat nesnel bir sonuca varılamamıştır.
İslam ile batı medeniyetinin karşılaşmasından bu yana,batı medeniyeti islamı irrasyonel bulmuş ve bundan dolayı müslüman toplumları ıslaha zorlamıştır.Yani kendilerine ait evrensel yönetim biçimi olan demokrasinin sosyal,politik ve ekonomik olgularının müslüman topluma entegre etme çabası olmuştur.Bunun arka planında batının islamı kendine tabi kılma çabası yatmaktadır.Kısmen de olsa başarılı oldular.Batı tüm bunları yaparken bu entrikaların temelinde hep siyasal bir gerekçe oluşturmaya çalıştılar.Bu siyasal gerekçelerin neler olduğunu tarih okuyan ve günümüzde yaşanan ve devrim olarak nitelendirilen eylemlerin sonuç odaklı tezahürlerine bakmalarında fayda vardır.
İslam medeniyeti ile batı medeniyeti arasında ontolojik bir bağ kurmak,islam ile demokrasi ilişkisini anlamamıza yetmeyecektir.Batı islama zorla bir şey angaje etmiyor aslında.Demokrasiyi medeniyetin sembolü gibi gösterip,demokratik fragmanları islami gerekçelerle meşrulaştırmaya çalışıyor.Yani islamı din olmanın ötesine bir konuma yerleştirmek istiyor.Demokratik argümanları islamın düstürları ile bir arada yaşatma çabası.Buna bir noktada liberal bakış açısı da denebilir.Bu durum aslında farklı bir makaleye ilham verebilir.
O kadar ki islamın bu duruma uygunluğunu test eder mahiyette islami reformistler çıkmıştır.İslamı,demokratik fragmanlarla formüle etme çabasına girişmiştir bu yeni jenerasyon.Her ne kadar islamın özünü koruma noktasında hassasiyet gösterip,sadece batıdan bilim ve teknik noktasında yararlanmalıyız deseler de,sonuç itibarı ile oluşan durum niyetin iyi olmadığını gösteriyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin şimdi ki hali bize ne ifade ediyor sizce?
Maturidi anlayışa bulanmış bir ülke imajı gösteriyor bize.Yani amel ile imanı ayrı tutan anlayışa gark olmuş bir ülke.Ameli iman üzerine temellendirmeyen bireysel özgürlük anlayışı da diyebiliriz.Her ne kadar devlet büyüklerimiz bunu inkar etse de ılımlı islamı sonuna kadar yaşıyoruz.
Cumhuriyetle birlikte kurulan seküler düzen,yani dinden bağımsız bir yönetim anlayışı ve sonrasında islamın değerleri ile çatışmayan değerler üretme çabası islam ile demokrasi anlayışı arasında bir çelişki oluşturmuştur.Şeriat ile dinden bağımsız seküler hukuk taban tabana zıt anlaışlardır çünkü.Bu çelişki aslında osmanlı döneminde de vardı.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.